Osmanlı'yı kurulmadan 70 yıl önce bilen Muhyiddin İbnü'l Arabi'nin 2024 kehaneti

İslam alimi olarak bilinen ve Osmanlı devletinin kuruluşunu 70 yıl önceden yazdığı kitapla müjdeleyen Muhyiddin İbnü'l Arabi'nin 2024 yılı kehanetleri merak konusu oldu. Detaylar haberimizde...

Osmanlı'yı kurulmadan 70 yıl önce bilen Muhyiddin İbnü'l Arabi'nin 2024 kehaneti
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Endülüslü Muhyiddin İbnü’l Arabi, mistik düşünceleri ve derin felsefi bakış açısıyla tanınan bir İslam âlimi ve sufidir. İbnü’l Arabi’nin adı genellikle kerametleriyle de anılmaktadır. İbn Arabi’nin yaşadığı dönemde ve sonrasında, kerametleri ve öngörüleri büyük dikkat çekmiş ve tartışılmıştır. Öngörüleri, sosyal, politik ve doğal olaylara dair öngörüler içermesinden dolayı, insanların merakını ve dikkatini çekmiştir. 

İttifakgazetesinde yer alan habere göre; İbnü’l Arabi’nin Türkiye ve dünya için 2024’ün olası senaryolarını keşfetmeye çalışanlar arasında merak ve tartışma konusu olmuştur. İbnü’l-Arabi’nin “Saatlerin Hazinesi” kitabında yer alan bu kerametler, insanlığı bekleyen zorluklar ve umut vaat eden gelişmelerle dolu bir yıla vurgu yapmaktadır. 

Muhyiddin ibnü’l arabi kimdir?

Muhyiddin İbn’ül Arabi, tam adıyla Muhyiddin Muhammed bin Ali bin Muhammed el-Arabi el-Hatimi et-Ta’i, tanınmış bir İslam düşünürü, mutasavvıf, yazar ve şairdir. Aynı zamanda Şeyhü’l Ekber unvanıyla da anılır. Endülüs‘ün Mursiye (Murcia) şehrinde 28 Temmuz 1165 yılında Muvahhidler döneminde dünyaya gelmiştir. 
Sekiz yaşındayken ailesi İşbiliye’ye taşınır. Köken olarak Arap Tayy kabilesine mensuptular. Ailesinde tasavvufi bilgilerle donanmış şahsiyetler mevcuttu. Adının sonundaki “el-Hatimi et-Ta’i”, cömertliği ve yardımseverliğiyle ünlenmiş olan Ta’i kabilesine mensup Adi bin Hatim et-Ta’i’nin soyundan geldiğine işaret eder. Bu kabile Arap olduğu için İbnü’l-Arabi ve ataları “Arabi” (Arap) olarak nam salmıştır. 

İkamet ettiği Endülüs’ten sonra Şam, Bağdat ve Mekke’ye yapmış olduğu seyahatlerde tanınmış âlimler ve şeyhlerle görüşmeler yaptı. Babası, kendisinde bir değişim fark ettiğinden İbnü’l-Arabi’yi görmek isteyen filozof İbn Rüşd’den bahsetmişti. İbn Rüşd, gerçek bilginin sadece akıl yoluyla elde edilebileceğini iddia ederken, İbn Arabi ise gerçek bilginin sadece akıl yoluyla değil, daha çok tasavvuf aracılığıyla elde edilebileceğini savunuyordu. Sonrasında Sufizmi benimsedi ve hayatını tamamen maneviyata adadı. 

İbn Arabi, kendisine “Manevi annem ve dünyevi annenin ışığıyım” diyen 95 yaşından daha büyük Kurtubalı Fatma adındaki bir kadına hizmet etmiştir. İbnü’l-Arabi ile beraber tanınan bu kadının takvası ve tevekkülü, kendisinde derin bir tesir bırakmıştır. 

Muhyiddin İbnü’l Arabi’nin Seyahatleri

İbnü’l-Arabi’nin hayatı seyahatlerle dolu bir dönemi içermektedir. Önce 36 yaşındayken İspanya’dan ayrılarak 1193 yılında Tunus’a gider. Burada bir yıl geçirdikten sonra 1194’te Endülüs’e döner. Ancak, Sevilla’ya geldiği kısa bir süre içinde babası vefat eder. Annesi de birkaç ay sonra ölünce, İbnü’l-Arabi ikinci kez İspanya’yı terk ederek iki kız kardeşiyle beraber 1195’te Fas’ın Fez şehrine geçer.

1198’de Kurtuba’ya dönüş yaptı, fakat son kez 1200’de Cebelitarık’tan geçerek tamamen İspanya’yı terk eder. Mağrip bölgesinde bazı yerleri ziyaret ettikten sonra 1201’de Tunus’tan ayrılır ve 1202’de hac ibadetini yerine getirir. 3 yıl boyunca Mekke’de kalan İbnü’l-Arabi, bu süre zarfında “El-Fütûḥâtü’l-Mekkiyye’’ adlı eserini yazmaya başlar. 

Mekke’de bir süre kaldıktan sonra, Suriye, Filistin, Irak ve Anadolu’ya seyahat eder. 1204 yılında, İbnü’l-Arabi, Selçuklu döneminde büyük bir şöhrete sahip olan Mecdüddin İshak ile biraraya gelir. Buluşma sonrasında, önce Medine’yi ziyaret ederler ve 1205’te Bağdat’a giderler. Bu ziyaret, ona Şeyh Abdülkâdir Geylânî‘nin öğrencileriyle doğrudan tanışma fırsatı verir. İbnü’l-Arabi, Musul’u ziyaret ederek âlim Ali bin Abdullah bin Cami’yi görmek ister ve bu nedenden dolayı sadece 12 gün orada kalır. Bu süre zarfında Ramazan ayını geçirir ve ‘’et-Tenezzülâtü’l-Mevṣıliyye’’ ile ‘’el-Celâl ve’l-cemâl’’ adlı eserlerini kaleme alır. 

Osmanlı'yı kurulmadan 70 yıl önce bilen Muhyiddin İbnü'l Arabi'nin 2024 kehaneti

Muhyiddin-İ Arâbi’nin “Osmanlı” Kerameti

Muhyiddin İbn’ül Arabi’nin Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna dair verdiği müjde, dikkate değer bir konudur. Konuyla ilgili Ahmed Cevdet Paşa’nın anlattığına göre, Muhyiddin İbn’ül Arabi, Osmanlı Devleti henüz kurulmadan yetmiş yıl önce bu devletin geleceği hakkında bir müjde verir. Osmanlı’dan sonra 100 yıl duraklama olacak. Sonra kurulacak devlet ise 10 devlet gücünde olacaktır. 

Müjdeyi Muhyiddin İbn’ül Arabi, ilm-i cifir adı verilen simgesel bir bilgiyle Kur’an-ı Kerim’deki bazı ayetlerden çıkarmıştı. Üstelik Osmanlı Beyliği henüz var olmadığı bir dönemde bile Muhyiddin İbn’ül Arabi, eserinin ismini “eş-Şeceratü’n-Nu’mâniyye fi’d-Devleti’l-Osmâniyye” (Osmanlı Devleti’nde Soy Ağacı) olarak belirlemişti. 
Ayrıca bu eserde, Osmanoğulları’ndan ilk halifenin Yavuz Sultan Selim Han’ın olacağı gibi bazı olaylara dair öngörüler de bulunmaktadır. Muhyiddin İbn’ül Arabi’nin eserinde, sadece Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan bahsetmekle kalmayıp, gelecekte Osmanlılar devrinde gerçekleşecek birçok olayı öngördüğü rivayet edilir. Örneğin, Şam ile Mısır’ın fethedilmesi ve Yavuz Sultan Selim’in Şam’a girmesiyle kendi kabrinin gün yüzüne çıkacağı, Hafız Paşa’nın dokuz aylık kuşatmasına rağmen Bağdat’ı alamayıp, fethin 40 gün içinde IV. Murad’a nasip olacağı gibi olaylar önceden işaretlenmiştir. 

Ayrıca, Sultan Abdülaziz’in öldürüleceği gibi birçok olay, simgelerle ifade edilmiş bir şekilde belirtilmiştir. Türkler hakkında ise, “Türkler için zafer ve mutluluk vardır” ifadesi yer almaktadır. Bu, Muhyiddin-i Arabî’nin eserinde gelecekte gerçekleşecek bazı olayları öngördüğüne dair anlatılanlardan sadece birkaçıdır. 
Muhyiddin İbn’ül Arabi’nin 2023- 2024 Öngörüleri

Muhyiddin İbnü’l Arabi’nin ve benzer kehanet uzmanlarının öngörüleri, kuraklık, yoksulluk gibi olumsuz senaryolara işaret ederken, artan ölüm vakaları da dikkat çekiyor. Özellikle Türkiye ve dünya için yapılan bu kehanetler, önümüzdeki yılın potansiyel zorluklarını ve değişimlerini tahmin etmeye çalışanların dikkatini çekiyor. 
İkamet ettiği Endülüs’ten sonra Şam, Bağdat ve Mekke’ye yapmış olduğu seyahatlerde tanınmış âlimler ve şeyhlerle görüşmeler yaptı. Babası, kendisinde bir değişim fark ettiğinden İbnü’l-Arabi’yi görmek isteyen filozof İbn Rüşd’den bahsetmişti. İbn Rüşd, gerçek bilginin sadece akıl yoluyla elde edilebileceğini iddia ederken, İbn Arabi ise gerçek bilginin sadece akıl yoluyla değil, daha çok tasavvuf aracılığıyla elde edilebileceğini savunuyordu. Sonrasında Sufizmi benimsedi ve hayatını tamamen maneviyata adadı. 

Söz konusu kitapta en dikkat çekici kısım ise 2023’ün kuraklık, az yağış ve mali zorluklar getirecek bir yıl olacağına işaret etmesi. 2023 yılında Türkiye genelinde kuraklık nedeniyle belediyeler ve bakanlıklar su tasarrufuna ve kuraklıkla mücadeleye dair duyurular yaptı. Önemli öngörü ise, 2023’te yer sarsıntılarına yapılan atıftır. Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli korkunç bir deprem yaşadı. 

2024 kehanetlerine gelindiğinde, Hicri yılbaşının salı gününe denk gelmesi durumunda batı ülkelerinde karışıklıkların artacağı öngörülüyor. Yine çekirge istilasına dikkat çekiliyor. 2024’te mali zorlukların devam edeceği ve insanlar arasında ölümlerin artacağı kaydediliyor. Toplumlarda fitne ve karmaşa artacak, insanlar olayların ardından yorgunluk hissedecek. İlimde bazı gelişmelerin ve ilerlemelerin olacağı belirtiliyor.

Söz konusu kitapta en dikkat çekici kısım ise 2023’ün kuraklık, az yağış ve mali zorluklar getirecek bir yıl olacağına işaret etmesi. 2023 yılında Türkiye genelinde kuraklık nedeniyle belediyeler ve bakanlıklar su tasarrufuna ve kuraklıkla mücadeleye dair duyurular yaptı. Önemli öngörü ise, 2023’te yer sarsıntılarına yapılan atıftır. Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli korkunç bir deprem yaşadı.

2024 için dikkat edilmesi gerekenler;

Muhyiddin İbnü’l-Arabî’ye göre, insanlar bu yıl kendilerine düzen verip doğal düzene uygun yaşarlarsa, Allah’a yaklaşırlarsa, birbirlerini severlerse, doğaya ve hayvanlara hizmet ederlerse, Rabbimiz onlara bazı kolaylıklar lütfedecektir.

  • Adı geçen kolaylıklar arasında şunlar olacak:
  • Süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalar artacak.
  • Tarımda verimlilik artacak.
  • Birçok yerden sular fışkıracak.
  • Altın para miktarı artacak.
  • Bağlar düzelecek, tarım ve hayvancılıkta artış olacak.
  • Ticaret ve alım-satım faaliyetleri çoğalacak.