Alıştık Artık!
Abdullah Ergün
A Milli Futbol Takımının 2022 Dünya Kupası Elemeleri grup aşamasında Hollanda ve Norveç maçlarını kazandığı zaman " işte tarihin en iyi milli takımı " diyenler Hollanda karşısında alınan mağlubiyet sonrasında Şenol Güneş ve futbolcuları yerden yere vurdular.
Halkımız bu filmi daha önce defalarca izledi. Ekranlarda saatlerce ahkam kesenler konuşmalarıyla aslında futbola katkı değil darbe vurduklarının farkında bile değiller.
Futbolumuz son yıllarda gerek milli takımlar seviyesinde gerekse kulüpler bazında dibe vurmuş durumda.
Hollanda karşısında alınan farklı mağlubiyeti yorumlayanlar önümüzdeki sezon süper ligi şampiyon olarak tamamlayan takımımızın Şampiyonlar Lig'inde ön eleme yapacağını da öğrenmiş oldular.
Gelinen son başarısızlıkta en başta Futbol Federasyonu olmak üzere süper ligde yer alan kulüpler sorumlular.
Bu işlerin fiyaskoyla biteceği son yıllarda alınan sonuçlarla açık bir şekilde belli olmuştu.
Borç batağında bulunan kulüpler bırakın sezonu günü kurtarmak adına yaptıkları hatalarla futbolun altını kazmaya başlamışlardı.
Milli takımda çalışmayı kendisine hedef koyan teknik adamlar çalıştırdıkları kulüpte başarısız olunca kapağı Milli takım teknik direktörünün ekibine atıyorlar.
Daha sonra görevden ayrılma durumlarında yine kendisine kulüp bularak mesleğine devam ediyorlar.
Milli takımın sistemi yok...
Futbol Federasyonu Başkanının futbolun içinden gelen birisi olmamasından dolayı çözüm noktasında somut adımlar atılamıyor.
Yönetim kurulunda sadece Hamit Altıntop'un olmasıyla bu işin sağlıklı bir ortama gelmesi mümkün değil.
Yıllar önce Rıdvan Dilmen'in "Futbol Federasyonu Başkanlığına adayım " açıklamasından sonra milli futbolcu için linç kampanyası başlamıştı.
Sonrasında neler mi oldu?
Yıldırım Demirören Futbol Federasyonu başkanı oldu. Arka arkaya gelen başarısızlık ve hatalardan sonra yine ülkenin en iyi iş insanı olan Nihat Özdemir Futbol Federasyonu Başkanı oldu.
Şenol Güneş ve ekibi için başarı hiçte yakın değildi.
Çünkü futbolun başındakiler futbolun uzağında olan isimlerden oluşuyordu. Böyle bir sistemde milli takımın başarılı olma şansı hiç yoktu.
Öylede oldu.
Avrupa ülkelerinde futbolun başında olanlar sistemin doğru yanlarını hayata geçirerek bize ders veriyorlar
Biz yine iki yılda bir alınan sürpriz bir galibiyetlerle iki yılı kurtarıyoruz. Alınan sürpriz bir galibiyet sonrasında futbolcuların yaptıkları açıklamalar bir sonraki maçta daha iyisisin olacağını gösteriyordu.
Arkasından gelen reklam filmleri...
Sonrasında alınan farklı mağlubiyetler ve bu kez mikrofonlara takımın en kıdemlisi" önümüzdeki maçlara bakacağız" açıklamasıyla günün finalini yapıyorlar.
Hollanda maçından sonra Kaptan Burak Yılmaz'ın yaptığı açıklama aslında geldiğimiz noktayı çok güzel özetliyor.
Milli takımın yıllar önce rahat kazandığı ülkeler olan San Marino ve Lüksemburg oynadıkları futbol ve aldıkları puanlarla futbolun evrensel yönünü en yukarıya taşırken,
Sabahtan akşama kadar futbolun konuşulduğu ve yazıldığı ülkemizde futbolumuzun tam gaz geriye gitmesine en baştakiler olmak üzere futbolun farklı yönünü maddi beklentileriyle birleştirenlerin katkılarıyla! Tam gaz geriye gidiyor.
Bundan sonra neler mi olur?
Değişen hiçbir şey olamayacak.
Norveç maçına kadar sürecek olan gerginlik maç saatinde Vatan-Millet-Sakarya edebiyatıyla maç saatine taşınacak.
Sonrasında grup ikinciliği için ara sıra bize uğrayan mucizelerden birinin daha gerçeklemesini bekleyeceğiz.
Yanı Siyah-Beyaz film gibi...
