Sahafçılık ölüyor
Malatya'da son dönemlerde sahafın tamamen bitmiş durumda olduğunu söyleyen Mehmet Kuş, 'İlk geldiğim zamanlar pasajımızın içerisinde yaklaşık 3-4 dükkan sahaf vardı. Şuanda ikinci el kitap satan kalmadı diyebiliriz. Artık tamamen dijital kitap satan kitapçılara döndü' dedi.
Edebiyat öğretmenliği bitirdiğini atanamadığı ve kitaplarla sürekli iç içe olmayı sevdiği için kitapçılık yapmanın daha mantıklı geldiğini ifade eden Kuş, “Son dönemlerde sahaf tamamen bitmiş durumda. Ben ilk geldiğimde pasajımızın içerisinde yaklaşık 3-4 dükkan sahaf vardı. Şuanda ikinci el kitap satan kalmadı diyebiliriz. Artık tamamen dijital kitap satan kitapçılara döndü. Kitapçı sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde kaldı. Şuanda gerçekten sahaflık yapan bir tane dükkan var o da yaşlı bir amca en eski esnaflardan biri genelde dükkanı kapalı, dükkanı arada bir açıyor. Sahaf yani eski dediğimiz kitapları okuyan kitle daha çok 68 kuşağı dediğimiz kitle, bilimsel çalışmalar yapan ya da üniversite öğrencileri ders için gelmekteler. Hoca olan yada üniversitedeki öğrenciler daha çok sormak yada araştırmaya gerçekten seven insanlar bu tür kitapları sormaktalar. Bir edebiyatçı olarak edebiyatçıların kitaplara merak duymasını isterdim’ diye konuştu.
Bilinçli okuyucu çok az
Kuş, “Sosyal Medyanın kitap satışları üzerine kesinlikle bir etkisi var. İstanbul, Konya, Erzincan gibi Türkiye’nin farklı illerinde yaşadım. Malatya'daki okuyucu sayısı çok iyi sadece İstanbul Pasajı olmasına rağmen kitap satışları gayet iyi durumda. İşlerimizin yoğun olduğu günler, cuma cumartesi pazar genelde. Malatya artık sahaflar çarşısının bir işleve kalmadı popüler kültür her şeyin önüne geçmiş durumda. İnsanların boş zamanı azalıyor. Bu durum insanların sohbet etmeye, kitap okumaya, yeri geldiğinde insanlar çocuklarına bile zaman ayıramıyor. Bilinçli okuyucu çok az mafya kitapları, psikopat mesela gibi kitaplar sormaktalar. İçeriğine baktığımız zaman topluma aykırı içerik var. Biz arz talebi ilişkisinden dolayı satmak zorundayız. Dijital ortamda yazılan kitaplara daha çok rağbet var eski kitapların artık bir önemi kalmadı. Bizim en büyük sıkıntımız düzgün bir iletişim kuramamamız. Vatandaş ne aldığını bilmiyor bize nasıl bir kitap alayım diye sormakta. Ne tür kitap alacağının bilincinde değil yardımcı oluyoruz. Ama sonuçta herkesin kendine göre bir psikolojik alanı var. Ben macera severken diğeri polisiye sevebiliyor bir başkası tarihi kitapları okumakta” şeklinde konuştu.