Yağmaya 'dur' diyeceğiz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 'HES'lere, taş ve maden ocaklarına verilen keyfî izinler ve yerleşim yerlerine kurulan çimento fabrikaları bu hızla giderse korunacak çevre, dolayısıyla Çevre Bakanlığına ihtiyaç kalmayacak' dedi.
Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda Malatya’nın çevre sorunlarını gündeme getirdi. Ak Parti politikaları sonucunda HES'lere, taş ocaklarına, maden ocaklarına verilen izinlerle Türkiye’de âdeta doğa katliamı yaşanmaya başlandığını ileri süren Ağbaba, “HES'lere, taş ve maden ocaklarına verilen keyfî izinler ve yerleşim yerlerine kurulan çimento fabrikaları bu hızla giderse korunacak bir doğal çevre kalmayacak, bu yüzden de Çevre Bakanlığına ihtiyaç kalmayacak” dedi. Ağbaba, “Türkiye'nin en güzel kentlerinden biri Malatya, maalesef AKP sayesinde taş ocakları cenneti hâline geldi. Dağlarımız, ovalarımız âdeta yaralı hâle geldi. Artık tüm Malatyalılar görüyor ki taş ve maden ocakları, başta insan sağlığı olmak üzere, hayvancılığı, tarım arazilerini, su kaynaklarını, mezarlıkları, hatta köyleri yok ediyor. Doğanşehir Kelhalil, Eskiköy, Dedeyazı; Akçadağ Karapınar, Cevizpınar; Yeşilyurt Örnekköy, İkizce, KozlukKöyü, Gündüzbey-Kaptaj; Hekimhan ve Arguvan'ın birçok köyünde, Arapgir Alıçlı ve Yazılı köyünde hayatlar yok edilmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Malatya’nın gelişen bölgesi feda ediliyor
Ağbaba konuşmasının devamında; “Görgü, Haçova, Kuyulu, Kuşdoğan, Fatih, Duruldu Mahallesi yani Çerkezyazısı yani Malatya'ya en yakın bölgeler, tarım arazilerinin en verimli olduğu alanlartaş ocakları aracılığıyla yok ediliyor. O bölgede yaşayan mahalle sakinleri itiraz ettikçe taş ocaklarının kapasitesi artırılıyor. Köyler ‘taş ocağını kapatın’ dedikçe AKP onları cezalandırmaya devam ediyor. Şimdi bahsettiğim köylerin ortasına bir de çimento fabrikası kuruluyor. "Köyün yanına çimento fabrikası olur mu?" demeyin, gözlerimizle gördük, köylülerle gittik. Belki inanmayacaksınız ama çevre yoluna 300 metre, Kuyulu köyünün tam yanı başında bir çimento fabrikası kuruluyor. Malatya'nın en gelişen bölgesi bir fabrikaya feda ediliyor. Çimento fabrikası sadece Kuyulu Mahallesi'ni değil, Kuşdoğan, Görgü, Duruldu, Çayırköy, Fatih köyünü hatta o bölgedeki bütün yaşam alanlarını yok ediyor. Burada Malatya'nın en güzel kayısıları yetişiyor. Fabrika sahipleri o kadar güçlü ki "ÇED Gerekli Değildir" raporu almışlar. Köylüler, AKP milletvekillerinin bazılarının fabrika sahiplerinden daha fazla çalıştığını söylüyor. Bunu da AKP milletvekiline sataşarak söylemek istiyorum” dedi.
Çevre düşmanlığı yapılıyor
“ÇED raporlarının tamamında çevre, orada yaşayan insanlar düşünülmüyor, sadece ve sadece ruhsat isteyen insanlar düşünülüyor” diyerek, konuşmasını sürdüren Ağbaba, “ÇED vermek bir Hükûmet politikası hâline geldi. ÇED raporu vererek âdeta çevre düşmanlığı yapılıyor. Kuyulular "Köyün yanına kurulan çimento fabrikasına 'ÇED'e gerek yok.' diyenleri Allah'a havale ediyoruz." Diyorlar. Kuyulu Köyü, her seçimde"full" AKP'ye oy vermiş durumda, şimdi "Ellerimiz kırılsaydı da AKP'ye oy vermeseydik. Haram olsun, gözlerine, dizlerine dursun." Diyorlar." Çimento fabrikası kurulursa, onları sopayla kovalayacağız" diyorlar” şeklinde konuştu.
Arapgir’de yağmaya ‘dur’ diyeceğiz
Ağbaba, “Bir başka doğa katliamı da Malatya'nın Arapgir Yazılı Köyü’nde gerçekleştirilmek isteniyor. Yazılı Köyü’ne devlet ne zaman gidiyor? Devlet maden ocağı ve taş ocağı ruhsatı vermeye gidiyor, onun dışında, yol yapmaya, su götürmeye, hizmet vermeye gitmiyor. 2012 yılında çok küçük bir alan için "ÇED Raporu Gerekli Değildir" denilerek alınan demir madeni ruhsatı, aradan altı yıl geçtikten sonra büyütülmek isteniyor ve firma sahibi şimdi tam tamına 500 hektarlık alanda demir aramak istiyor, ruhsat sınırı Yazılı Mahallesi'nin yerleşim yerini, köy mezarlığını, köyün bağını, bahçesini ve tamamını içine alıyor. Köylülerin kutsal kabul ettiği yüzyıllar evveline dayanan cemevi, köy yerleşim yerleri yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya. Kısaca, bu demir madeni alanı genişletilirse Yazılı Köyü yok olacak. 29 Kasımda Genel Başkan Yardımcımız Gülizar Biçer Karaca Başkanlığında bir heyetle orada olacağız ve bu yağmaya ‘dur’ diyeceğiz” dedi.