Ümmet Olmanın Sembolü Gazzeliler!
Ümmet olma bilincinin oluşmasında temsiliyetin tebliğ ve davetten daha önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, bunun en iyi örneğinin bugün savaşın ortasında bile düşmanlarına karşı İslam'ın izzetini ve onurunu koruyan, bütün dünyaya örnek gösterilen Gazzeliler olduğunu vurguladı.
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, ümmet tanımının ne olduğu, ümmet bilincinin oluşması için neler yapılması gerektiği, bu konuda kimlere ne görev ve sorumluluk düştüğü, ümmet olamamanın önündeki en önemli engelin ne olduğunu, ümmet bilinci oluşumunda temsiliyetin önemi ile ilgili İLKHA Muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
"Kur'an-ı Kerim birçok ayette ümmetin nasıl bir ümmet olması gerektiğini bizlere anlatır"
Ateş, "Tabii bize Müslüman ismini veren Allah'u Teâlâ ümmet olmamıza dair tanımı da o yaptı. Herkesin kendi kafasına, kendi bilgi birikimine göre bir ümmet tanımı olmaz. Ümmetin çerçevesi de ona göre çizilmez. Kur'an-ı Kerim birçok yerde ümmetin nasıl bir ümmet olması gerektiğini anlatır. Ama özellikle tüm ümmetle alakalı tanımı, çerçeveyi bir araya getiren Bakara Suresi'nin bir ayetini bir de Ali İmran Suresinin bir ayetini tüm tanımları içerisinde bulunduran, barındıran bir tanım olarak okumak lazım. Allah'u Teâlâ Bakara Suresi 143'üncü ayeti kerimede 'sizi vasat bir ümmet yaptık' diye buyuruyor. Bu genelde şöyle tercüme edilir. İnsanlara şahit olasınız. Peygamber de size şahit olsun diye. Şimdi bu ayetteki asıl anahtar kelimenin bir şehadet, birisi de vasat. Vasat orta demek değildir. Vasatın anlamı dengedir. Bu dengeyi tutturmaktır. Dolayısıyla bu ümmetin en önemli özelliği dengeli bir ümmet olmasıdır." dedi.