Malatya'nın tarihi zenginliği
Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan 'Turizm Haftası' ile ilgili olarak Malatya Kültür ve Turizm İl Müdürü Çetin Şişman, Malatya'da paha biçilmez tarihi ve doğal güzellikler bulunduğuna dikkat çekerek, bu zenginliğin değerlendirilmesi adına birçok çalışma yapıldığını söyledi. Şişman, Malatya'nın tarih alanındaki zenginliğin en belirgin örneğinin Arslantepe'de olduğunu kaydetti.
Malatya Kültür ve Turizm İl Müdürü Çetin Şişman, Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan “Turizm Haftası” ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Şişman, her yıl Türkiye ve Dünyada milyonlarca turist, farklı yerleri ziyaret ederek, farklı coğrafyaları gezip, farklı uygarlıklara ait eserleri görmek ve farklı kültürlerin yemeklerini tatmak istediğini aktararak, Malatya’nın bu noktada potansiyelini harekete geçirip bunu turizm sayesinde ekonomik bir katma değere dönüştürmeyi hedeflediğini belirtti. Malatya'nın tarih alanındaki zenginliğin en belirgin örneğini Arslantepe’de göründüğünü ifade eden Şaşmaz, "1930’lı yıllarda kazıların başladığı ve 1961 yılından beri yani 60 yıldır içerisinde Türkiye ve başka ülkelerden uzmanların yer aldığı İtalyan La Sapienza Üniversitesi Kazı Heyeti yönetiminde kazılan, araştırılan, hakkında çok sayıda bilimsel yayın yapılan Arslantepe, dünyada bugüne kadar ortaya çıkarılabilmiş “en eski kerpiç saray yapısı”, duvar resimleri, bir devlet organizasyonunun kanıtı olan binlerce mühür ve müzemizde sergilenen eserlerle bize insanlığın tarihinde Malatya’nın da özel bir yeri olduğunu kanıtlıyor. Arslantepe’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınması için gerekli çalışmaları yapmış; başvuruda bulunmuştuk. 2014 yılından beri süreç devam ediyordu; 2020 yılında karar çıkması bekleniyordu, ancak pandemi sebebiyle planlanan toplantılar yapılamayınca, karar açıklanamadı. 2021 yılı Temmuz ayında Arslantepe’nin kalıcı listeye giriş müjdesini almayı ümit ediyoruz" dedi.
Birçok tarihe ev sahipliği yapıyor
Şişman, Arslantepe’nin yanında Malatya'nın turizmde kullanabileceği başka tarihi zenginliklerinin de olduğunu anımsatarak, "19. yüzyıl ortalarına kadar Malatya’nın şehir merkezi olmuş Eski Malatya, yani Battalgazi, Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı ve birkaç yıl sonra 800. yaş gününü kutlayacağımız Ulu Camisi başta olmak üzere diğer cami ve mescitleri, türbeleri, Roma surlarıyla ziyaretçilerine sanki zaman tünelinde geziyormuş izlenimi vermektedir. Somuncu Baba Türbesi, Tohma Kanyonu, Günpınar Şelalesi, nice eser ve güzellikleriyle Darende ilçemiz; kanyonları, tarihi eserleri ve konaklarıyla Arapgir ilçemiz; Sultansuyu Harası ve Levent Vadisiyle Akçadağ ilçemiz ziyaretçilerini ağırlıyor. Elbette her ilçemizin burada sayamayacağımız kadar çok eseri, zenginliği var ve onlar da ziyaretçilerini beklemektedir" diye konuştu.
Malatya kültürünün yaşatılması projeler yaptık
Müdürlük olarak Malatya mutfak ve kültürünün yaşatılması adına kamu kurum ve kuruluşlarıyla ortak hareket edecek projeler yaptıklarını ifade eden Şişman, "Hedefimiz Malatya mutfağımızı UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Gastronomi alanında üye yapmaktır. Bu kapsamda Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz ve Fırat Kalkınma Ajansı ile 2021 yılı yaz aylarında Malatya Mutfak Okulu/Akademisi projemizi bitirmiş olacağız. Bu proje bittiğinde yapılacak olan okul, Malatya mutfak ve kültürünün gelecek nesillere taşınmasında ana merkez olacaktır. Malatya’nın tanıtımına önemli katkı sağlayacağını düşündüğümüz bu tür etkinlik ve projelere Valiliğimizin, belediyelerimizin, turizm paydaşlarımızın destek vermesi ve el birliğiyle hareket etmemiz, gelecekte yapılacak faaliyetlerimiz açısından da umut verici olmaktadır" şeklinde konuştu.