'Kuş dedektifi' patlamaya tanık oldu
Kendisini 'kuş dedektifi' olarak adlandıran Emin Yoğurtcuoğlu, ülkedeki kuşları gözlemlemek üzere gittiği İzlanda'da, yanardağ patlamasına tanık oldu.
Dünyadaki yaklaşık 11 bin kuş türünden 4 binini doğal ortamlarında gözlemleyen Yoğurtcuoğlu, kuş gözlemi için yaklaşık bir ay önce İzlanda'nın başkenti Reykjavik'e gitti.
Bölgedeki kuşları gözlemleyip fotoğraflarını çeken Yoğurtcuoğlu, yakınlardaki Litli-Hrutur Yanardağı'nın aktif hale geldiğini öğrenmesi üzerine, bu anları görüntülemek için bölgeye gitti.
Yoğurtcuoğlu, yanardağ patlaması esnasında yaşadığı heyecanı anlattı.
Kuşların dünyanın her yerine ulaştığını ve onların peşinde gezmenin, insana dünyanın farklı kültürlerini tanıma imkanı sağladığını belirten Yoğurtcuoğlu, bu nedenle İzlanda'yı da çocukluktan beri merak ettiğini söyledi.
Emin Yoğurtçuoğlu, kuşların yanı sıra yanardağ görmek, fırtına incelemek gibi farklı ilgi alanlarının da olduğunu dile getirdi.
Ülkede geçirdiği 30 günün ardından yanardağ patlama ihtimalinin olduğuna ilişkin uyarıların gelmesi üzerine uçuş planını gözden geçirdiğini kaydeden Yoğurtcuoğlu, şöyle devam etti:
"Uçuş günüme bakıp dönsem mi dönmesem mi ikileminde kalıp en sonunda kalbimin sesini dinledim, sabahki uçuşumu iptal ettim ve akşamına yanardağ patlamaya başladı. Hemen oraya gittim ve tarlaların ortasından yerküre ikiye ayrıldı. İçinden bebek bir yanardağ, magma çıkmaya başladı. Benim için çok değerli bir an oldu. Başkent Reykjavik'e 30 kilometre mesafedeki yarımadadaki bir yanardağ."
2010'da Eyjafjallajökull Yanardağı'nın patlamasının olumsuz sonuçları olduğunu anımsatan Yoğurtcuoğlu, tanıklık ettiği yanardağ patlamasına ilişkin, "Rüzgar kutuplardan esiyordu. Bu durumun şöyle bir avantajı oldu, yanardağdan çıkan zehirli gazlar herhangi bir yerleşim alanını etkilemedi ve okyanusa doğru gitti. Fakat yanardağ şu anda da hala aktif. Rüzgarın yön değiştirmesi durumunda çevresel riski olabilir. Ama şu an için böyle bir durum söz konusu değil." diye konuştu.
- "Çok soğuk bir kuzey rüzgarı estiği için yanardağa kaban giyerek gittim"
Şahit olduğu yanardağ patlaması esnasında ilk günün avantajıyla lavlara oldukça yaklaştığını söyleyen Yoğurtcuoğlu, "Üçüncü veya dördüncü günde gitseydik bunu yaşayamayacaktık. Çünkü lav akıntısı genişlediği için etrafta yanan otlar olacaktı ve yanardağın ağız kısmına bu kadar yaklaşamayacaktık." dedi.
Emin Yoğurtçuoğlu, havanın çok soğuk olması nedeniyle yanardağa kaban giyip gittiğini belirterek, "Sıcaklığı çok harlı yanan bir soba gibi düşünürseniz bu sıcaklığı yüzümde hissettim. Muazzam bir deneyim oldu." diye konuştu.
İzlanda hükümetinin güvenlik gerekçesiyle alana girişi yasakladığını kaydeden Yoğurtcuoğlu, şunları kaydetti:
"Bu ana tanıklık eden ilk izleyicilerden olmak ayrı bir lükstü. Kuşları izlemeye gittiğim o yerde çocukluğumdan beri hayalini kurduğum oluşumun olması ve ona şahitlik etmem, aslında beni çok şaşırtmadı. Orada olacağımı küçüklükten itibaren hissettiğim için şükrediyorum. Çocukluğunuzdan itibaren okuduğunuz, hayal ettiğiniz şeylerin rüyasını görüyorsunuz, 'Ben böyle bir şeyi görmek istiyorum' diyorsunuz ve bu olabilecek en doğal haliyle oluyor."
Alanda çektiği görüntüleri sosyal medya hesaplarından da paylaşan Emin Yoğurtçuoğlu'nun yanardağ patlamasına ilişkin fotoğrafları, Türkiye basınında kullanıldı.
İzlanda Meteoroloji Dairesi, İzlanda'da sismik faaliyetin artmasıyla geçen yıl harekete geçen ülkenin güneybatısındaki Litli-Hrutur Yanardağı'nın, 11 ay aradan sonra 10 Temmuz'da tekrar patlamaya başladığını duyurmuştu.
Litli-Hrutur dağlarının yakınındaki bir vadide yer alan yanardağ, başkent Reykjavik'ten 30 kilometre uzaklıkta, uluslararası uçuşların yapıldığı Keflavik Havalimanı'nın çevresinde bulunuyor.