Önce deprem şimdi don vurdu

Malatya'da kayısıların çiçek açması ve havaların soğuk seyretmesi ile birlikte zirai don tehlikesi de sürekli olarak gündemde.

Önce deprem şimdi don vurdu

Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, hasarın boyutunun tespit edilmesi için sıcaklık değerlerinin +10 derecenin üzerinde birkaç gün seyretmesi gerektiğini belirterek, “Diğer türlü yanılmalar olabilir. Gözlem yaptığımız için yanılmalar olabilir. Bazı bölgelerde kayıplar oldu yoksa tamamen kayısı gitti demek doğru değil” dedi.
6 Şubat tarihli depremlerden büyük yara alan Malatya’ya bir darbede kayısıdan geldi. 29 Mart ile 1 Nisan tarihlerinde 3 gece boyunca etkili olan zirai don, özellikle yüksek bölgelerdeki kayısı ağaçlarında kısmen hasara neden oldu. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, hasar tespiti için erken olduğunu, zirai donun 850 ila 1200 rakım aralıklarında etkili olduğunu belirtti. Çiçek, 29 Mart ile 1 Nisan tarihlerinde özellikle yüksek kesimlerde -5 ile -6 derecelere varan sıcaklık dereceleri ölçüldüğünü anımsatarak, “Ağırlıklı olarak 850- 1200 rakım arasında bölgelerde kayısılar çiçek evresinde olduğu için kayısılar zirai dona bağlı hasarlar meydana geldi. Özellikle 1200 rakım üzeri henüz çiçek açmadığı için ciddi bir etkilenme olmadı. Ya da bize bu şekilde bilgi gelmedi. -5 ve -6’lara rağmen o bölgelerde rüzgâr esmesi olası hasarın şiddetini azalttı. Konuyla ilgili hasar tespiti için erken birkaç gün geçmesi lazım ve sıcaklık değerlerinin +10 derecenin üzerinde birkaç gün geçmesi gerekiyor. Diğer türlü yanılmalar olabilir.  Gözlem yaptığımız için yanılmalar olabilir. Bazı bölgelerde kayıplar oldu yoksa tamamen kayısı gitti demek doğru değil. Bölge bölge hasarın şiddeti değişmektedir. Dediğimiz gibi 1200-1300 rakım üzeri henüz tomurcuk aşamasında olduğu için buralarda bir etkilenme olmadı daha ziyade 800-1200 rakım arası çiçek olunca bu bölgelerde etkilenme oldu” diye konuştu.
Yağışlar don kadar tehlikeli
İlkbahar yağışlarının don kadar tehlikeli olabileceğine dikkat çeken Çiçek, “Şu an hasar tespiti için erken detaylı gözlem yapmamız gerekiyor. Şunu unutmamız gerekiyor ki Malatya’da kayısı yetiştiricileri her yıl bu dönemlerde bir şekilde bir bölge olumsuz etkileniyor. Bu yılda benzer bir olay oldu. Geçen yıl hasar oranı değişmekle beraber yine bir hasar söz konusu oldu. Bu münferit olarak hemen hemen her yıl yaşanan bir zirai don. Farklı bölgelerde her yıl yaşanılıyor. Yalnız bizim iki tane faktör var zirai dondan daha etkili olan iklim değişikliğiyle beraber son yıllarda özellikle ilkbahar yağışlarında çiçek dönemlerine denk geldiğinde kısır döllenme problemi olduğu için kısır çiçek söz konusu oluyor. Bu da seyrek meyve tutumuna sebebiyet veriyor. Vatandaş birçok kere bunun zirai dona bağlı olduğu şeklinde düşüncelere kapılabiliyor. Bu da hassas bir nokta bazı bölgelerimizde yağışlara bağlı olarak meyve tutumunda sıkıntı olabiliyor” ifadesini kullandı.  
Monilya hastalığına karşı önlem alınmalı
Çiçek, üreticileri monilya hastalığına karşı uyararak, “Monilya hastalığı özellikle sert çekirdeklilerde yaygın görülen fungal bir hastalıktır. Nemli havayı çok sever. Havanın nem oranının yüksek olması durumunda bu hastalığın etmenleridir. Nemin yoğun olduğu havalarda bu hastalığın sonuçları daha yaygın görülmektedir.  Geçtiğimiz dönemde de 10 güne yakın yağışlı bir dönem geçmiş olması özellikle çiçek evresinde zirai mücadelenin yağışlardan dolayı yeterli ve zamanında yapılamamasından dolayı  monilya hastalığının yaygınlaşmasına sebebiyet verdi. Monilya hastalığının riski şudur; biliyorsunuz monilya hastalığının en büyük belirtisi çiçek gözlerinin saplarda kurumayla başlar, mumyalaşmalarla devam eder ve ileriki dönemlerde dal kurumalarına kadar gider. Eğer önlem alınmaz kurumalar temizlenmez ise ağaç taşıyıcı olacağı için önümüzdeki yıllarda en ufak ortam oluştuğunda hastalık daha şiddetli bir şekilde tepki göstermeye çalışır. O nedenle zirai don ya da aşırı yağışlardan dolayı meyve tutumundaki azalma kısır döllenmeler sadece bir yıla münhasırken monilya hastalığı uzun yıllara sair hasarlar meydana getirir. Bu yüzden zirai mücadeleyle önlemek mümkün olduğu için monilya tabii afet sayılmıyor. Bu nedenle çiftçilerimizin bu dönemde çok hassas davranmaları ve özellikle zirai mücadeleleri ihmal etmemeleri gerekiyor” şeklinde konuştu. 
Gelecek senenin meyvesi bu seneden geçiyor
Monilya hastalığının belirtilerinden bahseden Çiçek, monilya hastalığının kendini kurumalarla gösterdiğini aktararak şu ifadeleri kullandı; “İyi mücadele edilmesi ve imha edilmesi gerekiyor. Aksi halde ileriki yıllarda kendini telafisi mümkün olmayacak hasarlara ve ağaçların meyveden çıkmasına sebebiyet verebilir. Bu nedenle gelecek yılın meyve hazırlığı bu seneden başlamalı.”