'Güvercin drone' şaşırtıyor
1876'dan günümüze üretilen fotoğraf makinelerinin 44 kategoriye ayrıldığı müzede en yoğun ilgi 76 parçadan oluşan 'casus makine'lere gösteriliyor.
"Casus makineler" bölümünde en dikkati çeken ürün ise güvercinin boynuna takılıp drone olarak kullanılan ve 30 saniyede 11 poz çekebilen "güvercin drone" makinesi. 1907 İngiltere yapımı makine dışında ise kol saati, ayakkabının topuğuna gizlenen ve su matarası içerisindeki fotoğraf makinesi de müzede ilgi görüyor. 1907'de posta güvercinlerinin boynuna takılarak uçurulan makine o dönemdeki savaş, coğrafi alan tespiti, harita alanında kullanılırken casuslar için de önemli bir konumda bulunuyor. Güvercinin boynunda takılı olan makine havadayken 30 saniyede bir otomatik çekim yapabiliyor. Bir asır öncesinde kullanılan kamera görenler tarafından ilgi odağı oluyor.
Özellikle savaşlarda kullanılmış
Müze sorumlusu İrfan Tunay, günümüzde kullanılan dronelerin benzerinin 100 yıl önce kullanılmasının şaşırtıcı olduğunu, makinenin, ziyaretçiler tarafından ilgi odağı haline geldiğini belirten Tunay, şunları söyledi: "100 yıl önce kullanılan 30 saniyede bir otomatik çekim yapabilen ve 11 pozlama alabilen bir droneden bahsediyoruz. O dönemdeki ajan olan kişiler posta güvercinine bağlıyor makineyi. Posta güvercini havada 30 saniyede bir çekim yapıyor. Evcil güvercin olduğu için yuvaya dönüyor ve o kişi makineden filmi çıkarıyor. O dönemdeki coğrafi bölge ve alanda kim var kim yok gözlemleyebiliyorlar. Özellikle savaşlarda kullanılan bir dronedir. Müzede birçok ajan makineleri var. Su matarasından ayakkabı altında olan makineye kadar. Müzemize gelen ziyaretçiler şaşırıyor. Böyle bir droneyi gördükleri zaman 'o dönemde böyle bir şey mi kullanılıyor' diye bize söylüyorlar."
Çok şaşırıyorlar
Günümüzde kullanılan dronelerin serüveninin çok önceye dayanmadığını aktaran Tunay, drone kullanıcılarının da özellikle makineyi görmeye geldiğini ifade etti. Bir asır önce böyle bir teknolojinin kullanılmasının garip olduğunu dile getiren Tunay, "Özellikle son dönemde çok görüntü çekilmeye başladı. O dönemde ilkel yollarla, bir canlı güvercine makine bağlanıp gökyüzüne salınması garip. Güvercin gelecek mi gelmeyecek mi diye endişe olur. Şu anki drone kullanıcıları müzemize geldikleri zaman çok şaşırıyorlar. Özellikle makineye baktıkları zaman 'bu drone mi' diye çok şaşırıyorlar." dedi.
Herkesin görmesini tavsiye ediyorum
Müzedeki "Güvercin drone"yi görmek için Diyarbakır'dan gelen Süleyman Berat da makineyi daha önce sosyal medyadan gördüğünü aktardı. Gelip gördüğü için mutlu olduğunu anlatan Berat, şöyle devam etti: "Çok farklı bir dünya, çok farklı makineler var. Herkesin görmesini tavsiye ediyorum. Günümüzde insanların fotoğraf makinelerine ilgi ve alakasının olduğunu biliyoruz. İnsanlar gelip görmeli, nasıl icat edildi, neden yapıldı diye görmeleri lazım. Müze tarihsel açıdan birçok şey sunuyor. Bir güvercinin boynunda fotoğraf makinesi olması ve bunun drone olarak kullanılması gerçekten beni etkiledi. Güvercinin boynunda fotoğraf makinesiyle dolanması etrafı çekmesi de garip. Acaba hedef noktası neresi sonuçta bir hayvan ve makinesi var. Siz buna nasıl bir komut veriyorsunuz da bu güvercin nereyi ne şekilde çekiyor. Nasıl tasarlanıyor çok şaşırtıcı. Çekip gelmesi de çok garip." Makineyi görmek için Muş'tan gelen Hadis Karataş ise internetten araştırıp müzeyi görmeye geldiğini belirterek, "Güvercinler daha önce drone olarak kullanılmış. Merak ettim bugün görme şansım da oldu, merakımı giderdim. Müzeyi yapanların emeğine sağlık. Tamamen bu makineye odaklanmış durumdayım. Nasıl yapıldığını ben de anlamadım. Çok güzel yapmışlar, günümüz droneleri gibi değil ama önceden insanlar güvercinle uçurmuşlar. Çok hoşuma gitti." diye konuştu.