Terzi olup ihtiyaçlarını kendileri üretti

Kocaeli'de cezaevi kampüsü lojmanlarında kalan memur eşleri, yerleşim yerlerinin merkeze uzak olması sebebiyle ihtiyaçlarını gideremeyince dikiş-nakış öğrenerek hem ihtiyaçlarını gideriyor, hem aile ekonomisine katkı sağlıyor, hem de sosyalleşiyor.

Terzi olup ihtiyaçlarını kendileri üretti

Kandıra Cezaevi Kampüs Lojmanlarında kalan memur eşleri, yerleşim yerlerinin çarşıya uzak olması sebebiyle artık kendi ihtiyaçlarını kendileri gideriyor. 3 yıl önce kampüste açılan dikiş kursuna yazılan kadınlar, hem aile ekonomisine katkı sağlıyor hem de sosyalleşiyor. Zeycan Yücel’den geleneksel el nakışı, dekoratif ahşap süsleme eğitimleri alan kadınlar, kurs merkezlerini aynı zamanda satış mağazasına da çevirdi. Eşleri, dostları, çocukları için kıyafet diken, hediyelik eşya yapan kadınlar, aynı zamanda sipariş üzerine de ürünler hazırlayarak aile bütçesine katkı sağlıyor.

Kadınlar, tokadan çeyizlik eşyaya, yağlı boya tablodan giyime kadar birçok alanda ürün yaparak çalışmalarına devam ediyor. Aynı zamanda kadınlar, geri dönüşüm malzemeleri ile de çeşitli ürünler yapıyor.

"Bulunduğumuz yer çarşıya çok uzak olduğu için her şeyimizi gidip alamıyoruz"

1 yıl önce kampüse taşındığını söyleyen kursiyer Gonca Şahin, "Kampüse taşındığım zaman sıkıldım, ne yapabilirim diye düşündüm, kurs açıldığını öğrenince hemen kaydımı yaptım. Aile ekonomisine katkım oluyor. Artık kendi kıyafetlerimi kendim dikiyorum, örgü çantalar yapıyorum. İnternetten satış yapıyorum. Akrabalara, eşe, dosta hediyelik eşya yapıyorum. Kendime elbise yaptım. Çocukların günlük giyebileceği kıyafetleri yapabiliyorum, şort dikebiliyorum, eşime tişört dikebiliyorum. İyi oluyor, sosyal açıdan da güzel oluyor. Arkadaşlarla beraber sohbetler ediyoruz. Bulunduğumuz yer çarşıya çok uzak olduğu için her şeyimizi gidip alamıyoruz. Biraz da hayat pahalılığı olduğu için ekonomik olsun diye kumaş alıp dikimi kendimiz yapıyoruz” diye konuştu.

"Aileme ekonomik açıdan da katkı sağlıyorum"

Tüm kıyafetlerini kendisi diktiğini söyleyen Tülay Türkan, “Yaklaşık 7 yıldır cezaevi kampüsü lojmanlarında oturuyorum. Daha öncesinde burada kursumuz yoktu ancak Kandıra’nın merkezinde vardı. Kandıra’nın merkezine gidip gelmek zor oluyordu. Kursumuz açıldığından beri 3 yıldır aktif olarak kursumuz devam ediyor. Ben 1 buçuk senedir kursa geliyorum, dikim üzerine yoğunlaştım. Aileme ekonomik açıdan da katkı sağlıyorum. Artık dışarıdan kıyafet almıyorum eşimin, çocuklarımın ve kendi kıyafetlerimin çoğunu kendim dikebiliyorum. Burada geldiğimiz aynı zamanda sosyalleşiyoruz. Her gün dikiş dikmek zorunda değiliz, arkadaşımızın da derdini dinliyoruz bize terapi gibi geliyor" şeklinde konuştu.

"Kıyafetlerimizi kendimiz dikiyoruz, takılarımızı yapıyoruz"

El sanatları öğretmeni Zeycan Yücel ise "20 yıldır birçok dalda eğitim veriyorum. 3 yıldır arkadaşlarla beraber her alanda iş yapmaya çalışıyoruz. Dikiş, nakış, örgü yapıyoruz. Kıyafetlerimizi kendimiz dikiyoruz, takılarımızı yapıyoruz. Arkadaşlar ne isterlerse ona göre yoğunlaşmaya çalışıyoruz. Yağlı boya tablolar yapıyoruz. Kursumuzda çeşitli alanlarda her türlü eğitimi vermeye çalışıyorum. Kampüsümüz merkeze uzak olduğu için ulaşımımız çok zor. Bu yüzden elimizdeki imkanları değerlendirmeye çalışıyoruz. Geri dönüşüm yapıyoruz. 25 kişilik ekibim var" ifadelerini kullandı.