Malatya'yı unutamadım

1982-83 sezonunda Malatyaspor'a gelerek ve ilk sezonunda takımın kümede kalmasında büyük rol alan Malatyaspor'un unutulmaz sağ bek oyuncusu Melih Üstündağ, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Üstündağ, bir çok kulüpte forma giymesine rağmen, futbolcu olup olmadığını anlayamadığını dile getirerek, Malatyaspor'da futbol oynadığı yıllarda taraftarının kendisine futbolcu olduğunu hissettirdiğini söyledi.

Takımda sağlıklı bir ortam yoktu

Malatyaspor'a transfer sürecini anlatan Üstündağ,  "Malatyaspor transfer sürecinde Bursaspor'dayken 4 futbolcu kadro dışı bırakılmıştık. Almanya'dan gelmiştim. Malatyaspor'a transfer olacağım hesapta yoktu. Bandırmaspor ve Malatya bizi istiyordu.  Alper Numanoğlu ile birlikte Malatyaspor'a gelmeye karar verdik. Kümede kalma mücadelesi veren Malatyaspor'a transferim gerçekleşti. Transferim gerçekleşip takıma katıldıktan sonra takım içinde bazı sıkıntılar vardı. Takımda sağlıklı bir ortam yoktu. Birinci ligden geldiğimiz için bakış açılarında farklılıklar hissediyorduk, bu durum bizi rahatsız ediyordu. Ankara'daki Gençlerbirliği maçından sonra Alper'le birlikte takımın durumundan dolayı Malatya'ya dönmeme kararı aldık. Saha sonra takımın başına hoca olarak gelen amatör milli takımda da hocalığımı yapan Nihat Atacan'ın  gelmesiyle tekrar Malatya'ya döndüm. Küme düşmekten son anda kurtulduk. Küme düşmeme mücadelesinde Elazığspor'la çekişiyorduk. Son maçta galip gelerek ligde kaldık" dedi.

5 bin taraftarın sürprizi unutulmaz

Üstündağ, 1983-84 sezonu öncesinde Bolu'daki hazırlık kampı dönüşü Malatyaspor taraftarlarının kendilerine  yaptıkları sürprizi hatırladığında  o anı tekrar yaşadığını belirterek, "İkinci sezonumuzda Bolu'da yaptığımız hazırlık kampından sonra gecenin ilerleyen saatlerinde 5 bin Malatyaspor taraftarının bizi karşılamaya gelmesi futbolcuları şaşkına çevirdi. O anda bu takımın şampiyon olacağına inandık. Konuşurken bile o anı yaşıyor gibiyim. Şimdi bile tüylerim diken diken oldu" diye konuştu.

İç saha maçlarında keyif alıyorduk

İç saha maçlarında Malatyaspor'un farkını ortaya koyduğunu vurgulayan Üstündağ, sağ ve sol kanatlardan yaptıkları ataklarla rakipleri boğduklarını ifade etti. Üstündağ, Malatya'da oynanan maçlarda Malatyaspor taraftarlarının önünde inanılmaz bir keyif aldığını söyleyerek, "İç saha performansımız müthişti. Şimdi seyrediyorum da takımlar da öyle ruh yok" dedi. Nihat Atacan'ın akıllı bir teknik direktör olduğuna değinen Üstündağ, Atacan'ın her mevkiye 2 oyuncu alarak rekabet ortamı oluşturduğunu belirtti. Bütün ülkenin konuştuğu 83-84 sezonunun en başarılı takımının Malatyaspor gerçeğinin hafızalarda her zaman yer aldığını kaydeden Üstündağ, "Namağlup şampiyon olup, birinci lige çıktığımız zaman bütün rekorları alt üst ettik. Ligde güçlü rakiplerle mücadele ettik. Diyarbakır, Gaziantep, İskenderun, Kayseri gibi takımlar vardı. Türkiye liglerinin en az gol yiyen, en çok galibiyet alan, en çok gol atan ve o sene  Avrupa'nın namağlup tek takımı olarak birinci lige çıktık. Kırşehir maçını ben ve arkadaşlarım hiç bir zaman unutamadık. Nihat Hoca gibi sakin bir insanın bile takım otobüsünü taşlayan taraftarı kovaladığına şahit olduk. Başkanımız Nurettin Soykan, ailesi ve Çahit Kurdal çok iyi insanlardı. Allah rahmet etsin" şeklinde konuştu.

Gösterilen ilgi bizi motive ediyordu

Üstündağ, Malatyaspor taraftarlarının şehre çıktıklarında kendilerine gösterilen ilgiyi unutamadığını vurgulayarak, "Takım arkadaşlarımızla Malatya caddelerinde gezdiğimiz zaman Malatyaspor taraftarları bizi yolda yürütmüyordu. İlk 6 aydan sonra iyi ki Malatya'ya gelmişim, iyi ki buradayım dedim. Bir çok kulüpte forma giymeme rağmen, futbolcu olup olmadığımı belli değildi. Ama Malatya'da onu hissettim. Malatya bambaşka bir şehir. 35 sene sonra Malatya'da gündeme gelmem benim için çok sürpriz oldu, duygulandım. Şampiyon olan kadrodaki arkadaşlarla iletişim halindeyiz. Malatyaspor'daki günlerimizi konuşuyoruz.  Malatya'da bulunduğum süre içerisinde çok güzel dostluklar edindim. Malatya'nın yeri bende her zaman farklı olmuştur" ifadelerini kullandı. Haber-Foto: Hanifi Evren-Abdullah Ergün-Nevzat Kanar