Şehir çöplüğe döndü

Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyesi arasında yaşandığı iddia edilen reklam panoları tartışmasıyla ilgili konuşan Malatya Radyocular Derneği Başkanı Sinan Cavlak, yanlışlar üzerine bina edilmiş bir kavganın Malatya'ya faydasının olmayacağını söyledi.Cavlak, 'Reklam panoları tartışması, Malatya'da reklam kartelinin kim olduğunu ortaya çıkarmıştır. Şehir açık hava reklam çöplüğüne dönmüş durumda' dedi.

Şehir çöplüğe döndü

Son günlerde yaşanan Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Yeşilyurt Belediyesine ait reklam panolarının sökülmesi ile tartışmalarına Malatya Radyocular Derneği aynı zamanda Malatya Attarlar Odası Başkanı Başkanı Sinan Cavlak da dahil oldu. Attarlar Odası'nda  basın toplantısı düzenleyen Cavlak, belediyelerin tabelacıları, matbaacıları ve bu işle uğraşan medya sektörünü reklam konusunda sıkıntıya soktuğunu söyledi.

Kavga  yanlışlar üzerine bina edildi

Cavlak, yanlışlar üzerine bina edilmiş bir kavganın Malatya’ya faydasının olmayacağını vurgulayarak, "Malatya Büyükşehir Belediyesi ile Yeşilyurt Belediyesi arasında başlayan reklam panoları tartışması, Malatya’da reklam kartelinin kim olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yanlışlar üzerine bina edilmiş bir kavganın Malatya’ya faydası yok. Şehir açık hava reklam çöplüğüne dönmüş durumda. Bu sebeple reklamcılık sektöründe faaliyet gösteren esnaflarımız kamu dışı alanlardaki reklam hacminin minimize olması sebebiyle sektörde tutunamaz hale gelmiştir. Medyanın önemli bir bölümünün tek gelir kaynağı olan reklam gelirleri dibe vurmuş durumdadır. Tabelacıların, matbaaların işleri de dolaylı olarak olumsuz etkilenmiştir. Raketler, billboardlar, durak panoları, otobüs giydirmeleri, otobüs içi reklamlar gibi onlarca kalemde oluşturulan reklam alanları sayesinde Malatya’da reklam pastasının yüzde 80’i belediyelerin eline geçmiştir" diye konuştu. 

En büyük reklam karteli belediyeler

Belediyelerin aşırı reklam mecrası oluşturmasına tepki gösteren Cavlak, "Plansız ve ölçüsüz reklam alanları oluşturulması, reklam verenlerin harcadıkları paranın karşılığını alamamalarına sebep olmuştur. Reklam veren göle maya çalar duruma düşürülmüştür. Çünkü bin 300 civarında billboard ve raketin olduğu Malatya’da açık hava reklamı ile kendinizi duyurabilmek için en az 100 adet billboard ve 100 adet rakete reklam vermek zorunda kalıyorsunuz. 1 aylığına 100 billboard ve 100 rakete reklam vermenin bedeli ortalama 80 bin lira civarındadır. Radyo, televizyon, gazete, dergi, internet siteleri, sosyal medya, led ekran reklamları derken bütçe 100 bin lirayı aşmaktadır. 770 bin nüfuslu Malatya’da 1 aylık ortalama bir reklam kampanyasının maliyeti 100 bin lirayı aşıyorsa bu şehrin esnafı tüccarı iflah olmaz. Belediyeler habire yeni reklam alanları oluşturarak tabiri caizse karşılıksız para basan merkez bankalarını andırıyor. Sadece 2020 yılında büyükşehir belediyesine ait otobüs giydirmelerinin piyasadaki reklam pastasından almayı hedeflediği pay 2,5 milyon TL civarındadır. Belediyelerin esnaftan aldığı ilan reklam ve tabela vergileri de hesaplandığında aslında tartışmasız en büyük reklam kartelinin belediyeler olduğu net bir şekilde ortaya çıkmaktadır" şeklinde konuştu. 

Belediyeler görsel kirlilik oluşturmada en önde

Cavlak, belediyelerin, şehrin görsel kirlilik oluşturmada en önde gittiğini anlatarak, "Belediyelerimizin konu rant olunca estetik kaygısının yok olduğunu üzülerek izlemekteyiz. Belediyeler bünyesinde kurulu bulunan Çevre Müdürlükleri ise belediyelerin çevreye dair doğru strateji üretebilmesinde etkisiz ve yoksun durumdadır. Şehir plancılarının mevcut tablo karşısında sessiz kalmalarından derin üzüntü duyuyoruz. Yapılması gereken; açık hava reklam çöplüklerinin temizlenmesi, minimize edilmesi, sürdürülebilir hale getirilmesidir. Malatya’nın caddeleri sokakları parkları halkın ortak kullanım alanlarıdır. Belediyeler bu alanları gelişigüzel kullanmamalı. Malatya’nın salaş bir şehre dönüşmesine müsaade etmemeliyiz. Belediyelerimizi şehri kirletmemeye, piyasa dengelerini altüst etmemeye, halkımızı ise birlikte yaşadığımız şehre sahip çıkmaya davet ediyorum. Tek yetkinin şehri idare edenlerde olmadığının farkına varılmasını diliyorum. Halkımızın demokratik haklarını sonuna kadar kullanmalarını rica ediyorum. Belediyelerimizin mevcut tutumlarının devam etmesi durumunda, şehrin gidişatına dair itirazı olanların CİMER’e yazmalarını ya da Alo 150 ile doğrudan Cumhurbaşkanlığı hattını arayarak itirazlarını dile getirmelerini rica ediyorum" ifadesini kullandı.