Önemli kişi sendromu

Hepimiz dünyaya önemli kişiler olmak için geliyoruz. Her yiğidin gönlünde bir arslan yatarmış...

Önemli kişi sendromu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Mehmet Zeki DİNÇARSLAN Yazdı…

Hepimiz dünyaya önemli kişiler olmak için geliyoruz. Her yiğidin gönlünde bir arslan yatarmış. Bizim de her birimizin gönlünde ne arslanlar, ne kaplanlar yatıyor. Kendimi ayırma şansım varsa, benim gönlümde kaplumbağa yatıyor. Bir kenarda, suya sabuna dokunmadan yaşayıp gideyim istiyorum. Fakat önemli işler profesörleri benim de kendilerine öğrenci olmamı istedikleri için sorunlarla karşılaşıyorum. Her neyse, sorun ben değilim.

Önemli kişiler, önemli işler yapan kişilerdir. Dünyadaki önemli işlerler önemli kişiler bir cetvel yardımıyla incelenirse eğer ortaya şu durum çıkacak. Önemli iş sayısı önemli kişi sayısına göre çok çok az. Kişi başına (kendini önemli gören kişi başına) bir tane bile önemli iş düşmüyor. Köftelerle ekmeklerin sayısı arasında uyumsuzluk var. Çoğunlukla yavan ekmek yiyoruz. 
Önemli kişi sendromu

Şekil A: Kendini önemli kabul eden insanlar.

Önemli kişi sendromu

Şekil B: Gerçekten önemli olan insanlar

Şekillerde de görüldüğü gibi önemli kişi sayısı önemli işlerin sayısının çok çok üzerindedir. Peki bu kadar önemli kişi neden bu ölçüde önemli? Çünkü önemli olduklarını iddia ediyorlar. Buradan tüm önemli kişilere seslenmek istiyorum:

KIYMETİNİZ KENDİNİZDEN MENKUL

Önemli işler sıralamam oldu bitti aynıdır. Bir insan için, tüm insanlar için en kritik şeyler nelerse oradan başlar sıralama. Öncelik tabi ki oksijenindir fakat Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki oksijen şimdilik kimsenin tekelinde değil. Allah’ın tabiatında bol bol var. Belki ileride bir gün hava kirliliği insan türünün varlığını tehdit edecek seviyelere ulaşırsa o zaman belki oksijenle ilgili iş yapanlar üst sıralara çıkarlar. Şimdilik böyle bir durum yok şükür. İnsanın ikinci ihtiyacı su. Su ile ilgili de yine çok şükür şimdilik bir sorun yok. Vakıa, temiz suya ulaşmakta zorluk çeken milyarlarca insan mevcut, bu kişileri de düşünerek listenin ilk sırasına su kaynaklarını insanların ihtiyacını gidermek için kullanan herkes önemli kişiler listesinin tepesine yazılabilir. Suyun hemen ardından gıda ihtiyacı gelir. Çiftçiler ve gıda üreticileri önemli kişiler listesine üst sıralardan girerler. Üreticiler de üst sıralardadır. İnsanın günlük hayatında kullandığı en kritik ürünleri üretenlerden bahsediyorum. İnşaat ve malzemeleri ile ev eşyası üretenler diye ilerledikten sonra bunların teknolojisini geliştirenler gelir akla. Bilim insanları, AR-GE mühendisleri… Bilim insanlarının üretim dışında çalışanları yani bilgi üretenleri de listemizde bulunur. Sıralamayı kabaca şöyle yapalım. 
1-    Su sağlayanlar →→ İşçiler
2-    Yiyecek sağlayanlar →→ Çiftçiler ve işçiler
3-    Üretenler →→ İşçiler
4-    Geliştiriciler →→ Mühendisler ve bilim insanları
5-    Güvenliği sağlayanlar →→ Asker ve polisler

Beşinci ve son sınıfı devlet mekanizmasının içinden ekledim. Tüm devlet mekanizmasını ekleseydim bir sürü gereksiz insanı da dahil etmek zorunda kalacaktım. 

Bu listenin dışında kalanlar kusuruma bakmasınlar fakat hepsi de önemsiz. 

Aklımın erdiği günden beri etrafımdaki insanları gözlemliyorum. Bir grup insan var ki bunlar kendilerini önemli sınıfından addetmeyi hayatlarının merkezine oturtuyorlardı her zaman. Örneğin üniversite yıllarımda karşılaştığım bazı insanları boğa güreşi arenasının bir tarafında bulunan hangardaki azgın boğaya benzetmişimdir. Garaja çekilmiş dünyanın en kuvvetli arabası gibi, kapakların açılmasını bekleyen bir baraj gibiydiler. Öylesine hazırlardı ki önemli kişi olmaya, ara ara açık verdikleri, önemsiz bir öğrenci olmalarına rağmen önemli kişiymiş gibi davrandıkları oluyordu. Henüz önemli değillerdi, henüz kimse tarafından önemsenmiyorlardı fakat önemli olacakları o günün hazırlığını yapıyorlardı. Belki de ufak ufak kendilerini çekim merkezi haline getirme çabasına başlamışlardı. Bazıları bu konuda zaman içinde başarılı olurken bazıları da tam bir hüsrana uğradılar. Yanlış anlaşılmasın, hüsran kişiler için değil etrafındakiler için. Kendileri hiçbir şey olmamış gibi yani çok şey olmuşlar gibi aynı önemli kişi tripiyle yaşayıp gittiler. 

Önemli kişi olmayıp kendisini önemli kişi olarak görenlerin küçük bir kısmı gerçekten önemli kişiymiş gibi yaşamaya başladılar, kalanları gerçekten önemsiz olarak görüldüler fakat kendilerini önemli olarak görmeye devam ettiler. Kendini önemli zanneden kişiler ikiye ayrıldı bu durumda. Çoğunluk kendisini önemli görmesine karşın iletişimde oldukları topluluktan aynı alakayı göremediler. Az bir kısım ise hem kendini önemli gördü hem de karşılığını aldı. 

Aslında önemsiz olan önemli kişilerin durumunu evrenin bükülmesi teorisi ile paraleliz edebiliriz. Önemsiz önemli, ulaştığı insanların kendisini önemli görmelerine göre ağırlık kazanır ve kendine doğru evreni büker. Başkalarının gözünde ne kadar önemliyse o kadar önemli olur. Gerçekten önemli olan milyonlarca işçinin, çiftçinin, üreticinin handikabı, başkaları tarafından önemsenmiyor oluşlarıdır. Sosyal hayatın işleyişindeki bu yanılsama yüzünden önemliler önemsiz, önemsizler ise önemli hale gelirler. Modern dünyanın düzeni tam olarak bu şekilde kurulmuştur. İşin ilginci gerçekten önemli olanlar kendilerinin önemli olduklarının farkında bile olmazlar ve çeşitli önemsizleri önemli addederek bunların ekmeklerine yağ sürerler. 

Önemsiz önemliler, basamak basamak, modern dünyayı işgal etmiş durumdadırlar. Özel sektör çalışanları, devlet memurları, şarkıcılar, oyuncular, iş adamları, influencerler, modeller, bankacılar… Bunların büyük çoğunluğunun insanlığın gidişatına ve inkişafına zerre miskal katkıları yoktur, fakat öyleymiş gibi görünürler. Bunlar önemliymiş gibi hareket ettikçe etraflarındakiler tarafından ilgi görürler ve yerlerini sağlamlaştırırlar. Bunların arasında kendilerini “beyaz yaka” diye adlandıran farklı bir güruha ayrıca değinmek istiyorum. Beyaz yakalıların, tabi ki yine üretimde çalışanları tenzih ederek söylüyorum, önemli bir kısmının kıymetleri kendilerinden menkuldür. Bunların kendilerini önemseme şekline baktığınız zaman dünyanın etraflarında döndüğünü zannedersiniz. Toplantılar yaparlar, e-postalar yollarlar, telefonları asla susmaz. Bütün bir ömürlerini analiz edip insanlığa sundukları faydayı terazinin bir kefesine koyup diğer kefeye de atmosfere saldıkları karbon gazını koyarsanız faydalarının teraziyi oynatmadığını görürsünüz. 

Beyaz yakalılara rahmet okutacak başka bir topluluk ararsanız sizi politikacılara yönlendiririm. Beyaz yakalılar için söylediğim toplantılar, susmayan telefonların yanında bol bol da ütopik vaatleri vardır bunların ve başkaları tarafından bu vaatler sayesinde önemsenirler. Teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda politikacıların yaptığı işi yapay zekaya da yaptırabilirsiniz. Yapay zekayı düzgünce kodladığınız zaman aynı vaatlerde bulunacak, aynı boş lakırdıyı edecek, aynı faydasızlıkta politikacı robotlar oluşturabilirsiniz. 

Dünyada gerçek önem sıralaması olsaydı çiftçilerin karşısında ayağa kalkar, işçilerin önünde önümüzü ilikler, avuçlarımız patlayana kadar bilim insanlarını, düşünürleri, ozanları alkışlardık. Bugünün yanılsamalar evreninde kendini önemli, fasulya gibi nimetten sayan, bir şekilde önemli olması gerekenler dahil çoğunluğun dikkatini çekmiş, insanlığa katkısı tartışılır bir kitleyi tepemize çıkarmış, eğlencelerine malzeme oluyoruz.