Kırsala destek verilmeli
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Malatya Milletvekili ve partinin MYK üyesi Mehmet Fendoğlu, TBMM'de yaptığı konuşmada, 'Kırsal bölgeye yatırım destekleri verilmeli' diyerek, çiftçilerin sorun ve taleplerini dile getirdi.
TBMM Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine MHP Grubu adına yaptığı konuşma yapan Fendoğlu, “Kadın yetiştirici, çiftçi ve kadın çobanlara sosyal güvence desteği sağlanmalı. Genç girişimci çiftçiler ve üreticiler daha çok desteklenmeli; Kırsaldan göçün ve işsizliğin önüne geçilmeli. Girdi maliyetindeki artışlar çok olduğunda da piyasa dengesi oluşturulmalıdır” dedi. Fendoğlu, Malatya ile ilgili tarım ve sulama ilgili projeleri de dile getirdi.
Tarımla ilgili herkesin sigortalanması lazım
Fendoğlu, “ Artan şehirleşme, hızlı ve dijital dönüşüm, salgınlar, maalesef, yeni neslin topraktan ve tarımdan uzak yetişmelerine neden olmuştur. Toprağın değerini bilen nesillerin yetişmesi için çalışmalar başlatmalıyız ve biliyoruz ki biz, çocuklarımıza toprağın değerini anlatabilirsek toprak da gelecek nesillere bakacak. Sonuçta gelecek toprakta, toprağımız da emin ellerde olacak. Bugünkü sel felaketlerinin ve afetlerin ekolojik sistemin bozulmasıyla ilgili olduğunu hepimiz biliyoruz. Yediklerimizin başımıza farklı işler açacağını ve ilaçlara mahkûm bırakacağını da biliyoruz. Tüm bunların kökü, yediklerimizden yani topraktan geliyor. Toprağın burada suçu yok, biz ne yaparsak karşılığını veriyor; bu sebeple toprakla barışmamız lazım. Gıdayla ilgili ne yapacağımıza toprakla barıştıktan sonra karar vermemiz gerekiyor. Köylerde, yeni tarım politikalarında umut vadeden gelişmeler var. Tarımla ilgili herkesin sigortalanması lazım. Bir kişi köyde yaşıyorsa bu kişiye ekstra gelir sağlanmalı; bu, önümüzdeki dönemi kurtaracak bir yatırımdır.
Tarımda dışa bağımlılığı kaldırıp kendi iç dünyamıza ciddi yatırımlar yapabilecek, kendi vatandaşına yetebilecek, bunun haricinde de yurt dışına ürün satabilecek güçte bir ülkeyiz. Bitki, iklim, toprak, su, doğa bir zincirin halkalarıdır ve hepsi stratejik öneme sahiptir; halkalardan biri zarar görürse zincirin tümü bundan olumsuz etkilenir. Yaş meyve ve sebze ürünlerinin pazarlanmasında meydana gelen fiyat dalgalanmaları sektörü olumsuz etkilemektedir. Havzalara göre üretim planlaması yapılarak oluşturulan havza bazlı ürün destekleme programları tarım ürünlerinin temininde karşılaşılacak sıkıntıları sona erdirmeye yöneliktir. Ancak, tarım ürünlerinde, hasat öncesinden hasat sonrasına, tüm aşamaları içeren yapılar geliştirilmelidir; bunun, işletmelerin üretim maliyetlerini düşürmelerine de olumlu katkıları olacaktır. Tarımsal üretimde erkenciliğe, geçciliğe, kuraklığa dayanıklı, verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalara da önem verilmelidir. Çünkü bilinçsizce yapılan tarım sürdürülebilirliği öldürebilir” ifadelerini kaydetti.
GES proje ve desteklerine önem verilip teşvik edilmelidir
Fendoğlu, “Tarımsal işletmelerde altyapı ve mekanizasyon sorunları bu alanlara yapılacak yatırımlarla iyileştirilebilir. Tarım işletmelerinin ve hayvancılıkla ilgili işletmelerin yeni teknolojiye erişmeleri teşvik edilmelidir. Tarımın gelişmesi sanayimizin gelişmesi demektir. Bu gelişme, hem tarıma dayalı sanayide hem de diğer kollarında üretim artışını teşvik etmektedir. İşsizliğin ve kırsal kesimden kentsel kesime doğru olan göçlerin azalmasına olumlu katkılar sağlayacaktır. Kırsalın gelişmesi için köy mahalle statüsü, köy okulları bölgesel olsa dahi açılması ve mevzuatın uyumlu hâle getirilmesi gerekir. Damızlık hayvanların alımı desteklenmeli ve anaç hayvanlar kesilmemeli; yayla ve meralardaki sosyal ihtiyaçlar için proje desteği verilmeli; meraların ıslah projelerine daha çok destek verilmeli; kuru ve sulu arazilerimizdeki yem, bitki çeşitliliği artırılmalı ve daha çok desteklenmeli; kadın yetiştirici, çiftçi ve kadın çobanlara sosyal güvence desteği sağlanmalı; genç girişimci çiftçiler ve üreticiler daha çok desteklenmeli; kırsaldan göçün ve işsizliğin önüne geçilmeli; girdi maliyetindeki artışlar çok olduğunda da piyasa dengesi oluşturulmalıdır. Fahiş fiyat artış ve spekülasyonların önüne geçilmesi gerekir. Kırsalda küçük aile işletmelerine farklı özel destek ve hizmet verilmelidir. GES proje ve desteklerine önem verilip teşvik edilmelidir.
Seçim bölgem Malatya için, 2023 yatırım programına planlama ve proje olarak. Malatya Yarımcahan pompaj sulaması, rehabilitasyonu proje yapımı. Malatya Darende Gökpınar sulaması, optimizasyon işi proje yapımı ve daha önceden de taleplerimiz olan Hekimhan İğdir, Kuluncak Alvar, Yazıhan Epreme, Kuluncak Kızılhisar, Doğanyol Kutan göletleri ile yaklaşık 40’a yakın köyümüzdeki taşkın koruma yapımlarının 2023 proje içerisine alınmasını Bakanımızdan talep ederiz” şeklinde konuştu.
Malatya ile ilgili diğer talepler
Malatya ile ilgili taleplerini dile getirmeyi sürdüren Fendoğlu, “Yatırım programında olup da ihalesinin yapılmasını istediğimiz büyük su işlerimiz var.Yoncalı sulaması. Yazıhan ve Battalgazi Ovası’nı kapalı sisteme çevirecek Boztepe pompaj sulaması. Yazıhan’a hayvancılık besi organize sanayi bölgesinin kurulumunun ve yer tahsislerinin hızlı şekilde yapılması. Malatya’da toplam 200 bin ton buğday ve arpa hasat edilmektedir. Mevcut Toprak Mahsulleri Ofisi silosunun fiziki şartları yetersiz olup TMO’nun bünyesinde tarım OSB’nin yanına 30 bin ton yeni silo yapılması şehrimiz ve tarım sektörü için de önem arz etmektedir. Türkiye’de ilk olarak balıkçılık, su ürünleri ihtisas organize sanayi bölgesi çalışmaları ilimizde devam ediyor. Bu OSB kurulduğu zaman ilimize ve ülkemize katkısının 1 milyar ABD doları üzerinde olması da hedefleniyor. Bu OSB’nin de yatırım planının alınmasını ve Malatya’mızın bekleyen taleplerinin karşılanmasını Sayın Bakanımızdan talep ederiz. Bu taleplerimize, Bakanlarımızın ilgi alakaları için de şahsım ve Malatya adına teşekkür ediyorum” dedi.
MHP Lideri o hedefi 2010 yılında göstermişti
Hedef 2023 ifadesinin 2010 yılında MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından dile getirildiğini hatırlatan Fendoğlu, “2023’te de tarımda lider ülke Türkiye olsun. Ki son günlerde çok söyleniyor "2023" "hedef 2023" "lider ülke Türkiye" Tabii "lider ülke Türkiye" vizyonunu Sayın Devlet Bahçeli 31 Ekim 2010 tarihinde, altını çiziyorum 31 Ekim 2010 tarihinde, Ankara’da yaptığı Millet ve Devlet Bekası için Güç Birliği Toplantısı’ndaki konuşmasında Milliyetçi Hareket Partisinin hedefinin 2023 olduğunu vurgulamıştı. Bu çerçevede, gelecek on iki yıllık döneme ilişkin ekonomik, sosyal ve siyasi politikalarımızı "Hedef 2023, Yükselen Ülke Türkiye" vizyonuyla kamuoyuyla paylaşmıştı ve o gün şöyle hitap etmişti: "Değerli dava arkadaşlarım, ’2023’e Doğru Yükselen Ülke Türkiye’ vizyonumuzun temel hedefi, Milliyetçi Hareket Partisinin, Türkiye’yi bölgesinde ve küresel alanda her bakımdan bir güç merkezi hâline getirmektir. Amacımız, Türkiye’nin siyasi istikrar ortamında ekonomik büyüme ve sosyal gelişmesini sağlayarak, millî birliğini koruyarak topyekûn bir milli seferberlik başlatması ve bütün imkân ve kaynaklarını bu büyük hedefe ulaşmak için harekete geçirmektir. Milliyetçi Hareket Partisi, cumhuriyetimizin 100’üncü yılını idrak edeceğimiz 2023 yılına kadar bölgesinde lider, küresel alanda bir güç merkezi haline gelmiş Türkiye idealini bütün unsurlarıyla gerçekleştirmeye kararlıdır." Evet, on üç yıl önceki konuşmasında "Hedef 2023, Lider Ülke Türkiye Projesi"dir. Liderlik, ülkesi, davası ve fikirleri için, insanları ortak bir hedefe ulaştırmak için harekete geçirme yeteneğidir. Lider, kendisinde bulunan mevcut gücü ve motivasyonu halkına ve dava arkadaşlarına kazandırabilendir. Lider, eylemin ilham kaynağı ve yöneticisidir; on üç yıl önceden, yılmadan, yorulmadan, bıkmadan öngördüğü hedefi ve yol haritasını çizendir. O lider Bilge Liderimiz, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey’dir. Bilge Liderim Devlet Bahçeli’ye Allah sağlık, sıhhat ve uzun ömürler nasip etsin. Bu vesileyle bütçemize olumlu oy kullanacağımızı ve bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim” diye konuşmasını tamamladı.