Aradaki farkı fark edemeyenler

Süper ligde birbirinden ilginç sonuçlar alınmaya devam ederken yaşanan hakem hataları futbol kalitesini daha da sıkıntılı hale getiriyor.

Büyük kulüplerde yaşanan istikrarsız görüntüler futbolumuza yön verenleri farklı senaryolara yönlendirirken, bunun hayata geçirilmesi noktasında yıllar önce yaşananların değişik versiyonlarıyla konu "kulvarlara taşınıyor.

Süper ligin marka değeri diye demeçler verenler, paneller yapanlar, oturumlar ve yurt dışından gelen konuklarıyla konunun daha da bilinçli hale gelmesi için çalışanlar hiç zahmet etmesinler, futbolumuz Avrupa'nın üçüncü sınıf ligleriyle eşit halde olmasının önüne bu görüntülerle asla geçemezler.

Süper ligimizin şampiyonu Galatasaray en sonunda şampiyonlar ligindeki ilk golünü attı. Guruptan çıkma şansını kaybetmesinin yanı sıra yoluna UEFA liginde devam etme şansını da mucizelere bıraktı.

UEFA Avrupa liginde mücadele eden takımlarımızdan sadece Başakşehir, yüzleri güldürmeye devam ediyor.

UEFA ön eleme maçlarında Yeni Malatyaspor'un topladığı puanlar ülke futboluna puan olarak katkı yaparken, büyük bütçelerle yola çıkan takımların ortaya koyduğu performanstan bazı kulüplerin ders çıkartmaları lazım.

Televizyon ekranlarında yayınlanan Avrupa ligleri maçları olmasaydı, süper ligde oynanan maçların ne kadar çekişmeli ve kaliteli olduğu konuşulacaktı.

Bugün İngiltere Premier ligin takip edenlerin süper lig maçlarına ilgi göstermemeleri gayet normal...

Topun oyunda kalma süresinin ligimize göre çok daha fazla olmasının yansı sıra sahadaki mücadelede yerde kalan futbolcunun hemen ayağa kalkarak maça devam etmelerine alıştık. Oysa ligimizde en ufak bir darbede kendini yere atan ve bırakan futbolcuların sayı olarak fazla olmasından dolayı ligimizin futbol kalitesinin yukarıya çıkma şansı olabilir mi?

Futbolseverler işin çözümünü bulmuş durumdalar.

Premier Lig, La liga hatta Hollanda ligindeki maçları takip ederek futbol açlıklarını gideriyorlar.

Süper ligimizde hangi takım olursa olsun maç içinde skora göre ortaya koydukları oyunu soğutma hamlelerine de artık alıştık.

Sahaya giren sağlıkçının koşu mesafesi sahadaki futbolcular kadar olduğu da kanıtlanmış durumda.

İşin bu yönünün şaka olarak gündeme gelmesi bile ortaya çıkan olumsuz tablonun gelişimine engel olamadığı görülüyor.

Saha içinde ve saha dışında futbol adına yaşana istikrarsız görüntülerin konuşulması ve yazılması gerekirken, birde sahadaki futbolcuların en ufak müdahaleler sonrasında saha içinde zaman çalmaya yönelik görüntülerini yazmak ve konuşmak zorunda kalıyoruz.

"Maçı kazanmak için her şey yapılmalı" düşüncesi ve mantığı devam ettiği sürece şampiyonalar ligi ve UEFA Avrupa liglerinde daha çok hezimetler yaşarız.

Futbolumuzu yönetenler kadar kulüp başkanlarının oluşturdukları yönetimlerde kaç tane futbolun içinde gelmiş kişi var? Bunun araştırmasını yapmaları halinde bugün yazmış olduğum kanunun ortaya çıkan tabloya "cuk" diye oturduğunu görecekler.

Sizler sahada yatmaya devam edin, zaten sizin sayenizde ülke futbolu da yerlerde yatıyor.

Kahve çay ocaklarında Liverpool, Manchester City, Manchester United, Arsenal, Chelsea, Tottenham'ın maçları izleyenlerle bu konuyu konuşmanız halinde İlgimizin marka değerini yukarıya çıkaracağız diyenlerin yaptıkları açıklamalar sonrasında ortaya çıkacak olan görüş futbolumuzun içler acısı halini bir kez daha ortaya çıkartacaktır.