Malatya'nın yapı stoku zayıflamış

Hacettepe Üniversitesi'nin 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden etkilenen Malatya'da yaptığı inceleme, kentteki yapı stoku sorununu gözler önüne serdi. Raporda, Malatya'da hasar alan betonarme binaların problemlerinin yumuşak kat düzensizliği ve ağır çıkmalar olduğunu, bu durumun binalarda lokal göçmelerin oluşmasına da sebep olduğu belirtildi. Raporda, Malatya'nın son yıllarda Van ve Elazığ depremleriyle oldukça zayıflamış bir yapı stokuna sahip olduğuna vurgu yapıldı. Raporda kentteki yapılardaki, kolonlarda ve perdelerde görülen ağır hasarlar kuvvetli – kolon zayıf kiriş prensibinin uygulamada yerini bulmadığına dikkat çekildi. 

Malatya'nın yapı stoku zayıflamış

Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerde inceleme yaptı. İnceleme sonucu hazırlanan 170 sayfalık raporda, bölgedeki yapı stoku ile zemine ilişkin sorunlar gözler önüne serildi. Raporun Malatya ile ilgili bölümünde; depremde kentte büyük yıkım meydana geldiği ve yıkılan binaların bir kısmının yığma binalardan oluştuğuna, fazla sayıda betonarme binanın da yıkıldığı belirtildi. Raporda, Malatya'da depremlerden etkilenen illerden farklı olarak kolon ve perdelerde daha yoğun plastik mafsallaşma tespit edildiği, kolonlarda ve perdelerde görülen ağır hasarlar kuvvetli – kolon zayıf kiriş prensibinin uygulamada yerini bulmadığı, bazı yapılarda ise bölme duvarların ve pencere açıklıklarının yanlış pozisyonlandırılmasından kaynaklı kısa kolonlar oluştuğu ve kolonlarda ağır kesme hasarları meydana geldiğine dikkat çekildi.

65’i ağır hasar almış

Raporda, Malatya’nın son yıllarda Van ve Elazığ depremleriyle oldukça zayıflamış bir yapı stokuna sahip olduğuna vurgu yapılarak, hasar tespiti yapılan binaların yaklaşık olarak, yüzde 65’inin ağır hasar almış veya yıkılmış olduğuna dikkat çekildi. 

Malatya’daki bina hasar dağılımları

Malatya’daki bina hasar dağılımları şu şekilde açıklandı; Acil yıkılmış 4 bin 720 yüzde 9,75, ağır hasarlı 27 bin 714 yüzde 57,24, orta hasarlı 114 yüzde 0,24, hafif hasarlı 3 bin 974 yüzde 8,21, hasarsız 11 bin 896 yüzde 24,57. 

Malatya’daki hasar ikinci depremde oluştu

Malatya’daki yapı stokunun yüzde 50’sinden fazlasının Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmeliğin (DBYBHY 1997)’nin pratikte kullanılmaya düşünüldüğü 2001 yılından sonra inşa edildiği vurgulandı.  Malatya’da meydana gelen hasarın büyük bir ölçüde ikinci deprem neticesinde oluştuğu ön görüldüğü kaydedildi. 

Yıkılan binaların bir kısmının yığma

Malatya’da yıkılan binaların bir kısmının yığma binalardan oluştuğuna dikkat çekilerek, “Bunun temel sebebi, eski bir yapı stokunu temsil eden yığma binaların büyük bir çoğunluğunda mühendislik hizmetinin alınmamış olması ve deprem esnasında kısa periyotlarda (yığma binalar gibi rijit yapıları etkileyen) meydana gelen büyük talep ivmelerinin olduğu düşünülmektedir” yorumunda bulunuldu. 

Fazla sayıda betonarme bina yıkıldı

Raporda ayrıca Malatya’da oldukça fazla sayıda betonarme bina yıkıldığını ifade edilerek, yıkılan binaların taşıyıcı sistemlerinin geometrilerinin ve dağılımlarının belirlenmesi neredeyse imkânsız olması sebebiyle, bu binaların göçme mekanizmasının belirlenmesi oldukça zor olduğu aktarıldı. Malatya’da hasar alan betonarme binaların problemlerinin yumuşak kat düzensizliği ve ağır çıkmalar olduğunu, bu durumun binalarda lokal göçmelerin oluşmasına da sebep olduğu belirtildi.

Kuvvetli – kolon zayıf kiriş prensibi uygulamada yerini bulmadı

Malatya ilinde diğer illerden farklı olarak kolon ve perdelerde daha yoğun plastik mafsallaşma tespit edildiği belirtilerek, “Bunun temel sebebi incelenen diğer illerde deprem taleplerinin daha fazla olması kaynaklı plastik mafsallaşan binaların yıkılmış olması olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, kirişlerde hasar gözlemlenmeksizin kolonlarda ve perdelerde görülen ağır hasarlar kuvvetli – kolon zayıf kiriş prensibinin uygulamada yerini bulmadığına işaret etmektedir. Ek olarak kabuk betonu ezilen bazı kolonlarda donatı burkulmalarının da gözlemlendiği belirtilmelidir. Bazı binalarda bölme duvarların ve pencere açıklıklarının yanlış pozisyonlandırılmasından kaynaklı kısa kolonlar oluşmuş ve kolonlarda ağır kesme hasarları meydana gelmiştir” açıklamalarına yer verildi.