Türkiye kendi kök hücre ihtiyacını karşılayabilecek durumada
Türk Kızılay'ı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, hedefleri olan 500 bin kök hücre bağışçısı sayısına ulaşmak üzere olduklarını belirterek, 'Bugün 2 bini aşkın eşleşme, bini aşkın nakille Türkiye kendi kök hücre ihtiyacını, kemik iliği nakli ihtiyacını karşılayabilecek duruma gelmiştir' dedi.
Kınık, yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılay’ı tarafından Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) projesinin başlatıldığını ve Ağustos 2014'te bağışçı almaya başladıklarını anımsattı. Bu kapsamda ilk kök hücre naklinin 2015 yılında yapıldığını aktaran Kınık, projenin her yıl büyüyerek genişlediğini ifade etti. Kınık, Türkiye'nin her alanda olduğu gibi sağlık alanında da dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdiğini, bunun da verilerle kanıtlandığını ifade etti. Kök hücre ve kemik iliği nakli bekleyen yüzlerce hastanın bulunduğunu hatırlatan Kınık, "Kök hücreyle alakalı Türkiye'de yaklaşık 500 bin donasyon (bağış) hedeflemiştik ve buna ulaşmak üzereyiz. Fakat ihtimali artırmak için bağışı da artırmamız gerekiyor. Sağlık Bakanlığımızın aylık yaklaşık 8 bin kök hücre, doku nakli kapasitesi var. Bu kapasitenin artırılması ihtimaline karşı da kök hücre bağışçı sayısını artırabilecek mekanizmalarımız hazır." ifadelerini kullandı. TÜRKÖK Projesi kapsamında bağışçı sayısını artırmaya yönelik çeşitli platformlarda kampanyalar yürüttüklerini anlatan Kınık, herkesi kök hücre donörü olmaya davet etti. Kınık, özellikle son aylarda donör sayısındaki artışın kendilerini oldukça sevindirdiğini dile getirerek, "Bugün 2 bini aşkın eşleşme, bini aşkın nakille Türkiye kendi kök hücre ihtiyacını, kemik iliği nakli ihtiyacını karşılayabilecek duruma gelmiştir. Önceki yıllarda özellikle varlıklı insanların sadece yurt dışına giderek yaptırabildiği bu tedaviler artık ülkemizde rahatlıkla yapılabilmektedir. Bunun için de hem mutlu hem de yarınlar için her zaman umutluyuz." değerlendirmesinde bulundu.
Yardımlarımızı artırarak devam ettireceğiz
Kerem Kınık, Türk Kızılay’ının geçen yıl 40 ülkede 23 milyon insana yardım ulaştırdığını anımsatarak, bu yıl 15 ülkede yardım faaliyeti yürüteceklerini söyledi. Geçen yıl Bulgaristan'ın Sofya, Gürcistan'ın Tiflis, Irak'ın Erbil kentleri ile Suriye hattında lojistik merkezler oluşturduklarını belirten Kınık, şöyle devam etti: "Bu bölgelerdeki afetlere hızlı müdahale etmek için çadır, gıda gibi birtakım yardım malzemesi sevkiyatlarımız oldu. Yeni dönemde özellikle çatışma bölgelerindeki yardımlarımızı artırarak devam ettireceğiz. Suriye'nin içinde ve kuzey hattında Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı operasyonları sonrasında güvenli hale getirilen bölgelerdeki kalıcı çalışmalarımız devam edecek. Türkiye'den Suriyelilerin geri dönüşünü hızlandırmak için altyapı çalışmaları olacak. Kalıcı konut inşası, okul, hastane gibi toplumsal hizmet merkezlerinin yapılması noktasında kapsamlı çalışmalarımız olacak. Benzer çalışmaları Musul, Telafer, Kerkük ve Kuzey Irak bölgesinde yürütüyoruz."
Gazze'nin en büyük afet lojistik üssü bu yıl açılacak
Kınık, farklı coğrafyalarda yardım bekleyen insanlara, çeşitli yöntemlerle gerekli yardımları yaptıklarına dikkati çekerek, "Bangladeş'e, Myanmar'dan giden Rohingya Müslümanları, Arakanlılar için de çalışma yürütüyoruz. Afganistan Kabil'de bulunan delegasyonumuz ise Afganistan'dan, Batı'ya doğru kaçmaya çalışırken yollarda sıkıntı çeken ve mafyanın eline geçen insanların, tekrar Afganistan'a dönüşüyle alakalı bir çalışmamız var. Bu insanlara Afganistan'da meslek kazandırma noktasındaki çalışmamız devam ediyor." diye konuştu. Filistin halkına insani yardımların da devam ettiğini dile getiren Kınık, sözlerini şöyle tamamladı: "Yoksul insanlara gıda desteğinde bulunmaya devam ediyoruz. Gazze'ye geçen yıl 2 konteyner ilaç yardımımız oldu ancak ilaç sıkıntısı halen devam ediyor. Geçen yıl başladığımız Gazze'nin en büyük afet lojistik üssünün açılışı bu yıl gerçekleştirilecek. Bu büyük bir yatırım. Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu afet lojistik üssünün, acil durumlarda ihtiyaç duyulan malzemelerin önceden depolanması sayesinde, planlı biçimde sevkiyat yapılması konusunda katkısı olacak. Filistin'de öncelikle barışın sağlanması ve ablukanın kaldırılmasına ihtiyaç var. Ülkenin 2 milyonluk nüfusunun yüzde 60'tan fazlası işsiz. Okullarda, sağlık ocaklarında çalışanların maaşları ödenemiyor. Filistin'e yardımın devam etmesi gerekiyor. En temel insani destek ve barışın tesisi, saldırıların önlenmesi ile insanların üzerindeki baskının kaldırılmasıdır."