Malatya kitap fuarına hazırlanıyor

Malatya Valiliği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen ‘Kumbaram Dolsun, Benim de Bir Kitabım Olsun” etkinliği düzenlenen törenle başladı. Kongre ve Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonunda düzenlenen törene Malatya Valisi Ali Kaban, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı, STK temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Malatya Milli Eğitim İl Müdürü Ali Tatlı, “Malatya Kitap Fuarı milli eğitim camiası için bir fırsat olarak değerlendirdiğimiz ender etkinliklerimizden birisidir. Bu Kitap Fuarına geçen yıl 60 bin öğrencimizi getirdik. 150 okulumuza yazarlar götürüp çocuklarımızla, öğretmenlerimizle buluşturduk. Valiliğimiz adına 60 öğretmenimiz fuarda görevlendirildi. Bu yıl da hedefimiz öğrencilerin biraz daha katılımını artırmaktır” şeklinde konuştu.

EĞER DÜNYAYI ÖĞRENECEKSEK OKUMALIYIZ

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, bu yıl 7.si düzenlenecek olan Kitap Fuarının Türkiye’nin en önemli fuarları arasında yer aldığını kaydederek, “Kitap Fuarı Malatya’mız için önemli bir kültürel etkinlik ve ilimize değer katan önemli fuarlarımızdan bir tanesi. Fuar alanı, katılımcı ve ziyaretçi itibariyle bakıldığında ve ziyaretçilerimizin son derece memnun olduğu çok önemli bir fuardır. Malatya’da yapılacak Kitap Fuarı belki aylarca Türkiye’de konuşulacak. Bu nedenle Kitap Fuarı kendinden söz ettiren çok önemli bir fuar. Valimize sağladıkları destek ve katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğümüze, öğretmenlerimize, okullarımıza çok teşekkür ediyoruz. Biz bu fuarı Malatya olarak herkesin sahiplendiği bir fuar olarak görüyoruz. Biz eğer dünyayı öğreneceksek, siyaseti öğreneceksek, iyi yönetici olacaksak, iyi idareciler olacaksak ve hayatta başarılı olacaksak, iyi bir fert olacaksak mutlaka okumak zorundayız” ifadelerini kullandı.

İNSANLIK HAFIZASINI KİTABA AKTARDI

Malatya Vali Ali Kaban, “Kitap yazının bulunmasıyla birlikte insanlığın hafızası kitaba geçmiştir. İlkyazı bulunduğundan, o dönemin firavunu Mısır’da şöyle demişti, eyvah hafıza öldü. Bunu kast ederken ifade etmek istediği şuydu. Ondan önce bütün bilgi nesiller boyunca bir nesilden ötekine sürekli aktarılır ve hafızada tutulurdu. Ama kitaba geçince artık bütün insanlığın hafızası kitapta, yazının bulunulduğu günden itibaren söylenen söz bir yönden çok olumsuz bir şey ve hafıza gitti diyor. Bir başka açıdan düşünün bütün insanlığın hafızası kitaplardadır. Gençler, sizin hem bir şansınız hem de bir şansızlığınız var bir konuda. Bizim sizin yaşlarda olduğumuz dönemlerde kitap bulmak gerçekten güçtü. İkinci el kitapları bile büyük bir keyifle pazarlarda bulup okumaktan, ucuza elde etmekten büyük mutluluk duyardık” dedi.

KİTAP KOKUSU HİÇBİR ŞEYİN YERİNİ TUTMAZ

Kaban, “Ben kitap okuyabilmek için kütüphaneci kolu başkanı olmuştum, çünkü bütün kütüphanenin anahtarı bendeydi. Çok keyifli bir şeydir. O kitabın kokusu taze olması muhteşem bir şeydir. Hiçbir şey yerini tutamaz. Ama sizin bir şansınız daha var bugün elektronik ortamda milyonlarca kitap var. Kolaylıkla avuç içinden alıp bir kitabı okuyabilecek haldesiniz. Biz kâğıt ortamını bile bulamıyorduk. Ama bu kadar çok şey olunca bu bir şansızlıktır insanoğlunun hiç okuyası gelmiyor. Benim elektronik ortamda binlerce kitabım var, ancak yaşım da belli bir noktaya geldiği için içindekiler ise sonuç bölümünü okuyabilirsem kendimi bahtiyar olmuş hissediyorum. Ama sizin şansınız yaşınızdan dolayı bugün okuyabilirsiniz. Okumazsak ne olur, tiyatroda seyrettiğimiz Talani gibi olma riski yüksektir. Ama bir taftanda güzel bir kelam-ı kibar vardır; derler ki, insanı elbisesi ile karşılarlar, kafasının içindekilerle de uğurlar. Çok güzel bir görüntü ile gittiğiniz bir yerden kafanızın içi boşsa kapıya kadar uğurlanarak gönderilmezsiniz. Bu kural hep geçerliydi. Bilgi saygınlığın bir yoludur. Peki, kitap fuarları ne işe yarar. Bugün kitaba ulaşmak kolay, internetten ısmarlıyorsunuz kapınıza kadar getiriyorlar. Kitap fuarının amacı bir hatırlatmadır. İkincisi yüzlerce yazar gelir. Bu kitaplara can veren, o kitapları renklendiren insanlar gelir kapınıza kadar. Şuanda birkaç yazara ulaşabilirsiniz ama yüzlerce yazar o kitaplara emek veren insanlar kapınıza kadar geliyor. Bu fırsatları kaçırmayın. Buna sebep olan bu işi başlatan idarecilere teşekkürü bir borç bilmeliyiz” dedi.

“NEREDESİN EY OSMANLI”

Konuşmasının devamında “Ah Kudüs” temasına değinen Vali Kaban, “Bu senenin temasına geldiğimizde, neden “Ah Kudüs” dedik. Kudüs tam 400 yıl boyunca Osmanlı atamızın hâkimiyetinde kaldı. Bu 400 yıl boyunca Kudüs’te hiçbir kayda değer insanların birbirinden ayrıştırıldığı, başkalaştırıldığı hadise yaşanmadı. Atalarımız orasını nasıl barış adası haline getirdiler onu biliyor muyuz? Halen Kudüs’ün tarihi kapılarından İbrahim Halil kapısının üzerinde bir kitabe vardır. O kitabede şöyle yazar; “La ilahe İllallah İbrahim Halilullah yazar” İbrahim diye geçen isim Hz. İbrahim’dir. 3 büyük kitaplı dinin atasıdır. Peki, Osmanlı atamız neden 3 büyük kitabın dini olan İbrahim’i yazmış? Cehaletinden değil tabi ki. Kudüs Musevilerin, İsevilerin ve Muhammedilerin şehridir. Hiçbir kimseye mal edilemez. Hele ki Siyonist Yahudilere mal edilemez. Ama unutmayın ki Kudüs’te Siyonist olmayan Yahudiler de var. Ve bunlardan birisi beni ziyarete geldiğinde İzrail Şamil diye bir adamdır. Bu adam 2007 yılında bir makale yazdı. Bu şahıs Türkçe de bilen bir adam ve 7 dil biliyor. Makalenin başlığı “Neredesin Ey Osmanlı” diye yazmıştı. Neredesin Ey Osmanlı diye çağıran kim bir Yahudi. Bir Yahudi bile Osmanlı’yı arıyor. Sizin atanız öyle bir ataydı. Bu ataya layık olmanın bir yolu da kitaplardan uzak kalmamaktır” ifadesinde bulundu.