Abdullah Ergün

Deprem gerçeği

Abdullah Ergün

Elazığ ve Malatya'yı derinden sarsan deprem bir gerçeği daha bizlere hatırlattı.

Ülkemizin deprem kuşağında yer aldığı gerçeğinin artık kabullenmesi lazım.

Dünyada faal halde bulunan fay hatlarının en tehlikeli bölümleri içinde Türkiye'de bulunuyor.

Yakın zamanda meydana gelen körfez depremi hala hafızlardaki yerini korurken, son olarak Elazığ ve Malatya'da yaşanan depremler ve halen devam artçılar karşısında yaşanan pelemeliklerin ışığında sağlıklı bir deprem yol haritasının izlenilmesi lazım.

Deprem sonrasında ikamet ettiğim binayı terk ederken kapının önündeki kız çocuğunun ağlaması karşısında gözyaşlarımı tutamadım.

Belki hayatında ilk defa deprem gerçeğini yaşadı belki de hayatın da ilk defa bu kadar çok korkmuşlu.

Deprem sonrasında panik halinde kendisi dışarıya atan vatandaşların o anda hava sıcaklığının eksilerde olmasının verdiği sıkıntılı ortamda ne yapacaklarını bilmeden terk ettikleri binaların önünde beklerken yüzlerindeki görüntüyü mümkün değil.

Mahallemizde bulunan çay ocağının sahibi Hamit, büyük bir erdemlik ve olgunluk göstererek çay ocağını panik halinde bulunan ve büyük çoğunluğu bayanlardan ve çocuklardan oluşan vatandaşlarımıza açarak eksik bir yönün tamamlanmasını sağladı.

Çay ocağına gelen vatandaşların panik anları ifadeleri çok şeyler anlatıyordu.

Kucaklarında taşıdıkları çocukların ayaklarında ayakkabı dahi yoktu.

Malatya'da uzun zamandır görmediğim soğuk havanın yaşanan felaketin üstüne binen zorluk karşısında ne yapacaklarını bilmeden saatlerce çay ocağında oturmaları ve bazı çocukların halen şoktan çıkamamaların bundan sonraki süreçte benzer görüntülerin yaşanmamsı için çalışmaların net şekilde yapılması ve sonuçlanması lazım.

Deprem sonrasında televizyon ekranlarında ne kadar deprem uzmanları ve profesörleri varsa herken daha önce konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda "ben demiştim" bunlar olmalıydı" söylemleri konuya farklı bir noktadan bakmamızı sağlıyor.

"Türkiye, deprem kuşağında yer alıyor" gerçeğini yıllarca bizlere anlatmaya çalışıyorlar.

Bunun doğruluğunu biliyorduk.

Bu konuda yetkililerin "yaşanacaklar karşısında yapacaklarımız çok önemli "diyenlerin bu konularda yaptıkları söylemlerin gerçeğe dönüşmesi karşısında kısmen sıkıntıların yaşamasını bile kabullenmek zorunda kaldık.

Bu depremde tek tesellimiz olaydan sonra bölgeye ulaşan görevlilerin kayıp sayısının daha yukarıya çıkmasına engel olan koordineleri çalışmaları oldu.

Daha önce yaşanan depremlerde çöken binalarda yapılan kurtarma çalışmalarında yaşanan gecikmelerin çok uzağında daha erken sonuçların alması ve enkaz altından çıkartılan vatandaşların hastanelere ulaştırılması noktasında yaşananlar deprem gerçeğinin sıkıntılı yüzeyinin sevinç halkasına dönüştüğünü gördük.

Elazığ ve Malatya 'da etkili olan son deprem sonrasında başta İstanbul fay hattı olmak üzere diğer bölgeleri gösteren deprem haritası karşısında uzmanların söylemlerine daha çok sahip çıkılması gerekmiyor mu?

Mevsim olarak ortaya çıkan tablonun depremle olan birlikteliğinden gerekli dersin çıkartılması ve birlik beraberlik duygusunun bizler için ne kadar önemli olduğunu son depremde bir kez daha anladık.

Deprem yaralarının hızla sarıldığı ortamda Yeni Malatyaspor'un Trabzonsporla yapacağı maçın ertelenmesi sonrasında ortaya çıkan problem içinde bulunulan ortama hiç yakışmadı.

Enkaz altında vatandaşların olduğu, çadırlarda yaşama tutunan insanların, annelerine sarılan çocukların gözyaşları devam ederken Yeni Malatyaspor-Trabzonspor maçı oynansa ne olur oynanmazsa ne olur?

Bu kadar duyarsızlık bu kadar vurdumduymazlık neden?
 

Yazarın Diğer Yazıları