Hiperbarik Oksijen Ünitesi açıldı

Malatya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Recep Bentli, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde açılan Hiperbarik Oksijen Tedavisi Ünitesi ile ilgili yazılı açıklamada bulundu.  Bentli, Hiperbarik Oksijen Tedavisi Ünitesinin 12 kişilik basınç odasının 7 Ocak itibariyle hizmete girdiğini dile getirerek, "Bugüne kadar Doğu Anadolu Bölgesinde Erzurum ve Van illerinde, çevre illerde ise Kayseri, Gaziantep ve Adana gibi illerde bulunan Hiperbarik Oksijen Tedavisi artık ilimizde de hastalarımızın tedavisi için kullanılacaktır. Son teknoloji cihazları, 1 uzman doktor ve alanında yetişmiş 7 sağlık personeli ile hastalarımızın tedavisini sağlayacak olan ünitemizde, Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT) ile tedavi edilebilecek hastalığı olan şehrimizdeki hastalarımızın diğer illere gitmesine gerek kalmadan tedavileri sağlanacaktır. HBOT önerilen veya mevcut şikayetleri sebebiyle muayene olmak isteyen hastalarımız MHRS ve ALO 182 aracılığı ile Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp bölümüne randevu alarak müracaat edebilirler" dedi.

Hiperbarik Oksijen Tedavisi ( HBOT) nedir?

Hiperbarik Oksijen Tedavisi hakkında bilgiler paylaşan Bentli, "Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT) bir basınç odasında tümüyle basınç altına alınan hastaya aralıklı olarak % 100 oksijen solutmak suretiyle uygulanan medikal bir tedavi yöntemidir. Basınç odalarında, hava basıncı normal hava basıncının yaklaşık olarak 2.5 katına çıkarılır ve yüksek basınç altında saf oksijen solunur. Bu koşullar altında, kanda çözünen oksijen miktarı artar. Çözünmüş olan oksijen bağımsız olduğundan yüksek basınç altında uzun mesafeler kat edebilir ve vücudun dört bir yanına taşınır. Bu durum, bakterilerle mücadele etmemizi kolaylaştırır, yaraların iyileşmesini hızlandırır, ödemi azaltır, hava ve gaz kabarcıklarını küçülterek vücudumuzdan uzaklaştırılmalarını sağlar. Ayrıca hiperbarik oksijen tedavisi yeni damarların gelişmesini ve vücut savunmasında görev alan hücreleri de destekleyen bir tedavi şekli olarak uygulanmaktadır. Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT) bir basınç odasında tümüyle basınç altına alınan hastaya aralıklı olarak % 100 oksijen solutmak suretiyle uygulanan medikal bir tedavi yöntemidir. Basınç odalarında, hava basıncı normal hava basıncının yaklaşık olarak 2.5 katına çıkarılır ve yüksek basınç altında saf oksijen solunur. Bu koşullar altında, kanda çözünen oksijen miktarı artar. Çözünmüş olan oksijen bağımsız olduğundan yüksek basınç altında uzun mesafeler kat edebilir ve vücudun dört bir yanına taşınır. Bu durum, bakterilerle mücadele etmemizi kolaylaştırır, yaraların iyileşmesini hızlandırır, ödemi azaltır, hava ve gaz kabarcıklarını küçülterek vücudumuzdan uzaklaştırılmalarını sağlar. Ayrıca hiperbarik oksijen tedavisi yeni damarların gelişmesini ve vücut savunmasında görev alan hücreleri de destekleyen bir tedavi şekli olarak uygulanmaktadır" diye konuştu.

Hiperbarik Oksijen Tedavisi ( HBOT) kimlere uygulanır?

Bentli, "HBOT her yaştan hastaya uygulanabilecek bir tedavidir. Sağlık Bakanlığı Hiperbarik Oksijen Tedavisinin 18 çeşit hastalığın tedavisinde kullanımını onaylamıştır. Ağır oksijen yetmezliği ile seyreden karbonmonoksit ve duman solunmasına bağlı ölümcül zehirlenmeler, yıkılan binaların altında kalanlar, trafik kazaları sonucu şiddetli ezilmeler sonucu gelişen travmatik doku hasarları, ani işitme kaybı, beyin apseleri, ani görme kaybı (santral retinal arter oklüzyonları), gazlı gangren ve bir çok yumuşak doku enfeksiyonları, kemik iltihapları, yara iyileşmesinin geciktiği durumlar (diyabetik veya non-diyabetik), özellikle dalgıçlar, pilotlar veya su altı inşaat işçilerinin uğrayabilecekleri vurgunlar HBOT ile tedavi edilebilecek hastalıklardandır" dedi.

Tedavinin hastalıklar üzerindeki etkileri nelerdir?

Hiperbarik oksijen tedavisinin hastalıklar üzerindeki etkilerine de değinen Bentli, "Yüksek basınç altında %100 oksijen solunması hem kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin aracılığı ile dokulara taşınan oksijeni artırmakta hem de kanda çözünmüş serbest oksijeni çok yüksek değerlere ulaştırarak yetersiz oksijenlenme nedeniyle oluşan doku hasarlarını ve patolojilerini iyileştirici etki göstermektedir. Yara iyileşmesini sağlayan maddelerin üretimi artmaktadır. Vücut savunmasında görev alan hücreler desteklenmektedir. Ödem azaltıcı etki göstermektedir. Yeni damar gelişimi desteklenmektedir. Oksijensiz ortamda üreyen bakterilerin üremesi engellenmektedir. Bakteriler tarafından salınan bazı toksinlerin etkinliği azalmaktadır. Bazı antibiyotiklerin etkisi artmaktadır. Hava ve gaz kabarcıklarına bağlı doku hasarları ortadan kalkmaktadır" açıklamasında bulundu. Tedavi süresinin hastalık ve hastaya göre değiştiğini ifade eden Bentli, tedavi süresinin, genellikle 2-2,5 saat sürdüğünü, hastaların büyük bir bölümü günde bir seans tedavi gördüğünü, acil durumlarda günlük seans sayısının dörde kadar çıkabildiğini kaydetti.