Hasar tespiti yapılıyor
Dünyada kayısı başkenti Malatya'da 25-30 Mart tarihleri arasında hava sıcaklığının eksinin altına düşmesi nedeniyle yaşanan zirai don nedeniyle hasar tespitinin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.
Malatya Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, Malatya’da geçtiğimiz hafta sonu düşük, orta ve yüksek şiddette bir zirai don hadisesinin yaşandığını, sahada hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Maçit,” Geçtiğimiz günlerde 3-4 günlük hafif, orta ve yüksel şiddette bir zirai don oldu. Bunun ilgili arkadaşlarımız çalışmalara başladı. Öncelikle bu don kapsamında TARSİM sigortası çiçek döneminde karşıladığı için TARSİM’in de bu konuda çalışmaları var Hasar anlamında biz bütün afetlerde ve aşırı yağışlarda don ve dolu gibi olaylar da olduğu günün ertesi günü ilçe müdürlüğü personeli ile birlikte sahaya çıkıyoruz sahadaki hasar durumunu tespit etmeye çalışıyoruz. Malatya’da da bir zirai don oldu, bu hafta ve önümüzdeki hafta çalışmalarımız devam edecek. Malatya’da kayısı alanı çok geniş olduğu için, ağaç sayımız çok fazla olduğu için, kısa sürede bitirilecek bir iş değil, çalışmalarımız bu konuda devam ediyor çalışmalar bittikten sonra bizim afet bilgi formu var biz bunu bakanlığı iletiyoruz” dedi.
Don tehlikesinin bitmediğini, Nisan ayı sonuna kadar zirai don meydana gelebileceğini vurgulayan Macit, kesin hasar tespiti sonuçlarının Mayıs ayının ilk haftasında açıklayacaklarını belirtti. Macit, ” Şu anda zarar için elimizde kesin veriler yok bu konuyla ilgili bir açıklama yapamıyoruz. Çalışmalar tamamlandıktan sonra elimize somut veriler geçtikten sonra kamuoyu ile bu konuyu paylaşırız. İnşallah bu yıl bir sorun olmaz. Meteorolojinin verilerine göre şunda bir don görünmüyor tabi bu kısa veri bu zamanla değişe bilir. Kayısıdaki don riski Nisan ayı son haftasına kadar devam ediyor, Kayısıdaki tam hasarı Mayıs ayının ilk haftasında açıklayabiliriz” diye konuştu.
Çiftçilere çiçek manolyası ile mücadele kapsamında ilaçlama tavsiyesinde de bulunan Macit, ilaçlama olmaması durumunda ürün kaybı yaşanabileceğini ve çiftçilerin ciddi oranda zarar görebileceğini söyledi.