Mahmud Abbas suikast girişimi, Mahmud Abbas kimdir?
Son dakika Mahmud Abbas suikast girişimi.... Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın konvoyuna 'Ebu Cendel'in Çocukları' isimli bir örgüt saldırdı. Peki, Mahmud Abbas kimdir?
İsrail-Hamas savaşı tüm şiddetiyle devam ediyor. Bölgeden gelen gelişmeler yakından takip edilirken, Filistin Başkanı Mahmud Abbas'a düzenlenen suikast girişimi büyük bir tedirginliğe neden oldu.
Abbas'a 24 Saat Süre Verilmişti
Batı Şeria'da Filistin güvenlik teşkilatı içinde örgütlü olduğu iddia edilen 'Ebu Cendel'in Oğulları' adlı örgüt, Mahmud Abbas'a İsrail'e karşı harekete geçmesi için 24 saat süre vermişti.
Sürenin dolmasıyla birlikte bugün Abbas'ın konvoyuna saldırı düzenlendi. Suikast girişiminde Abbas'ın korumalarından biri vurulurken saldırıyı 'Ebu Cendel'in Çocukları' örgütü üstlendi.
Blınken İle Görüşmüştü
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la Batı Şeria'da sürpriz bir görüşme gerçekleştirmişti. Abbas, Blinken ile görüşmesinde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmasını istemişti.
Mahmud abbas kimdir?
Mahmud Abbas d. 26 Mart 1935, Safed; takma adı: Ebu Mazen, Filistin Kurtuluş Örgütü kurucularından ve Filistin devlet başkanı. 1935 yılında İngiliz manda yönetimi altındaki Filistin'in kuzeyinde Safed şehrinde doğdu. 1948 yılında İsrail kurulunca mülteci durumuna düştü. İlk İsrail-Arap Savaşı sırasında ailesiyle birlikte Suriye'ye göç etti. Suriye'de ve Moskova'da hukuk eğitimi gördükten sonra Şam Üniversitesi'nden mezun oldu. Doktora tezi siyonizmin Filistinli bakış açısıyla tarihiyle ilgiliydi. Ülkesine 1980'li yılların ortasında, başka Arap ülkelerinde zengin bir iş insanı olduktan sonra dönebildi. Yaser Arafat'ın yakın arkadaşı olarak en başından itibaren Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yöneticileri arasında yer aldı. 1970'li yılların sonlarından başlayarak İsrail'le yakınlaştı ve "iki devletli çözüm" üzerinde durdu. 1990'larda Oslo Sözleşmeleri'ne aktif olarak katıldı. 1996'da Filistin Kurtuluş Örgütü genel sekreteri ve Arafat'ın resmi olmayan sözcüsü konumundayken, Arafat'ın Oslo Sözleşmeleri'ndeki tutumunu eleştirdi. Sözleşmelerin başarısız olarak İkinci İntifada'nın başlamasından sonra, intihar saldırılarına karşı tavır aldı ve Arafat'ın çizgisinden belirgin bir şekilde uzaklaştı. Az sayıda ılımlı Filistinli politikacıdan biri olarak, İsrail ve ABD hükûmetleriyle diyaloğu sürdürdü.
Mart 2003'te Arafat bir yandan özerk Filistin yönetiminin başbakanlığı makamını oluşturarak, diğer yandan da artık kendisine rakip olan Abbas'ı bu makama atayarak kendi yetkilerini kısıtlamak zorunda kaldı. Abbas'ın bu makama atanması hem ABD başkanı George W. Bush hem de İsrail başbakanı Ariel Şaron tarafından Ortadoğu Sorunu'nun çözümü için ilk adım olarak talep edilmişti. Abbas'ın atamayı kabul etmesine kadar anayasa tarafından öngörülen beş haftalık süre Arafat'la kimi bakanlıklar konusunda anlaşamaması nedeniyle aşıldı. Abbas Arafat'ın önerdiği kimi adaylar yerine bağımsız, yolsuzluk ve adam kayırma iddialarına bulaşmamış uzmanları geçirmek istiyordu. Ayrıca Arafat'ın itirazlarına karşın Filistinli militan gruplarla baş edebileceğini düşündüğü eski Gazze güvenlik şefi Muhammed Dahlan'ı içişleri bakanlığına atamak istiyordu. Ancak ABD başta olmak üzere dışarıdan gelen baskı sonucu Arafat Abbas'ın isteklerine boyun eğmek zorunda kaldı. 29 Nisan 2003 tarihinde resmen başbakan olan Abbas'ın ilk işi 2005 yılına kadar üç aşamada bağımsız bir Filistin Devleti'ni öngören yeni barış planı Yol Haritası'nı kabul etmek oldu. İntihar eylemlerinin gölgesi altında Ariel Şaron'la yapılan görüşmelerin sonunda 4 Haziran 2003 tarihinde İsrail'le uzlaşmaya vardı ve İsrail'e yönelik şiddet eylemlerini reddettiğini açıkladı. Ancak başta Hamas olmak üzere Filistinli grupların şiddet eylemlerine son vermesi yolundaki çağrısı başlarda karşılık bulmadıysa da, Haziran ayı sonunda El Fetih, Hamas ve İslami Cihad Abbas'ın barış planına destek verme kararı alarak üç aylık bir süre için ateşkes ilan etti. Ancak Abbas'ın İsrail'le yakınlaşma çabaları başta El Fetih olmak üzere Filistinli gruplar tarafından giderek daha sert bir tonda eleştirilmeye başlandı. Ateşkesin sürdürülmesi için İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli tutukluların serbest bırakılması talebine İsrail'i ikna edemeyen Abbas bu sürecin sonunda Abbas El Fetih'in merkez komitesinden ayrıldığını açıkladı, ancak bu kararı örgüt tarafından kabul edilmedi.
İsrail'in Filistinli gruplara yönelik suikast politikası sonucu ateşkes uzun ömürlü olmadı. Ağustos ayında ateşkes yeniden intihar saldırılarıyla ve Hamas lideri İsmail Ebu Şanab'ın İsrail'in füze saldırısında öldürülmesi sonucu bozuldu.
Filistinli güvenlik birimlerinin Yol Haritası uyarınca başbakanlığın ya da güvenlik bakanlığının emrine verilmesi konusunda Arafat'la görüş ayrılığına düşen Abbas, güvenlik birimlerinin önemli bir kısmını kendi kontrolünde tutan Arafat'la yaşanan gerginlik şiddetlenince 6 Eylül 2003'te barış planının uygulanması için hazır olunmadığını da gerekçe göstererek başbakanlık görevinden istifa ettiğini açıkladı. 5 Ekim 2003'te Arafat Abbas'ın yerine bu makama Ahmed Kurey'i atadı.