Öğrencilere tatil tavsiyeleri

Çocuk Psikiyatrisi Uzman Dr. Ömer Uçur, yarıyıl tatiline giren öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu. Öğrencilerin tatil yapmalarıyla birlikte bol bol kitap okumaları, manevi yönlerini de geliştirmeleri gerektiğini belirten Uçur, bu hususta anne ve babalara önemli görevlerin düştüğünü söyledi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Öğrencilere tatil tavsiyeleri

Malatya Eğitim Araştırma Hastanesi(MAEH) Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Ömer Uçur, tatilde hem eğlenmenin hem de gelişimimizi devam ettirmenin önemine değindi. 

Çocuk okumadan kopmamalı

Sömestr tatiline giren öğrencilere tavsiyelerde bulunan  Uçur, “Bir yıllık eğitim öğretim maratonu içerisinde genel bir kanaat vermek, ilkokul, ortaokul, lise için genel bir kanaat vermek zor. Çünkü her öğrencinin yaş düzeyine göre bir yaş düzeyi var. Bu gelişim dönemine göre değerlendirmek daha sağlıklı olur. Bu yıl uygulanan ara tatil, olumlu ve olumsuz yanları olabilir. Tatil arasında ilkokul çocukları için söyleyelim birinci sınıf öğrencileri için zor bir süreç. Okula adaptasyon sürecindeler . Birinci dönem adaptasyon sürecinde yeterli oluyor.  Tabi ki mutlaka ara vermek gerekiyor.  Bu ara birinci sınıf öğrencilerinin adaptasyonunu bozmayacak bir süreç içerisinde geçmesi lazım. Bu ne demek çocuk tamamen koparsa, ikinci dönem  yeniden bir adaptasyon süreci yaşamak zorunda kalır. Çocuk okuldan koparken, okumadan, okulla ilgili şeylerden kopmaması gerekiyor. Çoğu çocuk birinci sınıfın ilk döneminde okuma yazmaya geçiyor.  Bu ara tamamen okulda öğrendiklerinden ayrı bir süreçte geçirilirse,  çocuk elde ettiği deneyimlerinden uzaklaşabilir. Okulda yaptığı etkinliklerle bir şeyler yaptırılabilir. Mutlaka bir şeyler katması gerekir. ilkokul 2, 3  ve 4'uncu sınıfta adaptasyon sorunu çok olmuyor. Biraz yaş da büyüyor. Onlarda bunun dozu biraz az olabilir. Tamamen kopmalı demiyorum. Ama mutlaka sosyal etkinlikler, ailesiyle yapacağı aktiviteler kesinlikle fayda eder" dedi.

Ebeveynler çocuklarına vakit ayırmalı

Ebeveynlerin çocuklarına vakit ayırmaları gerektiğini vurgulayan Uçur, “Bizim toplumumuzda ailelerin birlikte vakit geçirme gibi bir hayat düzenleri yoksa, süreç biraz tatile giriyorlar. Baba çalışıyor birlikte vakit geçirme gibi bir aktivite oluşmuyor. Dolayısıyla hep evde oluyor. Evin içerisinde bir program yapılmıyor. Yapılmayınca çocuk doğal olarak, televizyon, tablet, telefon kabaca ekran diyelim ekranlara yöneliyor.  Ailelerde aslında bazen bu kuralı koyduğunda noktada zorlanıyor. Bazen de diyor ki sen tatile girdin tableti  vereyim. Tableti verince, çocukta dönem boyunca hiç almadıysa sabah kalkınca alıyor akşam yatana kadar gerçekten bu şekilde olan çocuklar var. Bütün tatili böyle geçirebiliyor. Aslında düzeni çok fazla değiştirmemek gerekiyor. Çocuğun kalkacağı saatte yine kalkması, yatacağı saatte yatması. Çocuk normalde 9'da uyuyor. Ama tatilde 1-2'e kadar oturuyorlar. Düzen bozuluyor, hem sağlığı açısından hem de tekrar okula başlarken, okula adaptasyon açısından problem yaşamaya başlıyor"  dedi.

Kitap okumayı tavsiye ediyoruz

Uçur,  ailelerin, çocuklara yaklaşımını değiştirerek çocukları, kitap okumaya yönlendirebileceğine işaret ederek, “Yaklaşım tarzımızı değiştirebiliriz. Çocuk şimdiye kadar hep okuldaydık hep ders çalıştık, yine mi ders. Ders kavramını, okuduğumuz kitapları değiştirebiliriz. Yeni kitaplar alırız. Daha önce aldığımız kitaplar sıradanlaşır. Gider yeni bir tane kitap alırsızınız, basit ve göz korkutacak bir kitap olmaz.  Hem okulla ilgili bağlantıyı devam edersiniz, hem de okuldan kopmamış olur. Aileler mutlaka okulla alakalı programlar oluşturabilirler. Mutlaka bir okuma koysunlar. Çok kolay, kolay, orta, zor diye değişebilir ama mutlaka olsun. Okulda öğretmenlerin sömestr tatilinde ödev yapın demesini biz de tavsiye etmeyiz. Normalde ödev verilmiyor. Eskiden ödev verilirdi çocuk hala ödev yükü altında hissediyordu. Ara vermiş gibi hissetmiyordu. Ama kitap bir ders değil, kitap hayatımızın içine girmesi gereken ve süreklilik arz eden bir şey. Bizim halen gelişmiş bir okuma kültürümüz yok. Bu okuma ders odaklı olmasın. Bence tamamen farklı kitaplar olsun. Normalde okuduğu kitaptan farklı, gitsinler kitapçıya çocuk beğensin özellikle çocuk beğensin. Beğenince pozitif motivasyonla alacak bu motivasyonla kitabı bitirecek. Okulda okutulan kitaplar çocuğu çok motive etmeyecek. Yeni şeyler üretmelisiniz. Herkesin evinde kitaplar vardır. Okumuyorsa bile elinde alsın, okuyormuş gibi yapsın yada televizyon izlerken elinde tutsun. Çocuk elinde kitabı gördüğü zaman böyle bir yaşam kültürüne adapta oluyor. Bilinç altına yerleşiyor. Aslında boş zamanlarda vakti bol olduğu, yapacak bir şey olmadığında belki de aklına ilk gelecek  şeylerden birisi oluyor" yorumunda bulundu.