Abdullah Ergün

Ekrem sen haklısın!

Abdullah Ergün

Süper ligimiz tatile çıktı. Futbolcular ilk yarıda çok yoruldular. Buna paralel Ligimize kalite noktasında katkı sundular mı? Kocaman bir hayır cevabını rahatlıkla yazabilirim.  Özellikle Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'un maçlarından sonra sabahlara kadar devam eden spor programları bile futbolumuzu ileriye taşıyamıyor.

Dün İngiltere lig kupası maçında Manchester Unidet ile Manchester City karşı karşıya geldi.

İngiltere'nin en büyük derbi maçı tıpkı bizim Fenerbahçe ve Galatasaray gibi...

Şimdi iki ülkenin derbi maçından istatistiklerine bir göz atalım.

Galatasaray-Fenerbahçe

Stat: Türk Telekom

İstatistikler: Topla oynama: Galatasaray:%52.2  Fenerbahçe:47.8

İsabetli Pas Galatasaray:405 Fenerbahçe:371

İsabetli Pas Yüzdesi: Galatasaray:74 Fenerbahçe:71

Manchester Unidet-Manchester City

Topla Oynama: Manchester Unidet %43 Manchester City:57

İsabetli Pas: Manchester Unidet 520, Manchester City:679

Diğer istatistiki bilgileri yazmama gerek yok.

Pas yüzdesi ve topa sahip olma oranlarında iki maç arasındaki fark her şeyi çok güzel özetliyor.

Maçın başlamasından sonra Manchester City'nin o bildiğimiz futbolu ilk bölümlerde devreye girince Premier ligi yakından takıp eden ve süper ligi takıp etmeyi bırakan Ekrem Maden telefonda sorduğu soru beklediğim yerden gelen soru oldu.

"Abi, onların futboluyla bizim futbol arasında kaç yıl fark var? Cevabı da kendisi vermişti aramızda 500 yıl var dedi.

Arkasından City'nın diğer golleri gelince bu kez aradaki farkı 1000 yıla çıkarmıştı.

Sadece sahadaki futbolu değil maçı takıp edenleri de gözlem altına almıştı.

Maçı izleyen seyircilerin oturuş şekilleri, sahada polislerin olamadığını, çekirdek yenmediğin, cep telefonuyla kimsenin uğraşmadığını en önemlisi yüksek tempoda oynanan maçta sahaya kendisi bırakan futbolcu ve sağlıkçıların sahaya girmemesi olduğunu anlatıyordu.

Bende ona katkı mahiyetinde maçın hakemi Mike Dean iki kere VAR uygulamasının devreye girmesi sonucu iki kritik kararda 13 saniye gibi kısa bir süre içinde maçı başlatarak bizim VAR'cılara iyi bir ders verdiğini düşünüyorum.

City'nin attığı 3. golde Fahrez'in yapmış olduğu faule rağmen oyunu devam ettirmesi ve sonrasında Kevin De Bruyre'nin attığı golün bir benzeri bizim ligimizde olsaydı haftalarca konuşulurdu. Oysa pozisyon sonrasında başta faul yapılan genç oyuncu Brandon Williams olmak üzere diğer oyuncular bizdeki gibi hakemin başına toplanmadılar.

Ne zaman İngiltere premier ligi izlesem futboldan büyük keyif alıyorum.

Ne zaman bizim lige takılsam futbola olan ilgim biraz daha azalıyor.

Dünyada hiç bir ülkede olmayan uygulamalar ligimizde yaşanıyor.

Yayıncı kuruluşun maç görüntülerini vermemelerinden dolayı sağlıklı bir şekilde pozisyonları yorumlayamayan eski hakemler başta olmak üzere büyük takımların yorumcuları bulundukları stüdyodan maçı izleyerek bizlere pozisyonları anlatıyorlar.

Bizde hep beraber bunları izliyoruz. Sonra stüdyoda büyük takımların yorumcuları bazen işin dozunu kaçırarak hakaretten daha öteye giden görüntülerle işi farklı noktalara taşıyorlar.

Ekrem Maden ve diğer futbol severler İngiltere Premier ligini izlemekle en doğrusunu yapıyorlar

Maçları izlerken saha içinde ve saha kenarında yaşanan güzel görüntüler insanı mutlu ediyor.

Şu anda dünyanın en iyi takımı unvanına sahip olan Liverpool'un Teknik Direktörü Jurgen Kloop'un maçtan sonra rakip takımın malzemecisi dahil herkesim elini sıkması bile bu ligi özel hale getiren nedenlerin başında geliyor.

Zaten oynadıkları futbolun kalitesi biliniyor. İşin en ilginç yanlarından biride fiziksel temasların çok yüksek olduğu ligde saha içinde yatan ve kendini yere bırakan futbolcu sayısı yok denecek kadar az olması...

Futbolun basit fakat etkili nasıl oynadığını futbol severlere göstermeye devam ediyorlar.

Premier ligin alt sıralarında yer alan takımlar süper ligimizde yer almış olsalardı ilk sıralardaki yerleri kimseye vermezlerdi tezi artık daha çok konuşulmaya başlandı.

Avrupa liglerinin evlerimize girmesinden sonra eski adı 1. lig şimdiki adı süper olan ligimizin ne kadar kalitesiz bir lig olduğu gerçeği bir kez daha belli oldu.

Şimdilerde Antalya'da ikinci yarı hazırlıklarına devam eden kulüpler ikinci yarıya hazırlanıyorlar.

Gündemin ilk sırasında büyük kulüplerin ara transferde takıma katacakları oyuncular kimler olacağı yer alıyor.

Listenin başında ülke futbolcusun en önemli oyuncuları arasında yer alan ve öyle lanse edilen Arda Turan bulunuyor.

32 yaşındaki oyuncunun hangi kulübe gideceği konusunu TV de süper yorumcularımız saatlerde konuşmaktan çekinmiyorlar.

Cevabı çok basit Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim "tamam" der sonrasında Falcao transferinin kahraman yöneticisi, Abdurrahim Albayrak foto muhabirlerine o bilinen gülüş moduyla transferin Galatasaray'a hayırlı olsun açıklamasıyla son bulur.

Arda'nın Türk futboluna hala katkı sunmasını bekleyenlerin olduğu ülkede futbolun sağlıklı hale gelmesi sizce mümkün mü?

Saha dışındaki olaylarla gündeme gelen oyuncunun futbolumuza farklı konu başlıklarıyla katkı yaptığı gerçeğini unutmadık..

İşte böyle bir tablo karşısında önümüzdeki hafta ligimiz kupa maçlarıyla ikinci yarıya merhaba diyecek.

Premier ligde yer alan takımlar 10 günde 4 maç yaparak lig maceralarına devam ederken, Antalya'da güzel havalarda ikinci yarıya hazırlanan lig takımlarında görev yapan oyuncuların kaosla beslenen ligimize katkı yapmasını ve başarılı olacağını düşünenler daha çok bekleyecekler.
 

Yazarın Diğer Yazıları