Yağışlar sevindirdi
Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, kurak geçen 2021 yılının ardından bu yılın yoğun bir şekilde yağışlı geçtiğini, yağışların, geçtiğimiz yıllarda hububatta yaşanan kayıpları azaltacağını söyledi.
Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, yağışların tarımsal ürünlere etkilerini değerlendirdi. Çiçek, Nisan ayının son haftası başlayan ve Mayısın ilk haftasında da etkisini devam ettiren yağışların, bir nebze de olsa üretimde verim kayıplarının önüne geçeceğini belirtti. 19 Ocaktaki kar yağışının baraj ve göletleri doldurduğunu anımsatan Çiçek, ilkbahar yağışlarıyla birlikte özellikle tarımsal kıraç alanlardaki kuraklık endişesini kısmen giderdiğini ifade etti.
Gıdanın önemi anlaşıldı
Çiçek, pandemi sürecinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlaşıldığını vurgulayarak, “Biz birçok kere bu ifadeyi kullanırken çokta ciddiye alınmazdı, çokta önemsenmezdi. Ama geçirdiğimiz dönemdeki bu pandemi süreci gıdanın ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardı. Her zaman söylediğimiz ifadeyi tekrarlamak isterim, dünyada önümüzdeki süreçte tükettiğinden daha fazla üreten ülkeler zengin ülkeler sayılacaktır. Dolayısıyla bir pandemi sürecinin sonucunda hemen bizim uzun yıllardır hububatla tedarikçiliğimiz noktasında, sürekli alım yaptığımız Rusya, Ukrayna arasında savaş çıkması da bunun tuzu biberi oldu. Bununla beraber bütün dünya ülkelerinde kuraklık ektisi olan yada ana unsuru olan iklim değişikliği, küresel ısınmanın etkileri ile de birçok bölgede iklimler değişmeye başladı. Bu birinci derecede insan sağlığını, yaşam alanlarını etkilerken tarımsal üretimde çeşitli değişimlere sebebiyet verdi. Bunların sonuçlarından bir tanesi de bizim içerisinde bulunduğumuz coğrafyada yaşadığımız ve son 4 yıldır şiddetleri değişmekle beraber kısmi olarak yaşadığımız bir kuraklıktan söz ediyoruz. Biz son yıllarda özellikle 2021 yılında bu konuda ciddi bir sıkıntı yaşadık” diye konuştu.
Kısmen rahatladık
Bu yıl yağışların düzenli olarak alındığına dikkat çeken Çiçek, “Türkiye genelinde yaklaşık yüzde 40’a yakın bir verim kaybı söz konusu idi. Buda önümüzdeki dönemlerde daha riskli durum ortaya çıkarttı. Ancak 19-20 Ocak’ta alınan kar yağışıyla birlikte meteorolojik kuraklığın önüne geçmiş olduk. Daha sonraki süreçte karların erimesi ile baraj ve göletlerin doluluklarıyla beraber hidrolojik kuraklığı da atlattık. Ama bir risk vardı karşımızda oda kıraç alanlarda yetişen ürünlerle ilgili bir yağışın doğru zamanda yağmasıyla alakalı bir kuraklık riskiyle karşı karşıyaydık geçen haftaya kadar. Geçen hafta Türkiye geneli ve bölgemizde yoğun bir şekilde aldığımız ilkbahar yağışları Nisan ayının son haftası, Mayıs ayının ilk haftasına kadar devam etmesi bu konudaki endişelerimizi kısmen gidermiş oldu. Kuraklık riski bu anlamda ötelenmiş oldu. Tarımsal kuraklığı tarif ederken bitkilerin su ihtiyaçlarını istediği dönemde karşılamasıyla alakalı olarak tarif edilir. Tamda ilkbahar döneminde kıraç alanlarda özellikle bu yağış önemli olarak karşımıza çıktı diye düşünüyorum.” dedi.
Gıdadaki sorun paylaşım
Tarımsal üretimde paylaşıma vurgu yapan Çiçek, “Dünyadaki mevzu, üretilen gıdaların insanlara yetmemesinden ziyade paylaşımdan çıkan sonuçlardan alakalı. Dolayısıyla iklimler normale döndü, üretim alanlarımız arttı, yeterli gıdamız var dolayısıyla gıda krizi yaşamayacağız şeklinde bir tarif getirmek doğru bir ifade değil. Bunu şöyle değerlendirmek lazım, tabi ki bu yağışların, gıda ve bitkisel üretimde verim kayıplarının önüne geçmesi bir nebzede olsa atlatmamıza sebebiyet verecek ama bu birazda işin ekonomik tarafı. Diğer konusu da insanlar arasındaki paylaşımla doğrudan ilişkili olduğu için kriz birazda üretimden ziyade kendi kendine yeterlilikle alakalı. Yani siz hububatta kendinize yeterken başka ürünlerde açık kalır ve bu açığınızı kapatamayabilirsiniz. Bunla ülkeler kendi potansiyellerini doğru kullanma ve doğru planlamasıyla daha rahat aşar” İfadelerinde bulundu.
Kayıpları kapatır
Yağışlarla birlikte hububatta bir yükseliş olur mu? Sorusuna yanıt veren Çiçek, “Hububatta yükseliş değil, kayıplarımız azalır. Yani iklim faktörlerine bağlı özellikle tarımsal kuraklıktan dolayı hasat edilemeyen alanlar yada verim düşüklükleri, kısa boylanmadan dolayı verim düşüklüklerinin önüne geçmiş oluruz. Yani bir nevi normale dönme noktasında artış olur, olağanüstü bir artış beklemiyoruz” açıklamasında bulundu.