İlaç fiyatlarına yüzde 25 zam! Eczane eczane dolaşıp ilaç arayacağız

Resmi Gazete 'de yayımlanan karar ile ilaçlara yüzde 25 zam geldi. Türk Eczacılar Birliği Delegesi Tahir Özelçi, kur artışının ilaç sorununu çözmediğini ve düzenlemenin yetersiz olduğunu söyledi. Ancak 16 Aralık'ta alınan zam kararının 25 Aralık itibariyle geçerli olacağını anımsatan Özelçi, bu durumun hem eczacıları hem de hastaları mağdur edeceğini belirtti.

İlaç fiyatlarına yüzde 25 zam! Eczane eczane dolaşıp ilaç arayacağız
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İlaç fiyatlamasında kullanılan Euro kuru güncellendi. Kurda yüzde 25'lik artış yapıldı. Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik öngören Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararla, güncel bir Euro değeri yüzde 25 arttırılarak 17 lira 55 kuruş seviyesine yükseldi. Güncel Euro değeri daha önce 14 lira olarak uygulanıyordu. Söz konusu karar 25 Aralık 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek.

Türk Eczacılar Birliği Delegesi Tahir Özelçi, ilaç zammına ilişkin oda binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özelçi, kur artışının bulunamayan ilaç sorununu çözemeyeceğini söyledi. İlaç zammının 16 Aralık’ta yayımlandığını ancak zammın 25’inden itibaren geçerli olacağını anımsatan Özelçi, şimdi hem firmalar hem dağıtım kanalları eczanelere ilaç sevkiyatını durdurduğunu veya kısıtlı yaptığını bu durumun hem eczacının hem de hastanın ilaca ulaşmasını zorlaştıracağını belirtti. 

Zam çözüm değil

İlaç fiyatlarına yüzde 25 oranında zam yapıldığını anımsatan Özelçi, “Yani avro kuru 14 liradan hesaplanıyordu. Şu anda 17.55’e çıkarıldı. Biliyorsunuz ki esas Euro 'nun kuru şu anda 31.78 lira. Dolayısıyla ilaçta, ilaç yokluklarının engellenmesi için yapılan düzenleme yeterli bir düzenleme değildir. Yeterli bir düzenleme olmadığı gibi dağıtım kanallarının kar olanlarında düzenleme yapılması, firmalara yüzde 25 oranında zam verilmesi, ilaç düzenlemesi yapılması ama bunun yanı sıra bu işin yükünü çeken, bu işin emeğini çeken, bu işin cefasını çeken, eczacıların kar oranlarında herhangi bir düzenlemeye gidilmemesi, eczacılarımızı ziyadesiyle üzmüştür.  Çünkü sahaya baktığınız zaman ilacın, ulaşımın en son olduğu nokta, hastasıyla karşı karşıya kalınan nokta, hastaya hesap vermek durumunda bulunan nokta eczacılarımızdır. Dolayısıyla eczacılarımızın da karlılık oranlarında acilen düzenlemeye gidilmeli ve eczacılarımızın da yaşam standartları daha da yüksek seviyeye çekilmesi için bu düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.

Eczane eczane dolaşıp ilaç arayacağız

Özelçi, ilaç fiyat kararnamesinin artık kadük olduğunu vurgulayarak, “Görevini yerine getirememektedir. Üstelik bu kararnameyle şu andaki anında uygulanmamış 10 günlük. Bir süre sonra bu ilaç fiyatları yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla şimdi hem firmalar hem dağıtım kanalları eczanelere ilaç sevkiyatını durdurmuş durumdalar. Ya da çok kısıtlı yapmaktadırlar. Halk sağlığının önemli olduğu bu noktada insanların ilaca ulaşamaması, kanser hastasının ilacını bulamaması, astım, KOAH hastasının ilacına ulaşıp, ulaşamayıp nefessiz kalması, tansiyon hastasının tansiyonun yükselmemesine çare bulamaması bizleri ziyadesiyle üzmektedir.  Eczacılık yeminine bağlı kalıp bu hastalarımızın ilacını temin edebilmek için kurduğumuz Whatsapp gruplarından arkadaşlarımızdan ilaç temininin hangi hastanın ilacını hangi eczanede bulabiliriz? Hatta il dışında nasıl bulabiliriz. Bunun tasasını yaşayan eczacılar artık bu sorunları yaşamak istemiyorlar” diye konuştu. 

İlaç üzerinden tasarruf yapılmamalı

İlaç fiyat kararnamesi yeniden güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Özelçi, “İlaç fiyatları üzerinden, sağlıkta ilaç üzerinden tasarruf yapılmamalıdır. Şimdi sadece ilaç fiyat kararnamesiyle ilaca ulaşımın önünü engellememektedir. Yeni modül ilaçların da Türkiye'ye girmesini engellemektedir.  Eni bulunan Kanser ve yeni bulunan şeker, diyabet ilaçları sırf ilaç fiyat kararnamesinden dolayı düzenlemenin yetersiz olmasından dolayı ülkemizdeki insanlarına ulaştırılamamaktadır. Ülkemiz insanları bütün dünyanın kullandığı bu yeni molekül yeni nesil ilaçları kullanamamaktadır.  Dolayısıyla ülkemiz insanının sağlığıyla oynanmaktadırlar. Bizim yetkililerden burada beklentimiz, bakanlığımızdan beklentimiz, bir an önce ilaç fiyat kararnamesi yeniden yapılmalı, yeniden düzenlenmelidir” açıklamasında bulundu. 

Deprem bölgesine ayrıcalık tanınsın

Özelçi, deprem bölgesine ayrıcalık tanınması gerektiğini ifade ederek,  “Deprem bölgesinde görev yapan eczacılarımıza Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılacak protokolle süspansiyonlar uygulanmalı. Çünkü deprem bölgesinde görev yapan eczacılarımızın sayısı hızla düşmektedir. 39 tane eczacımız konteynırda hizmet vermekte. Bunun yanı sıra 18 tane eczacımız geçici kapama yapmış durumda. Yaklaşık 23 tane eczacımız da il dışına nakil yapmış durumdadır.  Eğer deprem bölgesinin tümüne süspansiyonlar uygulanmazsa, teşvik uygulanmazsa rakamda bu sayılar hızla artacak. Dolayısıyla deprem bölgesinde hizmet görecek eczane sayısı hızla azalacaktır. İnsanlarımız da ilaca bir kez daha katmerli olarak ulaşamayacaktır.  Bizim Sosyal Güvenlik Kurumu'nda beklentimiz deprem bölgesindeki iskontoların sıfırlanmasıdır. Hizmet bedellerinin de 3 katına çıkarılmasıdır.  Bunlar yapılmazsa deprem bölgesinde ilaca ulaşım daha da zorlaşacak, daha da imkânsız hale gelecektir.  Malatya Eczacı Odası olarak devlet yetkililerinden, hükümetimizden, bakanlığımızdan beklentimiz acil konum çözüm bekleyen bu şeylere artık yama yapılarak palyatif çözülmeler bulunarak üzerine gidilmemesi,  kökten radikal çözümler bulunarak insan sağlığının üzerinde tasarruf yapılmamasıdır” dedi. 

Çözüm milli ilaç 

Sağlık Bakanı geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. Bazı ilaçlar Türkiye'de üretilecek. Sizce bu milli ve yerli ilaç için bir adım olabilir mi? sorusuna Özelçi şu yanıtı verdi; “Biz kendi ilacımızı, milli ilacımızı kendi etken maddemizi yapmadıktan sonra, kendi etken maddemizi üretmedikten sonra biz sürekli bu dışarıya bağımlı kalacak ve dışarıya bu tür ilaçların  ülkemize girmesi için sürekli döviz aktarmak zorunda kalacağız. Bu işin asıl çözümü milli ilacın, yerli ilaç seferberliğinin başlatılması, bütün bu ilaçların etken maddesinin Türkiye'de üretilmesi ve bu etken maddenin Türkiye'deki ilaç sanayi tarafından ilaca çevrilmesi ama bunu devletin buraya süspansiyon uygulaması ve bu ilaçlar için alım garantisini vermesi gerekmektedir. Belli bir süre mutlaka bunun zorluğu çekilecektir. Ama bir süre sonra kendi ayaklarının üzerinde duran ilaç sanayi dışarıya bağımlı olmayan kendi insanın sağlığı için ilacını üreten bir ülke haline gelir.”