Malatya yeni bir yüze kavuşsun

Mimarlar Odası ve Malatya Şubesi ile Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) 18. Komite İşbirliğiyle düzenlenen Binalarda Onarım, Koruma Ve Yapı Sistemleri Semineri düzenlendi. Düzenlenen seminere Wabo Segment Müdürü Nurettin Kasım Yeşilgül, Yapı Sistemleri Teknik Servis Müdürü Ahmet Topalbebek, Yapı Sistemleri Doğu/Güneydoğu Bölge Sorumlusu Serkan Sağlam katılım gösterdi. 

Depremde güçlendirme çok önemli 

YKS Yapı Kimyasalları Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölge Sorumlusu İnşaat Mühendisi Serkan Sağlam, 24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ’da meydana gelen depreme değinerek, 2020 Elazığ depremi sonrası güçlendirme sektöründe bazı yanlışlıklara rastladıklarını, performans analizi yapılmadan bir yapının güçlendirilmesinin büyük tehlike arz ettiğini söyledi. Sağlam, bir yapının performans analizi yapılarken sahada doğru verilere ulaşabilmek amacıyla röleve çalışması yapılması gerektiğine değindi.

Depremde ağır hasar alan 3. Şehiriz

Malatya Mimarlar Odası Başkanı Mimar Yunus Emre Fidanel ise, 6 Şubat depreminin ardından Malatya’da orta hasarlı yapıların güçlendirilmesi ve vatandaşların bilgilendirilmesine dikkat çekerek, “Malatya’mızın talihsizliği 24 Ocak depremini gördü ve 3 yıl aradan sonra da 6 Şubat’ta çok ağır 2-3 depremi birden yaşadı. Türkiye’de şu an en ağır hasar almış 3. Şehir olarak geçiyoruz ama bu kadar ağır depremleri 3 yıl arayla üst üste yaşadığımız başka bir şehir de yok maalesef. Bugün şehir merkezine gittiğinizde boşalan alanları görüyorsunuz. Çarşı diye nitelendirdiğimiz bölgenin yıkıldığını, temizlendiğini ve çok büyük boş alanların meydana geldiğini görüyoruz. Yıkılmış ve acil yıkılması gereken alanlar temizlendi. Bunun toplam sayısı ortalama 25 bin civarında. Esas yıkım bundan sonra başlayacak. Yani ağır hasarlı binalarının yıkımının ardından asıl yıkım, asıl depremin etkisi bundan sonra görülmeye başlayacak. Bunun sayısı da 36 bin civarında. Bu tablo, hem devletimiz hem de milletimiz açısından çok ağır bir tablodur. Bunun da altından tabi ki elbirliğiyle kalkabiliriz” ifadelerini kullandı. 

Ankara’dan ekipler getirdik 

Fidanel, yerel yöneticilerine 4 aylık süre içerisinde yaptıkları çalışmaları aktardıklarını söyleyerek, “Teknik olarak elimizden gelen bütün bilgileri kendilerine aktarmaya gayret ediyoruz. Depremin ilk günü büyük bir travma yaşandı ve herkes canının derdine düştü. Bizler de Mimarlar Odası olarak Ankara’dan kendi imkânlarımızla 15 ağır İş Makinası, 8 kişilik profesyonel kurtarma ekibi ve 10 civarında bağımsız operatörü Malatya’ya sahaya gönderdik. Ekiplerimiz Belediyelerimizle koordineli olarak sahada görev yaptılar. Bu süreç geçtikten sonra acil yıkılması gereken binalarla ilgili çalışmalar yaptık. Vatandaşlarımızın bir an önce bu binalardan kurtarılması ve bina enkazlarının kaldırılması konusunda Belediyelerimizle, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüzle yapmış olduğumuz çalışmalarla tamamı ortadan kaldırıldı” diye konuştu. 

Kat yükseklikleri değişecek 

Ağır hasarlı binaların temizlenme sürecinde ve 2 bin 500 civarında orta hasarlı binaların güçlendirilmesinde büyük bir gayretle çalıştıklarını vurgulayan Fidanel, “En büyük endişemiz bundan sonra yıkılacak binalarla ilgilidir. Yıkım esnasında bazı eksiklikler tespit ettik. Bunların düzeltilmesi gerekiyor. Yeni yapılan binalarla ilgili kat yüksekliklileri değişecek. Bu konularla alakalı çalışmalar bakanlık tarafından yürütülüyor. Malatya özelinde bizim endişemiz orta hasarlı 2 bin 500 binamızın güçlendirilmesi aşamasında bu projelerin çizilmesi, uygulanması noktasında yeterli bilgiye sahip miyiz, değil miyiz?  Bizi korkutan budur. Bundan dolayı da bu tür seminerlerin çok önemli ve değerli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.  

Malatya’nın çarşı kültürü değerli 

Malatya’nın çarşı kültürüyle yaşayan bir şehir olduğuna değinen Fidanel, “Malatya hala çarşı kültürüyle yaşayan bir şehir. Çarşı dediğimizde aklımıza gelen yer şehir merkezidir. Bu kültür burada yaşamaya devam ediyor. Şehir merkeziyle alakalı yıkımlar gerçekleşti ve boşluklar oluştu. Burada bir kent hafızamız var. Alışkanlıklarımız var. Bu anlamda bu bölgede Bakanlık tarafından yapılan projeye öneri ve görüşlerimizi bildiriyoruz. Biz bu çarşıdaki büyük yıkım ve yok oluşu tekrar kaldığımız yerden daha iyi bir şekilde nasıl yerine getirebiliriz diye çalışma yapıyoruz. Bu amaçla STK’larla, meslek odalarıyla, derneklerle ve yereldeki yöneticilerle özellikle de esnaf temsilcileriyle bir araya gelerek, birlikte bir veri akışı oluşturarak karar verilmesi gerekiyor” dedi. 

Kent hafızası çok önemli, yeniden dizayn edilmeli  

Fidanel, Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığıyla çalışmalara devam ettiklerini dile getirerek, “Bakanlık çalışmalara devam ediyor. Yakın bir tarihte hazırlanan projeleri bizlere sunacaklar. Bizler de bu noktada eksiklikleri veya değiştirilmesi gereken yerlere müdahil olup bunları da basınımızla ve Malatya’mızla da paylaşacağız. Bu işin oldu bitliye getirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Çünkü kent hafızası çok önemlidir. Bir bakırcılar pazarı, kasap pazarı, peynirciler, tuhafiyeciler, buralar bizim çocukluğumuzdaki, dedelerimizden beri gezdiğimiz geldiğimiz alanlardır.   Bunlar çok farklı bir şekilde uzaydan indirilme bir proje ile Malatya’ya dayatılırsa biz asla buna müsaade etmeyiz. Bizim öngörü ve düşüncelerimiz şudur. Buradaki kendi içerisindeki özel birimlere, örneğin Buğday pazarı, kasap pazarı gibi alanları kendi içerisinde, ihtiyacına binaen yeniden dizayn edilmeli, aynı bölgede olmalı. Tabi bununla beraber, yeşil alanlar, otopark alanları sil baştan dizayn edilmeli” şeklinde konuştu. 

Ciddi bir fırsat 

Malatya merkez ile alakalı çarpık kentleşme problemine değinen Fidanel, “Otopark, meydan, yeşil alan problemimiz vardı. Bunları yenilemek için, Malatya’yı yeniden, yeni bir yüze kavuşturabilmek için önümüzde çok ciddi bir fırsat var. Bu fırsatın tepilmemesi lazım. Yereldeki dinamiklerle işbirliği yapılarak, bilgi alışverişi ile yürütülmesi lazım. Umarım Bakanlığımız Mimarlar odasının bu görüşlerini dikkate alır ona göre bir çalışma yapar. Güçlendirilecek binalarla da ilgili ciddi bir endişemiz var.  Projesiz bir şekilde şu an güçlendirilemeye başlanmış. Hiçbir şekilde bir inşaat mühendisinin kontrolü olmadan ustaların inisiyatifin de binalar güçlendirilemeye başlandı.  Bu güçlendirme yaraya müdahale değil. Cerrahi bir müdahale. Bu inşaat mühendisinin gözetimi dışında, projesi olmadan asla yapılmamalıdır. Bununla alakalı bir bilinç oluşturmamız gerekir” dedi. Gerçekleşen seminer sonrasında karbon kumaş ve karbon plaka demo uygulaması yapıldı.