TÜBİTAK birincisi eğitimini yarıda bırakarak, Malatya'ya dönmek zorunda kaldı!

Koç Üniversitesi son günlerde protesto ve tepki çeken haberlerle gündemden düşmüyor. Geçtiğimiz günlerde öğrenciler burs ve kısmi çalışma ücretlerine tepki için toplanırken üniversitenin yurdunda kalan oda arkadaşı 3 öğrencinin arasında yaşandığı iddia edilen karakolluk eden olaylar ise şok etti. Yaşananlara ilişkin konuşan Avukat Sarıca, Sınav dönemi, müvekkilim burslu bir öğrenci, Malatya'ya dönmek zorunda kalıyor' dedi.

TÜBİTAK birincisi eğitimini yarıda bırakarak, Malatya'ya dönmek zorunda kaldı!

Koç Üniversitesi son günlerde protesto ve tepki çeken haberlerle gündemden düşmüyor. Geçtiğimiz günlerde burs miktarı ve kısmi çalışma programında çalıştıkları saatlerin ödemesi sebebiyle toplanan öğrenciler, üniversiteyi protesto etmişti. Koç Üniversitesi’nde gündeme bomba gibi düşen bir başka olay ise tam burslu okuyan F. B. ile üniversitenin yurdundaki oda arkadaşları A. D. ve hukuk öğrencisi H. E. K. arasında yaşandığı ifade edilen olaylar oldu. İddiaya göre 15 Kasım’da F. B. ile problemler yaşadığı öne sürülen 2 oda arkadaşı F. B’yi belinden ve yüzünden bıçakla yaralarken, kemerle vurdu, yüzüne sıcak ütü yapıştırmaya çalıştı. Olay sonrası karakolluk olan 2 öğrenciye okuldan uzaklaştırma cezası verilirken öğrencilerden F. B.’nin Avukatı Alper Sarıca, olaya ilişkin açıklamalarda bulundu, üniversitenin tutumunu eleştirdi.

“Boğazını kesmeye çalışıyor, kimse gelmiyor"

Yaşananlara ilişkin konuşan Avukat Sarıca, “Olay tarihi 15 Kasım 2023, müvekkilim kasım ayı başında Koç Üniversitesi’ne tam burslu olarak yurtta odada 2 arkadaşıyla birlikte kalmaya başlıyor. Arkadaşları aşağılama, tehdit, ‘Bu odadan gitmeni istiyorum, seni öldürürüz’ gibi söylemler, kemerle vuruyor, ütüyü yüzüne basmakla tehdit ediyor, yaklaştırıyor. Müvekkil bunlar üzerine 13-14 Kasımda laboratuvarda yatıyor. 14 Kasım gecesi banyo yapmak üzere odasına gidiyor. Arkadaşı ütüyü vs. gösterip söylemlere devam edince cep telefonundan Koç Üniversitesi güvenliğini arıyor, oda arkadaşı güvenliği aradığını görünce ütüyü bırakıyor. Banyoya gidiyor, döndüğünde kapıyı açtığında H. yatakta oturuyor. A.’da odada onu bekliyor, birden müvekkilin boğazını kesmeye çalışıyor. Müvekkil elini tuttuğu için yüzünü sonra karnını kesiyor, bu arada müvekkilin çığlıkları üzerine yan odadaki arkadaşlar kapıyı yumrukluyorlar. A. afallayınca müvekkil kendisini dışarı atıyor. Yangın alarmını kırıp basıyor, ortalık ayağa kalkıyor ama güvenlik görevlisi vs. kimse gelmiyor. Sonra koşarak üniversitenin sağlık merkezine gidiyor, orada ambulansla Şişli Etfal Hastanesi’ne kaldırılıyor. Tedavisi yapıldıktan sonra Koç Üniversitesi Hastanesi hemen müvekkilin yüzündeki kesiyle ilgili estetik tedavisine başlıyor. Duyduğumda sevinmiştim, ne güzel bununla bile ilgileniyorlar diye ama onun dışında hiçbir şey yapmadıklarını görünce kendilerine döneceklerini düşündükleri için yaptıkları bir şey, o zaman art niyetli yorumladım. A. ve müvekkile 1 ay okul binalarına girişten yasaklama veriyorlar, uzaklaştırıyorlar. Sınav dönemi, müvekkilim burslu bir öğrenci, Malatya’ya dönmek zorunda kalıyor" dedi.

"Koç Üniversitesi böyle yönetilmemeli"

Sözlerini sürdüren Av. Sarıca, "Müvekkilim başarılı bir öğrenci, TÜBİTAK, Avrupa birinciliği var, niye ses kayıtları alma gereği hissetsin. Zaten yurt disiplin kurulu ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. Müvekkil karara rağmen 1 aylık uzaklaştırma cezasını tamamladı, döndüğünde kendisine telafi sınavları açılmayacağı, ‘Bence kaydını dondur’ tarzında konuşmalar yapıldığı söylendi. Adam öldürmeye teşebbüs var, azmettirme H. açısından var, silahla kasten yaralama var çünkü kemer silahtan sayılıyor, intihara teşvik, işkence var. Müvekkilim, dünya çapında başarı kazanmış. İftiraya uğruyor, mağduriyeti üzerine mağduriyet yaşatılıyor. Okul yönetiminin telafi etmesi lazım. Koç Üniversitesi’nin zihnimdeki bir algısı vardı, o algı yerle bir oldu, ona da üzüldüm. 29 Kasım, bundan yaklaşık bir buçuk ay önce rektörün sekreteriyle görüştüm, durumu izah ettim, kendisi rektörün çok yoğun olduğunu, bununla ilgilenemeyeceğini söyledi. Ya dedim 5 dakika ayırsın bana, oraya da gelirim, telefonla olur, kabul etmediler. Hukuk müşavirliğiyle görüştüm, çok üzüldüler. En son Koç Üniversitesi Rektörü Metin Sitti’nin sosyal medya hesabında sabitlenmiş tweetinin altına bile yazdım. ‘Hocam çok ciddi bir konu var, rektörlükten size ulaşamadım. Lütfen bana bir şekilde ulaşın’ yazdım ama dönmedi. Bilmiyorum, rektörün görev tanımı nedir, ne iş yapar, demek ki çok daha mühim işleri vardı. Üniversiteden hiçbir dönüş olmadı, üniversitenin açıklamasını gördüm, o açıklamanın ne kadar boş olduğunu zaten alıntıladım, yazdım. Sanki yeni duymuş gibi, toplumun bir gazını alma, tepkisini azaltma gibi son derece yüzeysel, gerçeklikten samimiyetten uzak bir açıklama. Koç Üniversitesi’nin böyle yönetilmemesi lazım. Burs sonuçta başarıya bağlı, sınavlara giremezsen sıfır alırsın bursun da kesilir. Hatalarını bugüne kadar kabul etmediler, kabul ettiklerine dair hiçbir şey yapmadılar” dedi.

"Gerekli soruşturmalar başlatılmıştır ve konu ayrıca yargıya taşınmıştır"

Öte yandan, 3 öğrenci arasında yaşandığı iddia edilen olayla ilgili Koç Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, “Bilime ve insanlığı hizmet etme hedefiyle kurulmuş akademik bir kurum olarak taviz veremeyeceğimiz ilkelerin başında şiddetin ve ayrımcılığın hiçbir türünün kabul edilemeyeceği yer almaktadır. Bu çerçevede, üniversitemizde yaşanan olayla ilgili derhal gerekli soruşturmalar başlatılmıştır ve konu ayrıca yargıya taşınmıştır. Kamuoyunun bilgisine sunarız" ifadelerine yer verilmişti.