İşlemeli tespih
Malatyalı tespih ustası Bülent Kömürkara'nın el emeği göz nuruyla birer sanat eserine dönüştürdüğü gümüş imame işlemeli tespihler, yurt dışından da ilgi görüyor.
Türkiye'de inancın ve kültürün önemli bir parçası olan tespih, kimi için zikir aracı kimi için hobi kimi için de aksesuar olarak kullanılıyor. Malatya'nın Yeşilyurt ilçesindeki evinin bir odasını atölyeye çeviren tespih ustası Kömürkara da yaptığı birbirinden farklı imameli tespihleri meraklılarının beğenisine sunuyor. El işlemesi gümüşlü imameleriyle dikkati çeken Kömürkara'nın eserleri, yurdun her köşesinden olduğu kadar yurt dışından talep görüyor. "Banazılı Bülent" olarak tanınan tespih ustası Kömürkara, tespihe merakının çok uzun yıllara dayandığın söyledi. Türkiye'nin en önemli tespih ustalarından merhum Yusuf Özgen ile tanışmasının ardından tespih sanatına merakının başladığını daha sonra Malatyalı Kültür ve Turizm Bakanlığı geleneksel el sanatları sanatçısı merhum Kenan Alak ile bu alana adım attığını anlatan Kömürkara, tespihin kendisi için bir aşk olduğunu ifade etti.
Hayal gücü çok önemli
Kömürkara, merhum Kenan Alak'ın yanında uzun yıllar çıraklık yaptığını ve sanatın inceliklerini öğrendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Kenan usta gümüşlü imame sanatının mucidiydi. Kendisi bu alanda çığır açmıştı. Bir küçük borunun üzerine sanatı icra etmek çok farklı bir şey. Ben de Kenan ustanın açtığı bu yoldan ilerlemeye çalışıyorum. Bu işte hayal gücü çok önemli. Hayal gücümü, manevi dünyamı gümüşlü imameye nakşetmeye çalışıyorum. Bu sanatın daha ileriyi gitmesi ve gelişmesi için hayal gücü ve tasarımların imameye yansıtılması lazım. Bunu yapmaya çalışıyorum. Bu sanatı icra edebilmek için hayal gücünüzü imameye yansıtmanız lazım. Yaptığım hiçbir imame birbirine benzemez. Her imamede şekil, nakış farkı vardır. Hayal gücümüzü imameye yansıtmaya çalışıyorum."
Bir imamenin yapımı 8-9 saati bulabiliyor
İmame işlemenin büyük bir emek istediğini anlatan Kömürkara, "Yaklaşık 3 milimetrelik boru üzerinde imameyi çalışıyorum. Yaptığım imamelerin boyu alışılagelmiş imamelerden çok daha uzundur. Ayrıca gümüş ve tespihin ham maddesini imamede kullanıyoruz. Bir imamenin yapım süresi 8-9 saati bulabiliyor. Buna tespih tanesi restorasyonu eklenirse bu 12 saate kadar uzayabiliyor." dedi. Eserlerinin yurt içi ve dışından yoğun talep gördüğünü bildiren Kömürkara, şunları kaydetti: "Yaptığım imameler klasik imamelerden daha uzundur ama yakışanı, ideal olanı yapmaya çalışıyorum. Şu anda tespih ve tespih sanatları bence altın çağını yaşıyor. Bunda sosyal medyanın çok büyük etkisi var. Herkesin elinde telefon, internet oylunca bu insanlara bir tıkla ulaşabiliyorsun. Dünyanın çeşitli ülkelerinden özellikle de bu sanatı bilen insanların ilgisi çok yoğun. Almanya'dan, Fransa, ABD, Avusturya'dan dünyanın dört bir yanına yaptığım eserleri gönderdim." Gümüşlü imame sanatının çok bilinmediğini bir anlamda öksüz kaldığın belirten Kömürkara, "Elinden geldiğince bu sanatı yaşatmak ve tanıtmaya çalışacağım. Kenan ustamın bıraktığı bayrağı götürebileceğim en uzak noktaya götürmeye çalışacağım. Bu sanatı geliştirebildiğim kadar geliştireceğim. Bu işi öğrenmek isteyen tüm arkadaşlara kapımız açık. Bu sanatı daha ileriye taşıyacağına inanan herkesi atölyeme bekliyorum. Bu satın devam etmesi için yeni nesillere aktarılması lazım." diye konuştu. Kömürkara, yaptığı tespihlerin bin liradan 10 bin liraya kadar alıcı bulduğunu ancak kullanılan malzemeye göre fiyatın daha yukarılara çıkabildiğini sözlerine ekledi.
Bu işe gönül vereceğim
Bülent Kömürkara'dan sanatını öğrenmeye çalışan Fatih Gür ise yaklaşık 1 yıldır ustadan eğitim aldığını söyledi. Sanatı en iyi şekilde öğrenip sürdürmeyi hedeflediğini belirten Gür, "Uzun zamandır eğitim alıyorum. Amacım ustamdan öğrendiğim tekniği yapacağım eserlere yansıtmak. Elimden geldiğince bu işe gönül vereceğim." ifadelerini kullandı.