Malatya, Akçadağ, Çığlık gibi faylar aktif
İstanbul Teknik Üniversitesi( İTÜ) Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, 6 Şubat'ta yaşanan 7.6 şiddetindeki depremin Ekinözü fayının her iki ucuna gerilme yüklediğinin hesaplandığını belirterek, 'Bunun doğu ucundaki Malatya, Akçadağ, Çığlık gibi faylar aktif olmakla ve 6 Şubat'ta gerilim artışı olmakla birlikte bunlarda yeni bir deprem olur mu sorusuna net bir cevap vermek zor' dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi( İTÜ) Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, sosyal medya hesabından 6 Şubat’ta yaşanan 7.6 şiddetindeki depremle ilgili açıklamada bulundu. Tüysüz, Ekinözü fayının doğu ucunda bulunan, Malatya, Akçadağ, Çığlık gibi fayların aktif olduğunu ve 6 Şubat’ta gerilim artışı yaşandığını ancak yeni bir deprem olur mu sorusuna net bir cevap verilemeyeceğini söyledi.
Boşluklar oluştu
Tüysüz, Doğu Anadolu Fayı’nın Dünya’nın en büyük doğrultu atımlı faylarından biri olduğunu vurgulayarak, “Karlıova da başlar, Palu, Sivrice, Doğanyol, Pütürge, Çelikhan, Gölbaşı, Pazarcık ve Türkoğlu ilçelerinden geçer. Çelikhan’dan sonra kollara ayrılır. Buradan sonra da tartışma başlar hangi kol hangi faya aittir diye (Tüm Faylar MTA DiriFay Haritasından alınmıştır). 1971 Bingöl depreminden sonra varlığı ortaya konan bu fay tarihi kayıtlara göre 1800’lü yıllarda yıkıcı depremler yaratmış, sonra bir süre suskun kalmıştır. 1992 de Nalbant vd. bu fay üzerinde gerilme değişimini dikkate alarak Bingöl, Sivrice ve Kahramanmaraş, Malatya arasında sismik boşlukların olduğunu göstermişlerdir. Bu boşluklar 2020 Elâzığ ve 6 Şubat depremleri ile büyük ölçüde doldurulmuş, fayın büyük kısmı kırılmıştır. 6 Şubat depremi Narlı civarında, Doğu Anadolu Fayının yan kolu üzerinde başlamış, fayı KD ve GB ya doğru kırarak ilerlemiş Yüzey kırıkları bir yanda Çelikhan KD suna, diğer yanda Hatay Havalimanı GB sına kadar uzanmıştır. Aynı gün meydana gelen Ekinözü depremi ise Göksun ile Doğanşehir arasını kırıp bir miktar KD ya doğru ilerlemiştir. Fayın doğuda Çelikhan’a doğru ilerlememiş olması olasılıkla bu kısmın 1986’daki depremler ile enerjisini boşaltmış olması yüzündendir. Bundan sonra ne beklenir? Bingöl-Genç-Palu arasında fay kollara ayrılır. Gökdere parçası olarak bilinen bölge bir sismik boşluktur ve 7 civarına varabilecek deprem üretme potansiyeli vardır. Fayın parçalı olması bu bölgenin daha küçük depremlerle de kırılabileceğini gösterir. Fayın Palu ile Hazar Gölü arasında kalan kısmının 995 ve 1874 yıllarında meydana gelen üç ayrı deprem ile kırıldığı Kabul edilmektedir. Son depremden bu yana geçen 150 yıllık sürede bu fay parçasında büyük bir deprem üretecek enerjinin birikmemiş olması büyük olasılıktır” diye konuştu.
Çelikhan-Pütürge arası 6 Şubat depreminde kırılmadı
2020 Elâzığ depreminin, fayın Hazar Gölü ile Pütürge arasındaki kesiminin kırılması ile oluştuğuna dikkat çeken Tüysüz, “1875 yılında meydana gelen depremin de burada meydana gelmiş olabileceği kabul edilmektedir. Çelikhan-Pütürge arasında yaklaşık 30 km’lik bir kesim 6 Şubat depreminde kırılmamıştır. Bu kısmın 1905 yılındaki depremi ürettiği kabul edilmektedir. Öte yandan yakın zamanda Sylvain Barbot vd uzaktan algılama çalışmaları ile 6 Şubat depremi kırıklarını haritalayarak burada 6.8 deprem üretebilecek bir kısmın kırılmadığını belirtmişlerdir. 6.8 büyüklüğündeki 1905 depreminden sonra biriken enerji ve 6 Şubat depreminden aktarılan enerji burada yeni bir deprem oluşturabilecek mi bunu zaman gösterecek. Fayın Çelikhan KD su ile Hatay havalimanı arasındaki kısmı 6 Şubat depreminde tümüyle kırıldı, bu hat boyunca bir daha belki 500 yıl deprem olmayacak. Tabii artçılar bu tanımın dışında. 20 Şubat’ta Antakya’da olan 6.4 depremde yüzey kırığı oluşmadı, ancak fayın Antakya-Samandağı arasını kırdığı tahmin ediliyor. Bunun devamında Akdeniz içerisinde fayın #Kıbrıs’ın güneyine doğru uzandığı biliniyor, ancak üzerine bir miktar gerilme yüklenmiş olan bu kısmın yeni bir deprem üretip üretmeyeceği de tartışmalı” diye konuştu
Yeni deprem olur mu?
Bazı araştırıcılara göre Türkoğlu’nun 3 fayın kesiştiği bir yerde olduğuna vurgu yapan Tüysüz, “Bunlar Karataş-Osmaniye fayı, Amanos fayı ve Pazarcık Fayı. Bazı araştırıcılar Karataş-Osmaniye Fayının Türkoğluna gelmediğini ileri sürüyor. Türkoğlu’ndan Amik ovasına doğru Karasu çöküntüsünü sınırlayan iki fay var. Batıdaki Amanos fayı 6 Şubat’ta kırıldı, doğudaki Yesemek fayı ise olasılıkla 1822 de kırıldı. Bu fay bazı araştırıcılara göre Ölü Deniz sisteminin en kuzey ucunu oluşturuyor. 6 Şubat’taki 7.6 büyüklüğündeki #Ekinözü fayının iki ucuna gerilme yüklediği hesaplanıyor. Bunun doğu ucundaki Malatya, Akçadağ, Çığlık gibi faylar aktif olmakla ve 6 Şubat’ta gerilim artışı olmakla birlikte bunlarda yeni bir deprem olur mu sorusuna net bir cevap vermek zor. Benzer durum Göksun’dan batıya doğru olan faylar için de geçerli. Buradaki Göksun, Saimbeyli ve Feke arasındaki faylarda gerilme artışı var, ancak fay bütçeleri yeni bir deprem oluşturmaya yeterli mi sorusuna net bir cevap yok. Özetle bölgede riskli yerler var, ancak bu risk ne kadar ve nerededir bunlara verecek net cevaplar yok. Önümüzdeki süreçte yerbilimcilere burada yapacak çok iş var. Belirsizliklerin olduğu yerlerde falcıların ve şarlatanların da artacağını dikkate alarak her söylenene inanmamak, araştırmak önemli” ifadelerini kullandı.