İHH'dan İdlip çağrısı
Malatya İHH Şube Başkanı Ömer Derin, 'İdlib'de nüfusun üçte ikisi insani yardıma muhtaç. İdlib'in, olası bir rejim saldırısının ardından büyük bir insani felaketle karşı karşıya kalacağı görünmektedir' dedi.
Başkan Derin, 7 yıl önce reform talepleriyle gösterilerin başladığı Suriye'nin, uluslararası güçlerin müdahalesi sonrasında küresel hesaplaşma arenasına dönüştüğünü belirtti. Suriye’de son 2 yıldır ilan edilen çatışmasızlık bölgelerinin ilk anlarda barış için önemli bir adım gibi göründüğünü ifade eden Ömer Derin, Esed rejiminin bu bölgelere yönelik saldırılarında binlerce sivilin öldüğünü söyledi. Bu çatışmasızlık bölgelerinin sonuncusu İdlib'in, bugün büyük bir insani krize gebe olduğuna işaret eden Ömer Derin, “Çünkü kent ve çevresi sadece yerel 300 bin nüfusa değil, savaş nedeniyle ülkenin farklı bölgelerinden güvenli olduğu için buraya gelen 3 milyonun üzerinde mülteciye de ev sahipliği yapmakta. Olası bir saldırıda birçok insan ikinci defa mülteci durumuna düşecek. İdlib'de nüfusun üçte ikisi insani yardıma muhtaç. İdlib'in, olası bir rejim saldırısının ardından büyük bir insani felaketle karşı karşıya kalacağı görünmektedir” dedi.
700 bin kişi kentten ayrılacak
İdlib’e olası bir saldırı sonrasında en az 700 bin kişinin kentten ayrılacağının tahmin edildiğini söyleyen Başkan Derin, “Bu da Suriye savaşında şu ana kadar bir seferde en büyük mülteci hareketi olacak. Bu insanların en az 250 bininin Türkiye’ye doğru hareket etmesi bekleniyor. Cilvegözü Sınır Kapısı, insani yardımların tek giriş yeri. Aylık ortalama 400-450 arası yardım kamyonu giriş yapmaktadır. Olası bir askeri saldırıda güvenlik nedeniyle sınır kapısı kapatılırsa yardımların girişi de aksayacak. Daha önce Doğu Guta ve Halep saldırılarında en azından mültecilerin sığınabileceği özgürleştirilmiş yerler vardı. Bu kez mültecilerin böyle bir şansı da bulunmuyor. Haddinden fazla kalabalık olan bölgede yaşam koşulları yeni bir saldırıyla daha da kötüleşecek” diye konuştu. Derin,“İdlib’de yaşanan katliamların büyümesi halinde Halep’ten daha trajik bir sonuca sebep olabilir. Başta Türkiye olmak üzere uluslararası camianın harekete geçirilmesi ve duyarlılıkların arttırılması insani bir vazife olarak görülmelidir. Türkiye ve dünya kamuoyunu harekete geçmeye çağırıyor, mazlumlara sahip çıkmaya davet ediyoruz” diye konuştu.