Memurlardan iş bırakma kararı
Hükumetle gerçekleştirilen Memur ve memur emeklilerini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinden sonuç çıkmaması üzerine Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 27 Ağustos Salı günü bir günlük iş bırakma eylemi kararı aldı.
Malatya Eğitim-Sen binasında düzenlenen basın açıklaması ile KESK üyeleri toplu görüşme sürecinde yetkili sendika ile hükümetin anlaşamaması, sürecin hakem heyetine taşınmasına tepki göstererek 27 Ağustos'ta iş bırakma eyleminde bulunacaklar.
Görüşmeler uyuşmazlıkla sonuçlanmıştır
Eylem kararıyla ilgili açıklamalarda bulunan KESK Malatya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü, SES Şube Başkanı İbrahim Taş, İnsanca Bir Yaşam ve Güvenceli İş İçin 27 Ağustos Salı Günü görevde olacaklarını söyledi. Taş, “Tüm kamuoyu yakından takip ediyor. 5 milyonu aşkın kamu emekçisini ve emeklisini kapsayan beşinci dönem toplu sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanmıştır. Süreç bundan sonra Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nca sürdürülecektir. Peki, bu noktaya nasıl gelinmiştir? Kısaca özetlemeye çalışırsak; Bilindiği üzere konfederasyonlar, sendikalar toplu sözleşme tekliflerini 24 Temmuz’da Devlet Personel Başkanlığı’na vermiştir. Görüşmeler 1 Ağustos’ta yapılan toplantı ile başlamıştır. 16 Ağustos 2019 tarihinde yapılan toplantı oturumunda ise Kamu İşveren Heyeti adına Çalışma Bakanı hükümetin teklifini açıklamıştır. Söz konusu teklifte sadece maaş artışı rakamlarına yer verildiğini hatırlatan Taş, “Kamu emekçilerinin hem genelde hem de hizmet kolları bağlamında yaşadığı yüzlerce soruna ilişkin tek cümle dahi edilmemiştir. Altışar aylık dilimlere bölünerek sunulan maaş artışı teklifinde ise, 2020 yılını ilk altı ayı için yüzde 3,5 ikinci altı ayı için yüzde 3, 2021 yılının ilk altı ayı için yüzde 3, ikinci altı ayı için yüzde 2,5 maaş zammı teklif edilmiştir. Yani, o günde vurguladığımız üzere beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisi ile açıkça alay edilmiştir" dedi.
Kamuda çalışanların maaşları ekonomi karşısında eridi
Taş, Kamuda çalışanların maaşlarının ekonomi karşısında eridiğini ifade ederek, “Toplu sözleşme sürecinin en başından beri, yaşadığımız sorunların sadece insanca yaşamaya yetecek bir maaş sorunundan ibaret olmadığının altını çiziyoruz. Masada da sürekli olarak bu durumu vurgulamaya devam ettik. Kamu alanında yıllardır ‘dönüşüm’, ‘reform’ diye cilalanarak hayata geçirilen tüm düzenlemelerin faturasını sadece kamu emekçileri olarak bizim değil, eşit, tarafız, parasız bir kamu hizmeti alma hakkı ortadan kaldırılan tüm vatandaşların ödediğini tekrar tekrar anlatmaya çalıştık. Maaşlarımızda yaşanan erimeyi anlatabilmek için çeyrek altın fiyatından gram altın fiyatına, döviz kurundaki artıştan açlık yoksulluk sınırının geldiği noktaya kadar pek çok somut örnek sunduk. Kayıplarımızı bir abaküsle anlatmadığımız kaldı. Hükümet kanadı tarafından sunulan neredeyse tüm rakamların abartılı olduğunu, örneğin en düşük kamu emekçisi maaşının hali hazırda 3.700 TL değil, 3.055 TL olduğunu ifade ettik. Geçmişteki kayıplarımızın karşılanması için en düşük kamu emekçisi maaşında yoksulluk sınırının temel alınmasını, kamuda yoksulluk sınırı altında maaş kalmaması gerektiğini kaydettik" diye konuştu.
27 Ağustos Salı günü tüm yurtta 1 gün iş bırakacağız
Türkiye’deki mevcut toplu sözleşme sürecinin iflas ettiğini söyleyen Taş, “En başından beri dikkat çektiğimiz üzere grev hakkı ile tamamlanmayan, kapsamı sadece mali ve sosyal haklarla sınırlanan, demokratik, özlük hakların görmezden gelindiği, kamu emekçilerinin taleplerinin kapsama alınıp alınmayacağına kamu işvereninin karar verdiği, kamu emekçilerinin önemli bir bölümünü teşkil eden öğretmenlerin tatilde olduğu bir zaman dilimine sıkıştırılarak Hakem Kurulu süreci dahil bir ayla sınırlanan, hükümete hem işveren hem hakem rolü verilen, bunlar yetmezmiş gibi 5 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve emeklisinin beşte biri kadar üyesi olmasına rağmen en tepedeki isimden başlayarak mevcut siyasi iktidarın ‘sendikamız’ diye nitelendirmekten geri durmadığı bir yapının tek yetkili hale getirildiği, everensel gerçek toplu pazarlık sistemi ile hiçbir ilgisi olmayan mevcut antidemokratik toplu sözleşme sistemi sürdükçe kamu emekçileri ve emeklikleri kaybetmeye devam edecektir. Üzerimize düşen bu sorumluğun gereğini yerine getirmenin bir adımı olarak bağlı sendikalarımızın üyelerinin katılımı ile 27 Ağustos Salı günü üretimden gelen gücümüzü kullanarak tüm yurtta 1 gün iş bırakacağız. 27 Ağustos’ta “İnsanca Bir Yaşam ve Güvenceli İş İçin g(ö)Revde Olacağız! Hangi sendikanın üyesi olursa olsun ya da herhangi bir sendikanın üyesi olmasın tüm kamu emekçilerini bizi yok sayan, alay eden teklifler sunanlara karşı haklarımızı korumak için 27 Ağustos’ta omuz omuza vermeye, göreve çağırıyoruz" açıklamalarında bulundu.