Satışlara sınırlama getirilmeli
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2022 verilerine göre Türkiye obezite de Avrupa'da ilk sırada yer alıyor. Diyetisyen Tuğçe Yıldız Koç, obeziteye karşı, anne, baba ve çocukların eğitilmesi gerektiğini belirterek, 'Okullarda sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmaya yönelik uygulamalar olmalı. Kantindeki bazı ürünlerin satışına sınırlamalar getirilmeli. Çocukların haftada bir sağlıklı beslenme ile ilgili dersleri olmalı, bu anasınıfından başlamalı' dedi.
Obeziteye dikkat
DSÖ Avrupa Bölge Ofisi tarafından açıklanan 2022 Avrupa Obezite Raporuna göre Türkiye, Obezite’de ilk sırada yer aldı. Rapora göre Türkiye'de yetişkinlerin yaklaşık olarak yüzde 59'u aşırı Obezite ve aşırı kilo sorunu ile karşı karşıya bulunuyor. Obezite görülme oranı kadınlarda yüzde 40, erkelerde ise yüzde 30 civarında seyrediyor. Bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının istenilen düzeyin üstüne çıkması ile oluşan Obezite günümüzde sağlık sorunları arasında yer alıyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Diyetisyen Tuğçe Yıldız Koç, vatandaşların Obezite hakkında bilinçlenmesi için anaokulundan itibaren eğitim verilmesi gerektiğini söyledi.
Yanlış politikalarından kaynaklı
Obezitenin, yanlış sağlık politikalarından kaynaklandığını savunan Koç, “Yetersiz diyetisyen atamaları ve sağlıksız beslenmenin hızla yayılması. Artık çocukluk döneminden, okul çağından başlıyor olması. Bir de yeme alışkanlığımız var tahıla dayalı. Fazla karbonhidrat tüketiyoruz. Karbonhidrat ise bağımlılık yapıyor, yedikçe yiyesi geliyor, buna hareketsiz yaşam da eklenince obez olmak kaçınılmaz oluyor” dedi.
Kadınlar erkeklere göre daha obez
Koç, obezitenin kadınlarda biraz daha fazla olduğunu anlatarak, “Kadınlarda biraz daha fazla ama çok bariz bir açıklık yok. Yüzde 0,2 gibi bir açılık var. Kadınlar erkeklere göre daha obez. Bunun sebebi de kapalı ev yaşamı ve doğumlar ile kilo artışı oluyor. Kadınlar biraz daha fazla pasta, börek, çöreğe maruz kaldıkları için biraz daha fazla tüketiyorlar. Erkekler biraz daha etçil oluyor ama kadınlar daha fazla hamur işi tüketiyor. İki tarafta obez ama kadınlar birazcık önde” diye konuştu.
Kantin satışlarına sınırlama getirilmeli
Koç, obeziteye karşı alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı; “En baştan yani temelden eğitilmeli. Anneler, babalar ve çocuklar da eğitilmeli. Okullarda sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmaya yönelik uygulamalar olmalı. Kantindeki bazı ürünlerin satışına sınırlamalar getirilmeli. Çocukların haftada bir sağlıklı beslenme ile ilgili dersleri olmalı, bu anasınıfından başlamalı. Bilinçli anne baba, bilinçli çocuk ve bilinçli toplum diye gider bu süreç. Fast food(ayaküstü yemek),karbonhidrat, işlenmiş yiyecekler, işlenmiş etler, paketli ürünlerin tamamından uzak durulmalı. Paketli ürünlerde glikoz şurubu, mısır şurubu, fruktoz şurubu içeriyor. Bunlar ekstra kilo artışına ve yiyecek bağımlılığına sebep oluyor. Tuzlu dediğimiz paketli ürünler, Monosodyum glutamat dediğimiz Çin tuzu direk olarak yiyecek algısına etki ediyor. Lezzete etki ettiği için yeme bağımlılığını tetikliyor. Sigara bağımlılığından daha tehlikelidir aslında yeme bağımlılığı. Çünkü hayatımızın her anında ulaşabileceğimiz şeydir yiyecekler. Şunlara dikkat etmek lazım. Uyku düzeni de bunda çok önemli, Sirkadiyen Ritim(vücudumuzun biyolojik saati ) dediğimiz bir şey bu. Ağırlık kaybetmek için boş mide ile uymak ve vücudun yağ yakımına zaman vermek lazım. Kahvaltı için bariz şu saatte yapın dediğim bir saat yok. Uyandıktan sonra iki saat sonra da yapılabilir, uyandıktan hemen sonra da yapılabilir. Önemli olan toplamda yemek yeme saatlerini belirlemek ve en azından akşam yemeğini uyumadan dört saat önce tüketmek gerekir.”