Kayısıda küresel ısınma endişesi

Dünya kuru kayısı ihtiyacının yüzde 80'ini karşılayan ve binlerce ailenin geçim kaynağı olan kayısı, küresel ısınma tehdidiyle karşı karşıya. Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, küresel ısınmaya bağlı olarak bu yıl yağışların normalin çok üzerinde olduğunu belirterek, aşırı yağışların kayısılarda fungal ve mantarı hastalıkların meydana gelmesine sebep olduğunu bu durumun kayısıda verim kaybına yol açacağını söyledi. 

Kayısıda küresel ısınma endişesi

Avrupa Birliği Coğrafi işaret belgesi ile sofraların ve tezgahların vazgeçilmez ürünü olan kayısı, havaların mevsim normallerinin dışında seyretmesi ile hem çiçeklenme döneminde hem de olgunluk döneminde rekolte ve verim kaybına verim kaybına uğruyor. İklim değişikliğinin başta tarım olmak üzere birçok sektörde etkisini gösterdiğini belirten Çiçek, “Tarım sektörü ve özellikle meyvecilik alanı önemli bir derecede iklime bağlı bir husustur. İklim değişikliğin bugünün olayı değil geçmişten bu yana süre gelen iklim ve doğa sürekli kendini yenileyen değiştiren şeylerdir. Özellikle 1970’li yıllardan sonra da iklim değişikliğinin etkileri bütün yaşam alanlara gerek insan yaşamında sağlıkta, bitkisel üretimde birçok canlının hayatının ve iklim faktörlerinin değişmesine sebebiyet verdi. Son zamanlarda iklim değişikliğinin etkisini daha sık yaşamaya başladık” dedi.

Yetiştiricilikten vazgeçilmeye başlanıyor

Küresel iklim değişikliğinin birçok canlı yaşantısını olumsuz etkilediğini ifade eden Çiçek, “Ciddi anlamda iklim değişikliğinin insan yaşantısı olmak üzere birçok canlı hayatını olumsuz etkilediğini gördük. İklim değişikliği ile yağış rejimleri değişiyor. Sıcaklık parametreleri değişiyor. Özellikle Anadolu gibi dört mevsimi yaşayan bölgelerde daha önce alışılagelenin dışında iklimler cereyan etmeye başlıyor. İlkbahar döneminde kışı yaşamaya başlıyoruz, kış döneminde yazı yaşıyoruz. Yaz ayında ilkbahar dönemini yaşıyoruz. Bu da geleneksel olarak klimat rejetasyon dediğimiz o bölgede adapte olmuş birçok bitki çeşidinin yetişme alanlarını daraltıyor. Ya da geçmişten devam eden kalitede, üründe verimlilikte alışmışın dışında ya hastalık ve zararların popülasyonların artmasına sebebiyet veriyor ya ekonomik yetiştiricilikten vazgeçilmeye başlanıyor. Ya da o ürünler o bölgede ekonomik olarak yetişmemeye başlıyor” şeklinde konuştu. 

Malatya’da bin 800 rakımlara kadar kayısılar yetişmeye başladı

Çiçek, iklim değişikliğinin Malatya’da kayısı yetiştiriciliğini ciddi bir şekilde etkilediğini ve kayısıda birçok hastalığa sebebiyet verdiğini ve ürünün kalitesini düşürdüğünü söyledi. Çiçek, “İklim değişikliğinin özellikle bölgemizde homo kültür dediğimiz yani tek ürün dediğimiz kayısı yetiştiriciliği içinde çok ciddi sıkıntılarımız var. Bundan 15 yıl önce ya da 20 yıl önce bin 400 rakımların üzerinde kayısı bahçelerinden söz edemezdik. Kayısı bahçesi dediğimiz ağırlıklı olarak en fazla bin 300 rakımlarda yetiştiriliyordu. Bugün sadece Malatya coğrafyasında bile bin 800 rakımlara kadar kayısılar yetişmeye başladı. Bu da iklim değişikliğinin bazı coğrafyalarda geçmişten süre gelen etkileridir veya ortaya çıkma şeklinin değişmesinden dolayı. Artık o ürünlerde yetişmeye başladı” diye konuştu. 

Yetiştiricilik maliyetlerini arttırıyor

İklim değişikliği ile birlikte üründe kalite ve verimi düştüğünü vurgulayan Çiçek, “İklim değişikliği bazen karşımıza kuraklık olarak çıkıyor bazen aşırı yağışlar olarak ortaya çıkıyor. Zamansız yağış rejimlerinin değişmesi, bir seferde aşırı yağışlardan dolayı doğal afetler meydana geliyor sel gibi. Ya da ani ve aşırı yağışlardan dolayı daha önce ekonomik eşiğinin çok çok altında olan bazı hastalık ve zararlılar bu durumda daha üst düzeye çıkıyor. Bu kez ürünlerde kaliteli verim kayıplarına sebebiyet veriyor ya da yetiştiricilik maliyetlerini arttırıyor” dedi. 

Hastalıkları zirai mücadele ile önlemek mümkün

Malatya’da aşırı yağışların kayısıda fungal ve mantari hastalıklara sebebiyet verdiğinin altını çizen Çiçek, “ Bu yıl biz Şubat ayının ilk haftasına kadar bölgemizde ciddi anlamda kuraklık olacağını çünkü uzun yıllar ortalamasının çok altında yağışlar aldık. Dolayısıyla ciddi anlamda kuraklık riskiyle karşı karşıya kaldık. 6 Şubat depremine müteakip yağışlar çok şiddetli başladı ve günümüze kadar devam ediyor. Meteoroloji tahminlerine göre de önümüzdeki günlerde parça parça devam edecek. Biz normalde bu yıl aylık bazda uzun yıllar ortalamasının yaklaşık üç dört katı yağış aldık. Bu da sadece yağış bazında birçok fungal hastalıkların mantari hastalıkların meydana gelmesine sebebiyet verdi. Kayısı yetiştiriciliği için özellikle monilya dediğimiz hastalık ekonomik zarar eşiğinin çok üzerine düşmüş ciddi anlamda kurulamalara sebebiyet verdi. Yaprak delen dediğimiz çil olarak bilinen hastalık aşırı neme bağlı olarak meydana gelen bir fungal hastalık. Bunu zirai mücadele ile önlemek mümkün. İnsanların deprem nedeniyle il dışında olmalarından dolayı yeterli mücadele yapamadılar” şeklinde konuştu. 

Dolu yağışları kalite kayıplarına sebebiyet verdi

Dolu yağışlarının ise verim kayıplarına yol açtığını kayısı üretiminde rekolte ve kaliteyi etkilediğine değinen Çiçek, “Dolu olayları da yağış rejimine bağlı olarak buda kalite kayıplarına verim kayıplarına sebebiyet verdi. Biz bu yıl sonbahar döneminde kuraklık, ilkbahar döneminde aşırı yağışa bağlı olarak birçok hastalık yayarlar. Sel felaketine sebebiyet verirler. Takip eden süreçte içinde bulunduğumuz süreç itibariyle birçok bölgede dolu hasarları meydana geldi. Dolayısıyla kayısı üretiminde gerek rekolte gerek kaliteyi ciddi anlamda etkiledi diye düşünüyorum” diye konuştu.