Abdullah Ergün

Annemizin Ligine Döndük!

Abdullah Ergün

Avrupa futbolunun kulüpler düzeyindeki iki numaralı organizasyonunda son 32 turu eşleşmeleri, İsviçre'nin Nyon kentinde gerçekleştirilen kura çekimi sonrasında belli oldu.

İki no’lu kupada ülkemizi temsil eden Sivas spor’unda gruptan çıkamamasından sonra hem Şampiyonlar Ligi hem de UEFA Avrupa ligi her yıl olduğu gibi yine bizim olmadığımız maçlarla oynanacak.

Son yıllarda milli takım ve kulüpler bazında yaşananların ışığında ülkemizde halen futbolu sabahtan gecenin ilerleyen saatlerine kadar konuşanlar ve futbolumuzu idare edenler sanki ortada hiçbir şey yokmuş gibi “Andersen’den Masallar” anlatmaya devam ediyorlar.

UEFA Avrupa Liginde ikinci tura kalan takımların bağlı bulunduğu bazı ülkeler hem maddı hemde diğer konu başlıkları bakımından bizden çok gerilerde olmalarına rağmen grup maçlarında Başarlı olarak bizlere ders vermeye bu sende devam ediyorlar.

Ulusal basında bu konu hakkında sürekli olarak yazılar yazan Uğur Meleke birkaç gün önce yine en başta Türkiye Futbol Federasyonu olmak üzere kulüplerin hatalar zincirindeki konumunu ortaya koyan güzel bir yazıyı köşesine taşımıştı.

İşte o yazıdan bazı bölümler;

“ 12 Aralık 2020 itibariyle ülke futbolu olarak bir dibe vurma anı yaşıyoruz. 2022’de gruplara hiçbir takımımız direkt giremeyecek, tüm temsilcilerimiz ön eleme oynayacak. Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünme zamanıdır bu.”
“Avrupa kupalarında 2020-21 defterini yine erken kapattık. İçlerinde Sırbistan, Hırvatistan, Çekya, İsrail ve Norveç’in de bulunduğu 19 ülkenin takımları Avrupa liginde yoluna devam edecek.”

“HERKES ÖN ELEMEYE”

UEFA turnuvalarının sayısı bu yıl itibariyle üçe çıkıyor. Bu yılı 13’üncü basamakta bitirmemiz, Şampiyonlar Ligi’ni 2, Avrupa Ligi’ni 1, Konferans Ligi’ni de 2 takımla zorlamamız demek. 2022-23’te Avrupa’daki 5 temsilcimizin hepsi ön eleme oynayacaklar. Şampiyonumuz ve kupa galibimiz ikişer; lig ikincimiz, üçüncümüz ve dördüncümüzse tam üçer ön eleme oynayacaklar artık.

“BU NOKTAYA NASIL GELDİK?”

UEFA ülkeler sıralaması, yalnızca son 5 yıllık performansları dikkate alan bir tablo. 2016 ve 2017’yi 10’uncu sıradan bitirmiştik. Zaten ne olduysa son 3 sezonda oldu. Bazı antrenörler anlaşılmaz bir şekilde Avrupa Ligi’ni önemsememeye ve B takım hüviyetinde kadrolarla sahaya çıkmaya başladılar. Bu da özellikle son 3 yılda düşük puan toplamamızın ve 13’üncü basamağa düşmemizin 1 numaralı sebebi.”

“CİDDİ ADIMLAR ATILMALI”

Yukarıda yaptığım öneri, elbette kısa vadede sonuç alma odaklı bir çözüm. Palyatif bir öneri. Orta-uzun vadede daha kalıcı sonuçlar için elbette daha ciddi adımlar atılmalı. Spor kulüpleri yasası çıkmalı, bilançolar tamamıyla şeffaflaşmalı. Kulüp yöneticileri dönemlerindeki borçlardan yüzde yüz mesul olmalı. Kulüplere sezonda maksimum iki teknik sorumluyla imza sınırı getirilmeli. İkinciyle de yollar ayrılırsa yeni teknik sorumlu transfer edilememeli, ekipten bir antrenörle devam edilmeli. Pro lisans alabilmek için bir FIFA yabancı dili şartı getirilmeli. Türk futbolunda bir anlayış devrimi zamanı gelmiştir artık. Umarım yetkililer de farkındadır bu dibe vuruşun.

Avrupa’da yaşanan başarısızlığı sürekli olarak gündeme getiren Uğur Meleke’nin konuyla ilgili yazdığı son köşe yazısı her zaman olduğu gibi sadece gazetelerin arşivinde yer alacak.

Ülke futbolumuz artık tamamen bitti. Önümüzdeki sezon Avrupa da mücadele edecek başta lig şampiyonumuz olmak üzere diğer temsilcilerimizin tamamı ön eleme maçları oynayacak.

Bazıları 2 bazıları 3 ön eleme maçları oynayacak.

Ekranlarda maçları yorumlarken biraz ileri al, biraz geriye al diye bizlerle dalga geçenler ülke futbolunun içinde olduğu durum hakkında düşüncelerinde ileriye alma gibi bir girişimleri asla olmayacaktır.

Kış mevsimini ilk ayında Avrupa kupalarında yer almama artık alışkanlık haline geldi.

Kaynak: Uğur Meleke-Hürriyet Gazetesi 12-12.2020

Yazarın Diğer Yazıları