Futbol şöleni başlıyor
Abdullah Ergün
Futbolda dünyanın en büyük organizasyonu olan dünya şampiyonası yakında başlıyor. Şampiyonaya katılan takımların en büyük hayali bu kupada başarılı olmak ve ülkelerine katma değer sağlamak.
Ülkemiz bu büyük turnuvada yer almayacak. Zaten futbolumuzun yönetim şekli, futbolumuzu idare edenler, kulüplerin maddi ve manevi anlamda yaşadıkları sıkıntılar statlara maçları izlemeyen sadece “ TV futbol seyircileriyle dünyanın en büyük futbol organizasyonunda olmamız doğru olmazdı.
Artık dünya kupasını TRT ekranlarında fenomen futbol yorumcumuz Ömer Üründül’ün katkılarıyla havalar müsait olursa çay ocaklarının yazlık teraslarında izleyeceğiz.
Devamlı gittiğimiz çay ocağının müdavimi olan Hanımın Çiftliği’nden Hüseyin’in yarı uykulu halde TV ekrana en yakın yerde izlediği ” Diriliş” dizisine gösterdiği özle ilgiyi dünya kupası maçlarında da göstereceğini, o anda maçı izleyenlere ve kendisine takılanlara şampiyona hakkında küçük bir eğitim vereceğini ve süper ligimizde her hafta yaşanan heyecanın farklı anlatımını artık dünya kupası maçalarına taşıyacağı anları heyecanla bekliyoruz.
Her dünya kupasında olduğu gibi Brezilya takımını tutma hastalığımız bu sene ülke olarak da devam edecektir.
1970 dünya kupasını kazanan efsane Brezilya takımının ortaya koyduğu göze hoş gelen futbollarını ilerleyen yaşına rağmen halen TV ekranlarında ballandıra ballandıra anlatan Halit Kıvanç’ın anlatımları ve Pele ile başlayan Sokrates, Eder, Rivelinho, Zico ile devam eden futbolcuların görsel futbolları bizleri çok etkilemişti.
1970 yılından beri Türk halkının beğenisini kazanan Brezilya takımını 2018 yılında yine destekleyeceğiz.
Sadece bizlerin değil birçok ülkenin de sempatisini kazanan Brezilya takımın fiziksel olarak da ön plana çıkmaları rakipleri için sorun olmaya başladı.
Ayağa pas trafiği, fantezi çalımlarla beğeni kazanan takımın başta Almanya, İngiltere, İtalya gibi fizik olarak üst seviyede olan takımlar karşısında teknik kapasiteleriyle baş etmelerinin mümkün olmayacağı anlayan sambacılar işin fiziksel yönünü de uygulamaya koydular.
Turnuva takımı olmakla övünen takımların başında yer alman Almanya ise son dünya kupasını kazanan takım apoletiyle Kiev’e gidiyor.
Bütün büyük futbol organizasyonlarında başarılı olan Almanya, kupanın favorileri arasında ilk sıralarda yer alması gayet normal.
Tam bir sistem takımı olmaları, teknik kapasitesi bakımından sadece Mesut Özil’e bağlı kalan panzerlerin en büyük artıları birbirlerini tamamlayan futbolculardan oluşması ve Bundesliga gibi dünyanın en zor liglerinin olması.
Arjantin için sadece Messi’nin ortaya koyacağı performansın belirleyici olacağını düşünenler arasında bende bulunuyorum.
Aynı durum Portekiz içinde geçerli. Real Madrid ile şampiyonlar ligi kupasını kaldıran yıldız futbolcunun Portekiz’i şampiyonada nereye taşıyacağı merak konusu.
Benim sürpriz takımlarım ise Fas ve Belçika…
Avrupa’da oynayan lejyoner futbolculardan kurulu Fas’ın Brezilya formatında futbol ortaya kıymaları ve tecrübeli isimlere sahip olması sürpriz hanesinin haklı tarafında hakkınca yer aldığını gösteriyor.
Belçika ise tam bir kabus takımı olmaya aday.
Kevin Debruyne ve Eden Hazard gibi Premier lig deneyimi olan lider oyuncularıyla farklı bir görüntü ortaya koymaları ve ilk 4’e kalmaları sürpriz olmaz.
Türkiye’nin yer almadığı dünya kupasını seyretmek ne kadar huzur ve zevk verir bunun cevabını ilk maçlarda göreceğiz.
