Abdullah Ergün

Ateşi yakacak muhtar aranıyor

Abdullah Ergün

Yaz günlerinde en çok ihtiyacımız olan serin havanın en fazla yaşandığı Almanya'daki kısa tatilimde futboldan uzak kalma düşüncemiz maalesef gördüğümüzün ve yüzümüze şamar gibi inen bazı gerçeklerden dolayı gerçekleşmiyor.

Yeşil sahaların sayı olarak fazla olduğu bölgede futbol maçlarını izlerken " Almanların yetenekleri olsa neler yaparlardı" diye düşündüm.

Bulunduğum gölgede nüfusun 17.000 olmasına rağmen 50 ye yakın çim sahanın olması bizleri kıskandırmak için yeterli.

Günün her saatinde her yaştan insanın sadece futbol değil diğer spor dallarıyla yer aldığı sahalarda ortaya çıkan görüntü bizim okullarda ders olarak okutulmalı...

Göstermelik alt yapı modelleriyle futbolumuza katkı yaptıklarını sananlar ceplerindeki pasaportlarını Almanya'ya yönlendirmeleri halinde aradaki farkı anlayacaklardır.

Aynı dileklerimiz Türkiye Futbol Federasyonu içinde geçerli...

Her yıl futbolumuzun uygulanmasına yönelik hakkında saçma sapan kararlar alarak başarılar elde edileceğini düşünenlerin, Almanya'nın sağlıklı ve disiplinli futbol alfabesini görmeleri halinde almış oldukları kararların yanlışlığını kendileri de fark edeceklerdir.

Alt yapıda görev yapan antrenörlerin Alman çocukların en iyi yere gelmeleri için verdikleri mücadeleyi gördükten sonra Futbol+ Disiplin birleşiminin bu ülke için çok şeyler ifade ettiği bir kez daha anladım.

Alt yapıda yer alan Türk çocukların yetenekleri en büyük silah ve bunun farkında olan Alman antrenörler gurbetçilere sadece futbol disiplinini öğretmeye çalışıyorlar.

Ayağına top geldiği zaman kontrol etmekte zorlanan Almanlara inat gurbetçi çocukları ilk topla buluşmalarında topu kontrol altına almaları bizler için sürpriz değil.

Yetenek zaten bizim işimiz. Tek eksiğimiz oyun disiplini ve çalışmayı fazla sevmememiz.

Onlarda olmayan bizlerde var. Bizlerde olmayanlarda onlarda var.

Okulların tatile girmesiyle birlikte bilgisayar başında olanların sayısında büyük artışlar yaşandığı biliniyor.

Onlarda kendilerince haklılar. Tatile giren okul ilk iş olarak okul bahçesini otoparka dönüştürerek kendilerince kar ettiklerini sanıyorlar.

Beton yığını hale gelmiş olan mahallelerde çocukların spor yapacak ve oyun oynanacak alanları kalmadı.

Malatya Valiliğinin en azından okul bahçelerini oto park olmaktan kurtarıp çocukların oyun alanı haline getirmeleri lazım.

Sonra uzmanların sıkça gündeme getirdikleri obezite ve bilgisayar konularındaki düşüncelerinde haklı olduklarını anlatan gazete haberleri ve konunun uzman kişilerce değerlendirilmelerine yönelik toplantılardan usandık.

Bu işten kurtulmanın tek yolu spor yapmak...

Spor alanlarını başta çocuklar olmak üzere halkın kullanacağı hale getirmek lazım.

Son yıllarda" Mavi Balina" yüzünden ölüme giden çocukların sayısında yaşanan artışın nedenleri araştırılırken kimsenin aklına bu çocukları bilgisayar başından uzaklaştıracak spor aktiviteleri gelmez.

Tehlikenin ortadan kalkması için başta okul bahçeleri olmak üzere mahallelerde büyüklüğüne bakılmaksızın oyun alanlarının ortaya çıkartılması lazım.

Bu işe önderlik edeceklerin başında mahalle muhtarları geliyor.

Mahalleyi ve sokakları en iyi muhtarlar biliyor. Hatta mahalledeki çocukların konuyla ilgili düşüncelerinin ne olduklarını dahi bildiklerini sanıyorum.

Gerçi son yıllarda Tecde ve Çilesiz gibi devasa şehir edasındaki mahallelerde bu ayrıntıları anlamak çok zor.

Yine de kendi görev alanlarında oyun ve futbol oynama özlemi çeken çocukların bu özlemlerine son verecek girişimlerde bulunmaları halinde ilk ateşi kendileri yakmış olacaklardır.

Şimdi bunu başlatacak cesaretli bir mahalle muhtarına ihtiyaç var. Günümüzün en büyük sorununun ortadan kalkması için gerekli çalışmalara başlanması lazım.

Konuyla ilgili karşılaştığı sorunları ilgili makamlara bildirilmesi ve konunun takipçisi olmaları işi çok daha iyi konumlara taşıyabilir.

Bilgisayar ve Obezite'nin tehlike sınırı gittikçe büyüyor. Tehlikenin boyutu okulların tatile girmesiyle daha da büyük hale geliyor.

Anne ve babaların konuyla ilgili serzenişleri karşısında ilgili birimlerin duyarsızlık hanesi şimdilik kocaman bir fiyasko konumunda bulunuyor.

Geleceğinizin teminatı olan çocukların hem beyin hem de bedensel anlamda daha sıkıntılı hale gelmelerinin önlenmesi lazım.

Bu hastalığın reçetesi " Spor"

Spor yapanların yapmayanlara göre daha avantajlı oldukları biliniyor. Yapılacak ilk iş bilgisayar başında oturan ve yemeğini bile masaya getiren çocukları bu ortamdan kurtarıp spor yapmalarını sağlamak...

Bizden önceki ve bizim dönemimizdeki ortamın yeniden yaşatılması çok zor. En azından o döneme ait oyunlar, mahalle ve komşuluk ilişkilerinin ne kadar önemli olduğu anlaşılacaktır.
 

Yazarın Diğer Yazıları