Kentin Kimliği Korunmalı

Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Kent Konseyi işbirliğiyle düzenlenen panelde, depremin Malatya üzerindeki sağlık, çevre, kentleşme ve psikolojik etkileri masaya yatırıldı. İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Sezik, 'Kentlilik bilincine sahip olmamız gerekiyor. Geçmişten bugüne şehrimizin dokusunda var olan kültürü muhafaza ederek kent kimliğimizi korumaya gayret göstermeliyiz' dedi.

Kentin Kimliği Korunmalı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Malatya Kent Konseyi ve Malatya Büyükşehir Belediyesi, 2023 depremi sonrası şehirdeki sağlık, çevre, kentleşme ve psikolojik etkilerle ilgili farkındalık yaratmak amacıyla önemli bir panel düzenledi. “Deprem Sonrası Malatya Sağlık, Çevre, Kentleşme ve Psikolojik Etkiler” konulu panel, Malatya Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinliğe, Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hasan Batar, İnönü Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ali Özer, Prof. Dr. Zeki Boyraz, Doç. Dr. Murat Sezik, Psikolog Hikmet Yıldız, moderatör Dr. Ali Yalçın ve çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

“Malatya’nın Bizim Üzerimizde Hakkı Var”

Panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı. Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hasan Batar, açılış konuşmasında Malatya Kent Konseyi’nin şehri daha yaşanabilir kılma misyonunu vurgulayarak, “Kent Konseyi olarak, şehrimizin sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel alanlarda yapılacak her türlü çalışmasında yer almayı kendimize bir görev olarak benimsiyoruz. Bu misyon doğrultusunda, sivil toplum örgütlerimiz ve kurumlar arası diyalogla birçok çalışmayı hayata geçirmeye gayret ediyoruz. Çünkü bu şehrin bizim üzerimizde hakkı var” dedi.

“Deprem Sonrası Zorlu Süreçleri Aşmalıyız”

Programın moderatörlüğünü üstlenen İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Yalçın ise, deprem anı ve sonrasında yaşanan zorluklara dikkat çekerek, “Zaman zaman evlerimize giremedik, içinden çıkamadık. Deprem, hem anında hem de sonrasında bizlere bir dizi zorlu süreç yaşattı. Bugün burada, şehrimizde daha yaşanabilir bir ortam inşa etmek için bir farkındalık oluşturmak, tartışmalar yapmak adına önemli bir buluşma gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.

Panelde ilk olarak İnönü Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Özer, “Depremden Sonra Şehirde Sağlıklı Olmak” başlıklı sunumunu yaptı. Prof. Dr. Özer, sağlığın sadece hastalık veya sakatlık olmamaktan ibaret olmadığını, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olması gerektiğini belirterek depremin sağlık üzerindeki etkilerini geniş bir perspektifle ele aldı. Deprem sırasında yaşanan ölümler, yaralanmalar, sakatlıklar ve tedavi aksamaları ile birlikte kardiyopulmoner hastalıkların ağırlaşması gibi akut sağlık sorunlarının yanı sıra, uzun vadeli etkilerin de önemli olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özer, deprem sonrası binalardan salınan asbest gibi maddelere maruz kalmanın, silikozis gibi solunum hastalıklarının artmasına, yerinden edilen kişilerin yoğun şekilde yaşadığı bölgelerde ise tüberküloz gibi hastalıkların yayılmasına yol açabileceğini belirtti.

İnönü Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zeki Boyraz ise “Doğal Afetler Açısından Malatya Şehri ve Risk Analizi” başlıklı sunumunda, Malatya şehrinin deprem riski konusunda kritik bilgiler verdi. Malatya’nın 3 fay zonu üzerinde yer aldığını ve şehrin kurulduğu, geliştiği alanların kuaterner araziler üzerinde olduğunu belirten Prof. Dr. Boyraz, bu sebeple Malatya’daki binaların yapımında dikkat edilmesi gereken unsurları paylaştı. Özellikle yüksek katlı binaların inşasından kaçınılması gerektiğini ve bina yapımından önce zemin etütlerinin yapılmasının önemini vurguladı.

Doç. Dr. Murat Sezik, “Kent Kimliği ve Kent Kimliğini Tehdit Eden Unsurlar” başlıklı konuşmasında, her şehrin kendine özgü bir ruhu ve kimliği olduğunu ifade etti. Kentlerin, insan iradesinin doğal çevreye etkisiyle oluştuğunu belirten Sezik, şehirlerin sadece fiziksel yapıları değil, kültürel ve toplumsal dokuları ile de anlam kazandığını söyledi. Kentsel kimliğin oluşmasında çevresel ve toplumsal etkilerin önemli olduğunun altını çizen Sezik, şehirlere kimlik kazandıran doğal ve yapay unsurları örneklerle açıkladı. Kentlilik bilincine sahip olmanın önemini vurgulayan Sezik, “Geçmişten bugüne şehrimizin dokusunda var olan kültürü muhafaza ederek kent kimliğimizi korumaya gayret etmeliyiz” dedi.

Psikolog Hikmet Yıldız, “Deprem ve Psikolojik Yansımalar” başlıklı sunumunda, depremin psikolojik etkilerine değindi. Yıldız, deprem sonrası yaşanan travmaların, özellikle travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, kaygı bozuklukları ve çocuklarda yaşanan ruhsal bozukluklar gibi olumsuz psikolojik etkiler yarattığını belirtti. Bu etkilerin toplum genelinde kolektif güven kaybına ve sosyal bölünmelere yol açtığını ifade eden Yıldız, iyileşme sürecinde toplumsal desteğin ve psikiyatrik yardımın önemini vurguladı. “Daha dirençli ve güçlü bir toplum için sürdürülebilir çözümler üretilmelidir. Psikiyatrik destek alınmasından kaçınılmamalıdır” dedi.

Panelde katılımcılar, sunumlar hakkında soru ve görüşlerini paylaşarak panelistlere sorular yönelttiler. Program sonunda, konuşmalara katkı sağlayan uzmanlara plaket takdim edildi. Panel, Malatya’nın deprem sonrası sürecinde sağlık, çevre, kentleşme ve psikolojik etkilerin etkili bir şekilde ele alınarak şehrin geleceğine yönelik önemli adımların atılmasına katkı sağladı. Bu tür etkinliklerin, şehrin yeniden inşası ve gelişmesi için farkındalık yaratmaya devam edeceği vurgulandı.