Abdullah Ergün

Futbol Endüstrisi

Abdullah Ergün

Futbolu sadece saha içindeki mücadelesiyle takip etmek artık geçmişte kaldı. “Futbol sadece futbol değildir derler.” Son yıllarda futbolun ekonomik boyutu dikkate alındığında bu sözün geçerliliği daha net ortaya çıkıyor. Futbol 22 kişinin bir top peşinde koştuğu bir oyun olmaktan çıkmış durumda. Dünyada futbol endüstrisinin büyüklüğünün, her transfer döneminde 200 milyar dolara ulaştığı biliniyor. Dev endüstri bugün dünyada yaklaşık 1 milyar insanı istihdam ediyor. Şirketleşen ve borsaya açılan futbol kulüplerinin değeri milyar dolarlarda seyrediyor.

Herkesin ortak kanısı “ Futbol bütün dünyada en sevilen spor dalı “ Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de her 100 kişiden 80'i "En sevdiğiniz spor hangisi?" sorusuna "Futbol" yanıtını veriyor. 

İşte bu ilgi futbolu sadece futbol olmaktan çıkarıyor. İki takım arasında 22 kişi arasında topla oynanan bir oyun olmaktan uzaklaşan futbol, kulüpleriyle, federasyonlarıyla, futbolcularıyla, antrenörüyle, hakemiyle, menajeriyle ve taraftarıyla dev bir sektöre dönüşüyor. Lisanslı ürünlerin satışları dahil diğer gelir kaynaklarıyla dev bir futbol endüstrisi büyümeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler raporlarına göre sporun küresel ekonomi içindeki payı yüzde üçe ulaştı. Avrupa Komisyonu da sporun AB ülkelerinin gelirlerinin yüzde birini oluşturduğunu belirtiyor. 

İşte futbol böyle bir konumda bulunuyor

Türkiye'de futbol kulüplerinin toplam gelirinin 684 milyon Euro dolayında olduğu söyleniyor. Dünya genelinde değerlendirildiğinde ise futbol topunun çevresinde dönen ekonominin büyüklüğü çok daha net anlaşılıyor. En değerli ilk 50 Kulübün toplam marka değeri 22 milyar 781 milyon doları bulmuş durumda. İlk 10’da yer alan kulüplerin marka değeri 13 milyar 230 milyon dolara ulaştı.   

Geçen yılki listede ikinci sırada yer alan Real Madrid, 1 milyar 573 milyon dolarlık marka değerini yüzde 17,4 artırarak 1 milyar 846 milyon dolara yükseltti ve "dünyanın en değerli futbol kulübü" unvanını kazandı.

İki yıldır ilk sırada yer alan Manchester United ise yüzde 12,9 değer kaybetti ve 1 milyar 651 milyon dolarlık marka değeriyle ikinciliğe geriledi. Barcelona da 1 milyar 563 milyon dolar ile üçüncü sıradaki yerini bu sene de kimseye bırakmadı

Avrupa düzeyinde bir kulübün bütçesi 100 milyon Dolar'dan başlıyor

Bu durum futbol kulüplerinin dev bütçeli birer şirket halini almasına yol açtı. Sektör, futbolcusundan menajerine birçok insanı istihdam ediyor. Artık her kulübün ciroları, hatta ihracat rakamları var. Kulüplerin hisseleri borsada işlem görüyor, önemli galibiyetler sonrası hisse senetlerinin değeri artarken, kaybedilen puanlarla birlikte paralar da gidiyor...

Futbol takımlarının gelirleri dendiğinde eskiden sadece bilet satışları anlaşılırdı. Oysa şu anda stadyumlardan elde edilen gişe gelirleri işin sadece çok küçük bir parçasını oluşturuyor. Büyük kulüpler gelirlerinin sadece yüzde 30'unu bilet satışından kazanıyor. Asıl para, naklen yayın, logolu ürün satışı ve sponsorlardan geliyor.

Türkiye'de Süper Lig maçlarının yayın haklarını elinde bulunduran yayıncı kuruluş kulüplere sezon içinde rahatlık sağlayacak rakamları ödüyor. Diğer Avrupa liglerinde bu rakam kulüplerimizi kıskandıracak seviyede. Kulüplerin önemli gelir kapılarından biri de yanlarına aldıkları sponsorlar. Sports Business Associates'in araştırmasına göre dünya genelinde spora ayrılan sponsorluk harcamaları toplamı 33.6 milyar Dolar düzeyinde. Bu paradan aslan payını 8.5 milyar Dolar'la futbol alıyor. Tabii sponsorlar öncelikle Avrupa'nın büyük ve çok izlenen liglerine para akıtıyor. Bu nedenle sponsor paralarının yüzde 52'si Avrupa'nın beş büyük ligindeki takımlara gidiyor. 

En yüksek sponsorluk geliri elde eden kulüpler sıralamasında Real Madrid ve Barcelona’nın yansı İngiliz kulüpleri geliyor. Bundesliga ekiplerinden Bayern Münih’de bu kulüpler arasında yer alıyor. Futbolun olmazsa olmazlarının başında elbette seyirci geliyor. Almanya'da bir futbol maçını ortalama 50 bin kişi izliyor. Takımlar maçlarını İngiltere'de 45 bin, İspanya'da 30 bin, İtalya ve Fransa'da 25 bin, Türkiye'de ise 16 bin seyirci önünde oynuyor. 

Bu seyirciler sadece maçlara gelmekle kalmıyor, kulüplerinin lisanslı ürünlerini satın alarak, stadyumlarda lüks localar kiralayarak önemli bir gelir kapısı yaratıyor. Örneğin İngiltere'nin Chelsea takımının bir seyircisi, kulübü için yılda ortalama 2 bin 500 Dolar para harcıyor. Yıldızlar topluluğu Real Madrid ise bir dönem sadece Dawid Beckham formalarının satışından yılda 120 Milyon Euro'dan fazla gelir elde etmişti. Daha sonra Christiano Ronaldo farkıyla bu rakam ikiye katlanmıştı.

Futbol kulüpleri "müşterilerini" memnun etmek için değişik projeleri hayata geçiriyorlar. Örneğin İngiltere'nin en zengin kulüplerinden Chelsea'nin stadı Stamford Bridge'in yanında, üç yıldızlı iki otel, iki restoran, bir pub ve bir mega market bulunan Chelsea Village dikiliyor. Manchester United'ın ünlü stadı Old Trafford da bir müze ve alışveriş merkezinin yanı sıra, bir de eğlence merkezini barındırıyor.

Türkiye’de bu işi ilk yapan kulüp ise Fenerbahçe oldu. Şükrü Saraçoğlu stadı’nda bulunan “ Fenerium “ mağazası özellikle maçların olduğu gün hatırı sayılır hasılat elde ediyor. Daha sonra Galatasaray ve Beşiktaş benzer uygulamayı hayata geçirmişlerdi.

Avrupa’da yıldız futbolcular takımda oynadıkları süre boyunca da astronomik maaşlar alıyor. Örneğin Real Madrid'de oynayan bir futbolcu yılda ortalama 8.5 milyon Euro maaş alıyor. Barcelona, Manchester City Manchester Unidet, Paris St German,  Liverpool ve Bayern Münih takımları da ise bir sezon için oyuncularına büyük paralar ödüyorlar. Şirket gibi yönetilen kulüpler, bize korkunç gelen bu rakamları futbolculara öderken kulüp bütçesinin sağlıklı olmasına büyük önem veriyorlar. Bazı kulüpler ve ülkeler futbolcu ihraç ederek milyonlarca dolar kazanıyor. Örneğin Brezilya'nın bir yıl içerisinde yurtdışına gönderdiği oyuncu sayısı 600. Bu futbolcuların kulüplerine ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkıları ise korkunç rakamlara olaşıyor. Bazı kulüpler ise hatalı ve pahalı transferler nedeniyle iflas bayrağını çekebiliyor. İspanya'nın efsane takımı Real Madrid para bulmak için tesislerini elden çıkarırken, İtalya'da Fiorentina, Roma, Parma Lazio gibi kulüplerden iflas sesleri geliyor. İngiltere'de Leeds United borç batağı içinde ikinci kümeye düştüğü sezonu da unutmamak lazım.

Futbol sadece kulüpler için değil, ülkeler ve uluslararası organizasyonlar için de büyük bir ekonomik gelir anlamına geliyor. Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası, Şampiyonlar Ligi gibi uluslararası organizasyonlar ev sahibi ülkeyi kelimenin tam anlamıyla ihya ediyor.

Futbol sadece seyir zevki ön planda olan bir spor dalı değil. Yukarıda belirttiğim konularla da diğer spor branşlarına fark atmış durumda.
 

Yazarın Diğer Yazıları