Kalıcı tedbirler alınmalı
Et fiyatları son bir aylık dönemde yüzde 30'u aşan oranda zamlandı. MTB Başkanı Ramazan Özcan, et fiyatlarındaki artışın en önemli sebebinin girdi maliyetleri olduğunu söyledi. Hayvancılığın zor bir dönem yaşadığını belirten Özcan, 'Fiyatların çok artması da çözüm değil tüketimi geriletebilir. Ama bu yüksek maliyetler karşısında da yetiştiricilerimizden çok uygun fiyata et satmalarını talep etmek çok yanlış olur. Hayvancılıkta, tarımda muhakkak çok kalıcı tedbirler almak lazım' dedi.
Kırmızı et fiyatları son bir ayda üç kez zam gördü. Bu dönemde etin kilosu yaklaşık yüzde 33 arttı. Temel gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesiyle birlikte ilk aşamada et fiyatlarında bir miktar düşüş yaşanmasına rağmen, gelen zamlar KDV indirimini de boşa çıkardı. Fiyat artışlarını değerlendiren Malatya Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Ramazan Özcan, girdi maliyetlerine gelen zamların üretimde yarattığı sorunun et fiyatlarına yansıdığını belirtti.
Geçmişte önlem alınmalıydı
Özcan, kırmızı ette ve canlı hayvan yetiştirildiğinde büyük bir kriz geldiğini her fırsatta dile getirdiklerini anlatarak, “Uzun zamandır yetiştiricilerimiz zor durumdaydı. Özellikle girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu, girdi maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklanan sektördeki bazı arkadaşlarımızın önemli zararlara maruz kaldığını, dolayısıyla yetiştiricilerimiz artık dönem dönem işi bıraktıklarını ifade ediyorduk. Üretim maliyetleriyle et fiyatları arasında önemli bir uçurum vardı. Aslında et fiyatlarını geçmişte eğer bu önlemi alıp da fiyatları piyasa şartları ve üretim maliyetlerine göre düzenleseydik bugün bu krizle karşı karşıya kalmayabilirdik. Ama bugün yaşadığımız asıl önemli şey artık girdi maliyetlerini geçtik, çok yoğun bir inek kesimiyle karşılaştık. Eğer inek yoksa dana yok, dana yoksa da et yok demektir” dedi.
Yeni bir krize yol açar
Ramazan ayı öncesinde et fiyatlarıyla ilgili önemli bir tedbir alınması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Fakat biz kalıcı tedbirler istiyoruz. Bunlar spontane, daha çok günübirlik vatandaşın uygun fiyata et yemesini programa almak yerine kalıcı bir şekilde uzun vadede hayvancılığı kurtarmamız gerekiyor. Hayvancılık ve hayvan yetiştiriciliği gerçekten zor bir dönem yaşıyor. Fiyatların çok artması da çözüm değil. Fiyatların çok artması tüketimi de geriletebilir. O zaman bu yeni bir krize yol açar. Dolayısıyla acilen, siyasi temsilcilerimiz, Tarım Bakanlığımız, Et ve Süt Kurumu hayvan yetiştiriciliğiyle ilgili kalıcı, önemli bir politika geliştirmek zorunda. Girdi maliyetlerinin en düşük seviyelere çekilerek et fiyatlarındaki maliyetler düşürülünce de piyasalara, insanların alım gücüne uygun bir şekilde de piyasaya et arz edilir. Ama bu yüksek maliyetler karşısında da yetiştiricilerimizden çok uygun fiyata et satmalarını talep etmek çok yanlış olur ve bunu da uygulamak mümkün değil. Dolayısıyla hayvancılıkta, tarımda muhakkak çok kalıcı tedbirler almak lazım” diye konuştu.
Kalıcı tedbirler almak lazım
Özcan, 2022 yılının tarım ve hayvancılık yılı olması gerektiğini dile getirerek, “Dünya Kovid-19 pandemisinden sonra insan hayatının sürdürülebilirliğinin en önemli faktörünün tarım, üretim olduğunu her fırsatta ifade ediyorum. Bu yıl tarım ve hayvancılık yılı olmalı. Merkezi hükümetimiz kesinlikle bu yılı tarım ve hayvancılık yılı ilan etmeli. Ve ciddi anlamda burada hizmet veren üreticilerimizi ve yetiştiricilerimizi de süspanse etmeli. Onlara önemli destekler sağlanmalı. Yani burada uygulanan küçük desteklemelerle bu krizin içerisinden çıkamayız. Bize inek, dana lazım. O zaman bu ülkede et krizi olmaz. Ama bu mevcut politikalarla maalesef bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya kalırız” şeklinde konuştu.
