Abdullah Ergün

BAZI ŞEYLERİ ÖZLEMEDİNİZ Mİ?

Abdullah Ergün

Transfer döneminin bütün hızıyla ve sansasyon yönüyle devam ettiği günler yaşanırken işin kaynağının çok uzağında çay ocakları başta olmak üzere bazı mekanlarda devam eden muhabbetler karşısında ülkemin insanlarıyla bir kez daha gurur duydum.

Malatya caddeleri ve sokaklarında yaşanan araba enflasyonunun yanı sıra kaldırımlara sığmayan yayalarla Malatya’nın yaya ve araba trafiği karşısında köşe bucak kaçarak sığındığım Soykan Çay Ocağı’nda günün erken saatlerinde mekana gelen emeklilerin çay ocağında bulunan gazetelere olan ilgileri karşısında etkilendiğimi belirtmek istiyorum

Emeklilerin sabahın erken saatlerinde başlayan mesailerinin akşam ezanı sonrasında tamamlanmasından sonra elden ele gezen gazetelerin yıpranma bölümlerinin ilk sırasını spor sayfalarının oluşturması sürpriz değil.

Yeni Malatyaspor’un süper ligde yer alması, çay ocağında sabahın erken saatlerinde başlayan ve bazen sabah nazmına kadar süren spor programlarına odaklanan müşterilerin gazetelerin spor sayfaları tabı ki işgal edilecek.

Bulmacalar ve memur kat sayısı, işçilerin kıdem oranları ve enflasyon noktasında bilgi ve birikime sahip olanlar için ekonomi sayfaları da büyük önem taşıyor.

Gazetelerin spor sayfaları takıp edilirken televizyonda o anda ülke gündemine ait önemli haberlerin kaçırılmama noktasında verilen mücadeleyi de takdir etmek lazım.

Yeni Malatyaspor ile başlayan, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ile devam eden bazen ülke dışına çıkarak İngiltere Premier, Almanya Bundesliga, İspanya La Liga, İtalya Serie A liglerine ait maçların yorumları TV kanallarının spor programlarını aratmayan ortamları da beraberinde getiriyor.

Son günlerde çay ocağında futbol noktasında yaşanan en büyük tartışmanın konusunu Yeni Malatyaspor’un transfer politikası oluşturuyor.

Sadık ve Khalid’in takımdan ayrılmasını olumlu karşılayanlar kadar gitmemesini de isteyenlerin olması o andaki ortamı bazen farklı noktalara taşıyor.

Soykan Çay Ocağında mevsim itibariyle ortaya çıkan doğallıktan dolayı bu tartışmanın ikinci yarının başlamasına kadar devam edeceğini ve ortaya çok ilginç düşüncelerin çıkacağını biliyoruz.

Akşam namazından sonra say ocağının maraton bölümünde oturanların mekanı terk etmelerinden sonra çalışan kesimin mekana gelmesiyle ekonominin devre dışı kaldığı, sadece futbol ve çok izlenen dizilerin takip edilmesiyle içerdeki hava daha sempatik ve sevecen hale geliyor.

Pazar esnafının her şeyi olan Hüseyin ve Ahmet Turan arasında süregelen Galatasaray-Beşiktaş rekabetinin gönül verdikleri takımların maç skorlarına göre değişkenlik göstermesi TV dizilerinin ikinci plana düşmesine neden oluyor.

Geçtiğimiz günlerde görev yaptığı pazar yerinde üstüne demir düşmesiyle yüzünün bir bölümü moraran Hüseyin için başta Çay Ocağının idari ve koordinasyonundan sorumlu; Heybetullah başta olmak üzere Necati, Hasan, Melih, Nazım, Turan, Akif ve sürekli oturduğu yerde gözleriyle olayın içinde yer alan Ahmet için Hüseyin’in yaşadığı talihsiz kaza çok şeyler ifade ediyor.

Hattı olmayan cep telefonuyla hayali olarak yaptığı konuşmalar ve kenardan yapılan müdahalelere başparmağını kaldırması ve bizlerinde konuşmasının sekteye uğramaması için ortamı sakın hale getirmemiz bile her şeyi çok güzel anlatıyor.

Yüzünde oluşan morluğun kalbinin güzelliğine asla etki etmeyeceğini biliyoruz. Kendisine ait olan az uyku, çok çalışmak felsefesine karşın aldığı ücretin miktarına bakmadan severek yaptığı işin bu memlekette hiç işe gitmeden paraları cebe indirenlere mesaj olsun.

Hüseyin bizim için önemli bir isim, Beşiktaş sevgisi yaşadığı sıkıntıların kısmen ortadan kalkmasına büyük katkı yaptığı biliniyor.

Pazar yerindeki görevinden sonra Soykan Çay Ocağı’nda 23.00 da başlayan temizliği yaparken bile her konuya katkı yapması çay ocağının komedi ve gırgır bölümüne büyük katkı yapıyor.

Gazetelerin günlük satış rakamları noktasında diğer ülkelerin çok gerisinde kalmamıza rağmen, başta futbol olmak üzere güncel konuların TV ekranlarında ve çay ocaklarında bulunan çok sayıdaki gazetelerle takip edilmesi noktasında dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alıyoruz.

Bulmacaların çay ocağına erken gelen müşteriler tarafından çözülmesi, bunu yaparken asla boş kare bırakılmamsı noktasında verilen mücadeleyi bizzat yaşamış birisi olarak olayın kahramanlarını takdir etmişimdir.

Ülke olarak farklı özelliklere sahibiz.

Çay ocakları ve kahvehaneler için ayrı bir bölüm açmak lazım. İşin manevi yönünü yaşayanlar için çay ocakları, gazeteler, haberler ve ekonomi büyük önem taşıyor.

Kahvehane müşteri profili için maddi kaybın yanında güncel konulardan uzak kalma gibi bir tehlikenin varlığı biliniyor.

Soğuk kış günlerinin en etkili olduğu bu günlerde akşamları başlayan Soykan çay ocağı ziyaretlerimizde gündüz vardiyasının ana temasını oluşturan konuların dışında daha sempatik daha sevecen ve ilerleyen saatlerde masaya gelen çekirdek’in en iyi şekilde tüketilmesi noktasında verilen mücadeleye Heybetullah’un orta saha desteği olmadan bitirilemeyeceğini de biliyoruz.

İş kazası sonrasında iki gündür mekanın çok uzağında olan Hüseyin için artık bir an önce aramıza katılması ve hayali olarak yaptığı telefon görüşmelerinde karşıdaki hatırlı kişilere verdiği emirleri de çok özledik.

Teknolojinin bizlerden çok şeyler götürdüğü yılları yaşıyoruz.

Yapılan sohbetlerin, gırgır ve şamataların akıllı telefonların “ Play Store” kategorilerinde yer almadığı biliniyor.

İnandığınız arkadaş grubuyla geçmişte yaşanan güzelliklerin azda olsa günümüzde yaşanması noktasında gerekenleri yapmanız halinde Soykan çay ocağı’nda yaşanan güzelliklerin kapsama alanı da genişleyecektir.

Yazarın Diğer Yazıları