Abdullah Ergün

Bizimde katkımız oldu!

Abdullah Ergün

Avrupa Futbol Şampiyonası’nda mutlu sona ulaşan ülke İtalya oldu.

Grup aşamasında ilk maçta karşılaştığımız İtalya için şampiyonanın en iyi takımı yakıştırması yapanlar haklı çıktılar.

Oysa şampiyonada Almanya, Fransa ve İspanya gibi ülkeler varken final maçında İtalya’nın rakibinin İngiltere olması turnuvanın en büyük sürprizi oldu. Hollanda, Portekiz ve Belçika için sürpriz yapar diyenler sadece bu ülkelerin ortaya koydukları güzel futbolla teselli buldular.

Büyük şampiyonalarının ülkesi olan Almanya ise Mesut Özil’in takım için ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu bir kez daha anladı.

Makine düzenindeki Almanya’da yetenek noktasında yaşanan sıkıntıların ilacı daha önce Mesut Özil olmuştu.

İlkay Gündoğan ile bu açığı kapatmak isteyen Loachim Löv, turnuva sonrasında yaptığı” Mesut Özil’i çok aradık.” Açıklaması her şeyi anlatıyordu.

2014 yılında Brezilya’da yapılan Dünya kupasını kazanan Almanya’da son jenerasyon için son büyük turnuva böylece geride kaldı.

İtalya, Türkiye karşısında elde ettiği ilk galibiyetinin moralini final maçına kadar taşımasını bildi.

Turnuvanın hayal kırıklığı yaşayan ülkeleri arasında yer almadığımız yazıldı.

Maç istatistiklerinde son sırada yer alan ülke olarak şampiyona kayıtlarına geçtik. Bizim çocuklar futbol olarak olmasa da tatil ve reklamlardaki performanslarıyla hatırlanacaktır.

Şenol Güneş’in yakın zamanda yapmış olduğu açıklamada “istifayı düşünmüyorum” açıklaması sürpriz değil.

Esas sürpriz “ben görevi bırakıyorum” şeklinde olması halinde yaşanacaktı.

Benzer sahneler daha önceki turnuva maçlarından sonra da yaşanmıştı.

Bu ülkede en iyi iş ulusal takımda görev yapmak. Belli isimlerin sırasıyla görev yaptıkları teknik direktörlük görevine bağlı olarak yakın zamanda futbolu bırakmış olan isimlerin teknik kadroda yer almaları bu aşamadaki futbolcular için yeni bir iş kolu oluşturdu.

Futbolun en tepesinde yer alan idari kadroda yer alanların futbolun içinden değil de iş insanı kategorisinden gelmelerinin futbolumuza verdiği olumsuz katkının son halkası son şampiyona oldu.

Benzer başarısızlığı yaşayan ülkelerde” hesap özeti” kısmının en faal işlenmesi sonrasında alınan radikal kararlar benzer başarısızlığın tekrar yaşanmamasına yönelik olurken bizde sanki başarılı olmuş gibi sadece teknik direktörün yapmış olduğu açıklamalarla turnuva defteri kapandı.

Şampiyonanın bizim açımızdan en acıklı bölümü ise; bizden başka diğer ülke futbolcularının sahaya yansıtmış oldukları hırsın bizde yaşanmaması oldu.

Hırvatistan’ın Takım Kaptanı Luka Modric’in 35 yaşında olmasına rağmen topu ısıracak kadar hırs ortaya koymasına karşın bizim futbolcuların sanki lig serüvenin son maçlarını oynuyormuş gibi ortaya koyduğu etkisiz futbolda unutulmayacak.

Yaşanan başarısızlığa rağmen Dünya Kupası grup maçlarına iyi bir giriş yapman ulusal takımızın ara sıra dünyayı şaşkına çeviren sürpriz sonuçlara imza attığını da unutmayalım. 

Hollanda ve Norveç maçlarının kazanılmasıyla moral bulan takımın sıkça yaşadığı hüzün sahnelerinin tekrar yaşmaması için elinde bulunan avantajı koruması lazım.

İtalya, Türkiye galibiyetiyle bulduğu morali kupayla taçlandırdı. Bizimde Hollanda ve Norveç galibiyetleriyle elimizde bulunan fırsatı fırsatı dünya kupasına katılarak değerlendirmemiz lazım.

Yazarın Diğer Yazıları