Hedef 50 bin ton şeker
Malatya Şeker Fabrikası'nda 67. Dönem pancar alım kampanyası düzenlenen törenle başladı. Malatya Şeker Fabrikası Müdürü Suat Altun, fabrikanın kampanya döneminde 400 bin ton pancar işlenerek, 50 bin ton şeker, 120 bin ton yaş pancar posası ve 18 bin ton melas elde edilerek, ülke ekonomisine 900 milyon TL katma değer sağlanacağını söyledi.
Türkşeker bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Malatya Şeker Fabrikasında 66. dönem pancar alım kampanyası düzenlenen törenle başladı. Açılış törenine; Malatya Valisi Hulusi Şahin, Ak Parti Malatya milletvekilleri Hakan Kahtalı, Ahmet Çakır, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Türkşeker Genel Müdürü Dr. Muhiddin Şahin, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök il protokolü ve çiftçiler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, Kuranı Kerim tilaveti ile devam etti.
900 milyon TL katma değer sağlayacak
Altun, fabrikanın bin 800 ton üretim kapasitesiyle üretime başladığını, bugün üretim kapasitesi 3 bin 600 tona çıkardığını kaydederek, “67 yıldır ülkemiz tarım ve ekonomisine hizmet vermektedir. Fabrikamız yakıt olarak doğalgaz kullanmakta ve bünyesinde bulundurduğu Mikrobiyolojik Atıksu Arıtma Tesisi ile de çevre dostu bir sanayi tesisidir. Bu üretim döneminde Elazığ, Sivas, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya illerinden olmak üzere toplam 7 ilde pancar ekimi yaptırılmıştır. Bu yıl 70.000 dönüm alanda bin 292 çiftçi ailesi ile pancar ekimi yaptırılarak, 445.000 ton pancar tesellümü edilecek ve yaklaşık 400.000 ton pancar işlenecektir. Buna karşılık 50.000 ton Kristal Şeker üretilecek; yan ürün olarak da 120.000 ton yaş pancar posası ve 18.000 ton melas elde edilecektir. Fabrikamızın bu üretimi ile ülke ekonomisine yaklaşık 900 milyon TL katma değer sağlayacaktır” dedi. Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök de, piyasa dinamikleri açısından şeker sektörünün uzun bir süredir kırılgan bir dönem yaşadığını ifade etti. Gök, Türkiye’nin pancar üretim potansiyeli, kurum ve üretim kapasitesi bakımından kendine yeten bir ülke olduğuna dikkat çekti.
Piyasayı regüle ediyoruz
Türkşeker Genel Müdürü Dr. Muhiddin Şahin ise, şeker fabrikalarının 97 yıldır ülkeye tat verdiğini ifade ederek, “Hali hazırda 15 şeker fabrikası 2 tane etil alkol fabrikamız var. 2 tane makine fabrikası var bir de elektronik mekanik fabrikası var bunu da özellikle söylemek istiyorum. Şeker fabrikası kendi kendine yapabilen %80-85 oranında kendi kendini yapabilen bir fabrika bu aslında Türkiye için muhteşem bir durum. Hali hazırda Türkiye'de 33 tane şeker fabrikası var 15 tanesi bize ait yani devletimize ait, 6 tanesi PANKO Birliğe ait yarı özel kuruluş, 12 tanesi özel sektöre ait. Türkiye’deki şeker üretiminin yüzde 36’sını yapıyoruz ve piyasayı regüle ediyoruz. Türkiye'de hiçbir zaman bir şeker krizi ve şeker bir sıkıntı yok. Bir Ukrayna Savaşı'ndan kaynaklanan ufak bir dalgalanma oldu ama genel olarak Türkiye'de ortalama kişi başına şeker tüketimi 29, 30, 31 kilodur ve bu yıllar itibariyle çok da fazla değişmemiştir. Türkiye'de yaklaşık 2 milyon 600-700 bin ton şeker üretilir, bir o kadar da şeker tüketilir. Üretimimiz tüketime yetecek seviyededir. Şeker üretiminin bu yıl daha iyi olacağından ümit ediyoruz. Türkiye’de şeker üretim kapasitesi 3 milyon 600 bin ton, ihtiyacımız olan 2 milyon 700 bin ton” diye konuştu. Türk Şeker ailesinin, 35 ilde yaklaşık 29 bin çiftçimizle işbirliği yaparak sözleşmeli tarımında duayen olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü, bu yıl 6 milyon 500 bin tonun civarında bir pancar işlemeyi bunun karşılığında da yaklaşık 900 bin ton da şeker üretmeyi hedeflediklerini kaydetti.
İspirto fabrikası talebi
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise fabrika içerisinde bulunan ispirto fabrikasının faaliyete geçmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını talep etti. Gürkan; “Şeker fabrikaları, Sümerbank fabrikaları Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinin ilk kurucu lokomotif sanayileridir. Bu anlamda bu fabrikaların bizim nezdimizde hafızamızda ve belleğimizdeki yeri ve önemi büyüktür. Malatya'da bir Sümerbank fabrikamız vardı. Üzerine bir AVM yapıldı. Esasında buraların bir sanayi müzesi olmasını biz o dönemde de çok istedik” dedi.
Ne şahsım ne de şirketim bir torba şeker almadı
Malatya Şeker Fabrikası üzerinden siyasi polemiklere girilmemesini, Türkiye'deki bütün şeker fabrikalarının kontrollü bir şekilde idare edildiğine dikkat çeken Ak Parti Malatya milletvekili Hakan Kahtalı, “Geçen yıl Malatya’da, daha doğrusu bu yıl şekerle ilgili birçok spekülasyon sözler çıktı. Bir torba dahi şeker buradan ne şahsım ne dese dere olduğum şirket satın almamıştır. Doğru mu bu müdürüm. Bir torba satın yapılmış mı? Bazı sivil toplum kuruluşları ve onunla beraber bu işi siyasi ranta çevirmeye çalışanlar burada spekülasyon yaparak hem şahsım üzerinden hem de partimi ne yapmaya çalıştılar zarar vermeye çalıştılar. Bunlara çanak tutanlar da oldu ama ben şunu ifade etmek istiyorum; şeker fabrikası çok kıymetli bir hissimiz, Türkiye'de stratejik ürünler içerisinde şeker o yüzden Malatya'da ki şeker fabrikamızı da lütfen siyasi amellerinize çıkarlarınıza bunu kendinize çıkar elde etmek için kullanmanıza gerek yok diyorum” şeklinde konuştu.
Şeker geçmiş dönemlerde siyasete malzeme edildi
Ahmet Çakır da, ülkemizin dünyada yaşanan gıda krizinden etkilenmeyeceğini dile getirerek, “Bizim de sadece dikkat edeceğimiz bir konu var; paniklemeyelim ve bu stokçulara fırsat vermeyelim. Stokçu derken yani sıradan bir toptancının, esnafın anlamını da söylemiyorum kendi işini yapmadan binlerce ton bazı ürünlerde stoklar yapması bunlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bütün bakanlarımızla yakın bir şekilde takip ediyorlar. Bu süreçleri atlatacağız. Şeker geçmiş dönemlerde siyasete malzeme edildi. Tamamen boş şeylerdi. Belki özel sektör ve stokçuların katı tutumundan kaynaklı bir fiyat dalgalanması oldu. Ama ekim alanları genişletilerek alınan tedbirlerle bu yıl çok rahat sezon geçireceğimizin kanaatindeyim” ifadesini kullandı.
Gıda ve gıda ürünlerinin önemine vurgu
Malatya Valisi Hulusi Şahin ise, bugün gelinen noktada, şeker fabrikalarının özelinde bu tesislerin ne kadar kıymetli olduğunun anlaşıldığını vurgulayarak, “Bu tesislerin elimizde olması hem pandemi dönemi, hem de Ukrayna krizi nedeniyle piyasalarda yaşanan dalgalanmaların Türkiye'de çok daha az hissedilmesi bu tesislerin bu imkanların elimizde olması sayesinde oldu. Biraz önce çok kıymetli konuşmacılarımız şekerin ne kadar stratejik bir ürün olduğunu ifade ettiler. Şeker, tahıllar gibi bitkisel ya üretiminde kullanılan işte ayçiçeği, aspir gibi belli bazı bitkiler, bazı tarımsal ürünler var ki diğer ürünlerden ayrı değerlendirmek lazım. Çünkü son yıllarda bunu net bir şekilde görüyoruz gıdayı, gıda ürünlerini, petrolü, doğalgazı bir silah olarak kullanan bir dönemden geçiyoruz ve bu dalgalı denizlerde biz Türkiye gemisini alabora olmadan kurtarabilmemiz için elimizde çeşitli argümanlara ihtiyacımız var. İşte argümanların başında şeker gelmektedir” değerlendirmesinde bulundu.