Mazlumun yanındayız

Çin'in Doğu Türkistan zulmüne tepki gösteren Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Malatya Şube Başkanı Tayyar Emre, Çin'in Doğu Türkistanlılara yönelik tavrının kabul edilemez olduğunu söyledi. Emre, 'Biz her zaman zalime karşı, daima mazlumun yanında olacağız' dedi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Mazlumun yanındayız

Çin’de Doğu Türkistanlılara baskı ve tahakküm uygulanmasıyla ilgili basın açıklamasında bulunan AGD Malatya Şube Başkanı Tayyar Emre, Çin kontrolü altında bulunan Doğu Türkistan’da Müslümanların durumunun içler acısı olduğunu kaydetti. Emre, Çin’in benzer tutumunu sürdürdüğü sürece AGD olarak Çin mallarına karşı boykot sergilemelerinin de kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Her türlü baskı uygulanıyor

Çin’in, 1949’dan bu zamana kontrolü altında bulundurduğu Doğu Türkistan’da Müslümanlara her türlü baskıyı uyguladığını söyleyen Emre, “Yetmiş yıldır Çin kontrolü altında bulunan ve Türkiye’nin iki buçuk katı büyüklükte yüz ölçümüne sahip olan Doğu Türkistan’da da Müslümanların durumu içler acısıdır. Çin yönetimin küresel ekonomik gücü ve boşluk bırakmayan bir diplomasi yürütmesi Doğu Türkistan’la ilgili sağlıklı bilgi akışının ve oradaki Müslümanlarla iletişimin önüne geçmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde insanların temel haklardan mahrum bırakılarak sistematik baskılarla asimile edilmeye çalışılması kabul edilebilir değildir. Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin birçok temel haktan mahrum bırakıldığına, inanç ve düşünce özgürlüklerinin kısıtlandığına, toplama kamplarında tecrit edilmiş bir yaşama zorlandığına, psikolojik ve fiziksel işkencelere maruz kaldıklarına dair haberler canımızı yakmaktadır” diye konuştu. 

Çin mallarına boykot uygulanmalı

Emre, Çin’in, fevri bazı olayları bahane ederek tüm Müslüman Doğu Türkistan halkını şiddetle ilişkilendirmesinin doğru olmadığını vurgulayarak, “Bu hukuku hiçe sayan, toptancı bir yaklaşımdır. Tam tersine insanların temel hak ve özgürlük talepleri karşısında Çin yönetiminin baskı ve tahakküm uygulaması bir şiddettir. Afrika’dan Asya’ya birçok İslam ülkesiyle ticari ilişkileri olan Çin, Müslüman Doğu Türkistan halkına ve Çinli Müslümanlara karşı tutumunu gözden geçirip iyileştirmezse, bizim de Çin mallarına karşı boykot sergilememiz kaçınılmaz olacaktır. Çin bizim yaptığımız bu açıklamaları duymazdan gelir, kendi askeri gücüne ve ekonomik büyüklüğüne insanların temel hak ve özgürlüklerinden daha fazla inanırsa, tüm İslam dünyasında kendisine karşı nefret büyütmekten başka bir şey elde edemeyecektir” şeklinde konuştu.

Türkiye net bir tutum sergilemeli

Türkiye’nin Doğu Türkistan meselesinde daha net bir tutum sergilemesi gerektiğini dile getiren Emre, “Çin’in, Müslüman Doğu Türkistan halkının ve Çinli Müslümanların haklı taleplerini susturmak, örtbas etmek ve bu hakların dış dünyayla irtibatlarını kesmek yerine farklı kimliklerin temel hak ve özgürlüklerini yaşayabilecekleri bir zemin oluşturmanın gereklerini yerine getirmelidir. Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinin Müslüman Doğu Türkistan haklı talepleri doğrultusunda Çin’e karşı birlikte hareket etmeleri ve her platformda bu konuyu dile getirmeleri Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin seslerine ses katacaktır. Türkiye, Doğu Türkistan meselesinde daha net bir tutum sergilemelidir. Türkiye’nin Çin ile ticareti Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerinden daha değerli değildir. Yetkililerimiz, bunu Çin yönetimine en açık şekilde hissettirmelidirler” dedi.

Mazlumun yanında olacağız

Emre, bağımsızlığını ilan etmiş birçok İslam ülkesinde ABD üsleri ve askerlerinin bulunduğunu anımsatarak, “Bu ülkelerin asker ya da sivil yöneticileri de maalesef tüm icraatlarını ABD vesayeti altında yürütmektedirler. Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın dahi haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu İslam Ülkelerinin İslam Birliğini kurarak hak ve adalet ekseninde güç birlikteliği yapmasından geçer. Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu D-8’in canlandırılmasından, D-60’ın ve D-160’ın kurulmasından geçer. Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu tüm yeryüzünde adil bir düzenin kurulması için gayret etmekten geçer. Allah, hak ve adaletin tesisi için atılan adımları boşa çıkarmayacaktır. Biz her zaman zalime karşı, daima mazlumun yanında olacağız" sözlerine yer verdi.