Utanıyoruz!

Türkiye gündemi son günlerde Suriyelilere yönelik şiddet eylemleri ve mültecilere yönelik artan saldırılarla meşgul. Siz hiç aç bir anneyi, yetim bir çocuğu gariban bir babayı sizin eve sığınmış bir aileyi, kendi ailenizden birileri kovmak istediğinde utandınız mı? Biz utanıyoruz. Üzülüyoruz. Ölmemek yada iç savaşta birbiri ile savaşmamak için gelen Suriyelilere karşın bugün ailemizden bazılarının bu tavrına utanıyoruz.

Utanıyoruz!

Siz hiç aç bir anneyi, yetim bir çocuğu gariban bir babayı sizin eve sığınmış bir aileyi, kendi ailenizden birileri kovmak istediğinde utandınız mı? Biz utanıyoruz. Üzülüyoruz.  Ölmemek yada iç savaşta birbiri ile savaşmamak için gelen Suriyelilere karşın bugün ailemizden bazılarının bu tavrına utanıyoruz.  Biz hala yüreğimizde mevcut merhamet adlı çınarı kapitalistliğe, bencilliğe, faşistliğe, hamasete, siyasete kurban vermediğimiz için utanıyoruz.  Biz atalarımızın kabrine hatırasına bakarak utanıyoruz. Kendine sığınanlar için savaşlar açan bir neslin torunları olarak bugün içimizden birilerinin malum tavrından utanıyoruz.  Korkma diye başlayan İstiklal marşının korkma nidasını unutup kendinin, milletinin, devletinin büyüklüğünü unutanların küçük düşünceliliğinden utanıyoruz. 

Birilerinin malum tavrından utanıyoruz

Asaletin yetime, mazluma, kadına, çocuğa hatta esire muamele ile ortaya çıktığını bilmeyip emeksiz, ilimsiz, ilkesiz hamasetle sloganla bağırmakla olacağını zanneden kendi kardeşlerimizin bazı tavırlarından ötürü utanıyoruz. Elinde küçük bir ekmeği ile en zor şartlarda en pis işlerde çalışarak kazanmış yada yardımlarla almış insanları horlanmasından utanıyoruz.  Her istediğinde rahatça gittiği parkta, bahçede yada bir su kenarında nadiren gülerken eğlenirken gördüğü insanlara kızılmasından utanıyoruz.  Yaşadığı ülkenin tek sahibi olarak kendini gören hatta kendini yaşadığı ülkenin Tanrısı olarak gören insanların Tanrıyı unutarak yaptığı merhametsiz, hoşgörüsüz, anlayışsız, iyiliğe teğet geçen hareketlerinin sonucundan Korkuyoruz. Biliyoruz ki bu ülkenin de sahibi Allah’tır. Dünyanın da sahibi olduğu gibi… Ve Allah ile zıtlanılmaz. Ayıbı kendisine söylenmeyen ayıbını hüner sandığı bu devirde “Ayıp, ayıp edep yahu “ diyoruz.  Din, iman, gelenek, utanma vb. değerleri hiçe sayanlara insan olarak bari diğer insanlarla empati yapın diyoruz. Yarın kendi çocuklarınıza torunlarınıza güzel yüzünüz de olsun. 

Herkes kendine yakışanı yapar

Hülasa sessiz çoğunluk olarak sesimizi çıkarıyoruz. Ne Avrupa ne Amerika ne Çin ne Rusya ne İsrail ne Kanada ne de Sırplar bizim öğretmenimiz. Merhamet, utanmak, adalet, edep ve asalet bizim karakterimizdir. Biz karakterimize uygun davranacağız. Herkes kendisine yakışanı yapar.

Altındağ'da neler yaşandı

Geçtiğimiz Salı günü Ankara'nın Altındağ ilçesinin Battalgazi mahallesinde Suriyeli bir grup ve mahalleli arasında çıktığı bildirilen kavga sonucu yaralanan iki kişiden biri olan Emirhan Yalçın'ın hastanede hayatını kaybetmesinin ardından, Önder ve Battalgazi mahallelerinde gerginlik Çarşamba akşamı da devam etti. Kalabalık bir grubun düzenlediği yürüyüşün ardından iki mahallede yaşayan Suriyelilerin evleri ve dükkanları hedef alındı.

Suriyeli sayısı abartılıyor!

Türkiye’deki geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 23 Temmuz 2021 tarihi itibarıyla 3 milyon 690 bin 896 kişi. Bu kişilerin 1 milyon 774 bin 520’si (%48) 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor. 0-18 yaş arası çocukların ve kadınların toplam sayısı ise 2 milyon 627 bin 824 kişi. 

Kadın ve çocukların oranı %71,2  

Malatya’da 31 bin 179 Suriyeli yaşıyor. Nüfusa oranları %3,8 . Pek göründükleri söylenemez. Ya çöp konteynırlarında geri dönüşüm için çöp toplarken görürsünüz yada nadiren ışıklarda yardım isterken görürsünüz.

Suriyelilerdeki suç oranı bizdeki suç oranının üçte biri bile değil

Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi’nden Doç. Dr. Şebnem Köşer Akçapar, Türkiye’deki ‘Suriyeliler’ algısının yanlış bir kaynaktan beslendiğini ve sanıldığının aksine Suriyelilerin karıştığı suç oranının oldukça düşük olduğunu söyledi.  Doç. Dr. Şebnem Köşer Akçapar, Suriyelilerin suça karışma oranı 1.3 gibi düşük bir rakam. Sorunların bir kısmı da kendi içlerinde yaşanıyor. Ama öyle bir algı var ki,  önyargılar yıkılmalı. 2020 yılı içerisinde geçici koruma altındaki Suriyelilerin suç istatistikleri 255 olay. Evet, 255 asayiş olayı. Bunların büyük bir kısmı da kendi aralarındaki olaylar. Türkiye’deki suç oranları ile kıyaslanınca bazı gerçekler daha da anlaşılır sanırım. 

Evrensel Hukuk Kuralı suç ve cezanın şahsiliği ilkesi unutulmamalı

Geçtiğimiz hafta Altındağ’da bir vatandaşımızın Suriyeli biri tarafından katledilmesinden sonra yaşananlar ülkemizde provokatör ve yabancı servislere uşaklık edenleri görmemizi sağladı. Bir milletten biri suç işledi diye tüm milleti suçlu göstermek akıl ve izan ile açıklanamaz bir durum. Ama özellikle bazı mihraklar ve onların oyuncağı olmuş bazı zavallılar Türkiye’de kargaşa zemini hazırlayarak Türkiye’yi dünyada kötü bir yere çekmek istemekteler. Buna karşı uyanık olmak zorundayız. Kaldı ki 2017 yılında Sakarya’da Suriyeli 9 aylık hamile kadına tecavüz edip hem kadını hem de 10 aylık bebeğini vahşice katledenlerin kendi Türk vatandaşlarımız olması hala utançla hafızamızda. Bu ve benzeri utançların yaşanmaması için merhametten, adaletten ve insanlıktan yana taraf olmaya devam etmeliyiz.