KESK taleplerini açıkladı

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Malatya dönem sözcüsü Zuhal Güler, 2020 yılı için 3 bin 55 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşının 'asgari geçim indirimi' hariç 4 bin 222 TL'ye çıkarılmasını talep ettiklerini söyledi.

KESK taleplerini açıkladı

KESK üyeleri 2020-2021 yıllarını kapsayan ‘Toplu Sözleşme’ görüşmeleri kapsamında taleplerini sıraladı. Malatya Tren garı önünde yapılan açıklamaya konfederasyona bağlı sendika temsilcileri ile bazı STK temsilcileri de destekte bulundu. SES Malatya Şube Başkanı ve KESK dönem sözcüsü Zuhal Güler, Kamu emekçileri ve emeklikleri olarak önemli bir sürece giriyoruz. 2020-2021 yıllarını kapsayan ‘Toplu Sözleşme’ görüşmeleri 1 Ağustos 2019 Perşembe günü başlayan, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin gözü kulağı kurulacak masada olacak” dedi.

Fatura emekçilere kesiliyor

Ekonomik krizin faturasının emekçilere kesildiğini belirterek, “Bilindiği üzere bugüne kadar mevcut iktidar ve bu iktidarın 'sendikamız' diye tanımladığı yapı arasında 2012 yılından bugüne tam dört kez danışıklı dövüş oyunlarına dayalı mutabakatlar imzalanmıştır.  Söz konusu mutabakatlarda; insanca yaşamaya yetecek bir ücretten,  güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine, gelir vergisi adaletsizliğinin ve ek gösterge adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasından ek ödemelerimizin emekli aylıklarımıza yansıtılmasına kadar hiçbir temel sorunumuz çözülmemiştir.  Bugün kamuya kadrolu personel alımı durma gelmiştir. Kamu emekçilerinin sözleşmeli, kadro karşılığı sözleşmeli, geçici sözleşmeli, vekil ve ücretli gibi farklı biçimlerde güvencesiz istihdamı artarak sürmektedir.  Hükümet yılardır kadro talep eden sözleşmelilerin sesine kulak tıkamaya, oyalama taktikleri geliştirmeye devam etmektedir.  Nitekim bugünlerde TBMM’de görüşülmesine devam edilen torba yasa sadece 4+2 olarak bilinen sistemle sözleşmeli istihdam edilenleri kapsamaktadır. Buna göre altı yıl boyunca ailesinden koparılanların 3+1 sistemi ile yani ceza indirimi ile yetinmesi beklenmektedir. TÜİK, krizin faturasını emekçi kesimlere yıkmanın bir aracı haline getirilmiştir. Nitekim yaklaşık bir yıldır iğneden ipliğe her şeyi kapsayan zam yağmuru TÜİK'in resmi enflasyon rakamlarına adeta damla olarak yansımaktadır.  Ramazan ayından bugüne et ve et ürünlerinde, süt ve süt ürünlerinde yaşanan en az yüzde 20 artış görmezden gelinmiş,  “meyve ve sebze fiyatlarında yaşanan düşüşün etkisi ile enflasyon düştü" denilmiştir. Adeta 81 milyonun tamamının vejetaryen ya da vegan olduğu varsayılmıştır. Yine şekerden çaya, akaryakıt ürünlerinden elektriğe uzanan zamlar, alkol ve sigaradaki ÖTV artışları göremezden gelinmektedir” diye konuştu.