Görür'e tepki! İller deprem üretmez!
Maden Teknolojisi ve Yer Bilimleri Uzmanı Serkan İçelli, 18 il için deprem uyarısı yapan ve bu illerin kaderinin, Kahramanmaraş, Hatay gibi olduğunu belirten Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür'e tepki gösterdi. İçelli, 'İller deprem üretmez ,fay parametrelerini ,istatistikleri hesaplamadan yapılan açıklamalar ütopya olmaktan ileri gidemez!' dedi.
Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı bir TV programında bazı açıklamalarda bulunmuştu. Deprem uyarılarına bir yenisini ekleyen Görür bu kez isim vererek 18 ili uyardı. Görür, Fay hattı üzerinde yaşayan bu illerin kaderinin, Kahramanmaraş, Hatay gibi olduğunu belirtti. Görür ’ün açıklamalarına sosyal medyada üzerinden tepki gösteren Maden Teknolojisi ve Yer Bilimleri Uzmanı Serkan İçelli, “Kral Çıplak” diyerek bazı açıklamalarda bulundu. İçelli, “İller deprem üretmez ,fay parametrelerini ,istatistikleri hesaplamadan yapılan açıklamalar ütopya olmaktan ileri gidemez! Gerekli yerlere baskı yapın, halkın psikolojisine değil” ifadelerini kullandı.
Büyük deprem üretecek demek ne kadar gerçekçi?
İllerin deprem üretmediğini vurgulayan İçelli, yeterli deformasyon enerjisini biriktirmeyen faylarda büyük deprem beklenilmesinin ne kadar gerçekçi olduğunu sordu. İçelli, “Şimdi ben size 7+deprem üretebilecek ve yeterli deformasyon enerjisinin kinetik enerjiye dönüşüp çalışması muhtemel en az 10 adet fay adı yazabilirim. Birikmiş enerji sürtünme kuvvetini aştığı anda kayaçlar takıldığı yerden kurtulup deprem(ler) olacak. Nasıl ama korktunuz değil mi? İller deprem üretmez, fay parametrelerini ,istatistikleri hesaplamadan yapılan açıklamalar ütopya olmaktan ileri gidemez! Mesela Kayseri ; Kayserinin 5 bin yıllık tarihinde 6,8 üzeri deprem yokken, Fay parametreleri bu durumu çürütürken, "Kahramanmaraş-Hatay gibi kaderleri öyle olacak '' nedir? Ya da Konya ya da yakın tarihte büyük depremini üretmiş ve yeterli deformasyon enerjisini biriktirmemiş faylara büyük deprem üretecek demek ne kadar gerçekçi?” şeklinde konuştu.
Türkiye, her zaman deprem üretebilecek aktif faylarla örülü
Türkiye’nin her zaman deprem üretecek faylarla çevirili olduğunu dile getiren İçelli, Türkiye’de depremin nerede meydana geleceğinin zaten belli olduğunu ve bunu bilmek için kahin olmaya gerek olmadığını aktararak şunları söyledi: “Türkiye, her zaman deprem üretebilecek aktif faylarla örülü. Dolayısıyla Türkiye'de nerede deprem olacağı zaten belli, yani kâhin olmak gerekmiyor. 'Ben zaten söylemiştim' lafı da zaten saçmalığın ta kendisi… Siz, bir deprem zonundaki herhangi bir şehirde, “Burada, ilerde deprem olur” deseniz, günün birinde ama 3 sene sonra,30 sene ya da 300 yıl sonra haklı çıkarsınız “Ben, bunu biliyordum, biz burayı 2 sene önce uyarmıştık, bakın söylediğim gibi burada deprem oldu‘’ deyip, kasılmanın da bir anlamı yok. Üç vakte kadar deprem bekliyorum deyin o zaman! 24 yıldır İstanbulluyu kaktüs üstünde oturttuğunuz gibi... Ne kadar korku empoze ederseniz, o kadar çok hızlı yayılır ve bir o kadar tıklanma, reyting, tiraj adı her ne halt ise…”
Gerekli yerlere baskı yapın, halkın psikolojisine değil!
6 Şubat’ta yaşanan ve sonrasında meydana gelen depremlerin ardından deprem uzmanlarını dikkatle dinleyen vatandaşlara işkence yapılmaması gerektiğini ifade eden İçelli, şunları ekledi: “Gözünü kulağını dört açmış, ağzımızdan iki cümle duymak isteyenlere işkence yapmayın. Gerekli yerlere baskı yapın, halkın psikolojisine değil! Şunu yapın dedik ama yapmıyorlar diye ifşalayın! Neden iki zıt görüşlü deprem bilimci ekranlara beraber çıkmıyor mesela ? Bilim tartışılmaz ise bilim olmaktan çıkmaz mı ve rasyonaliteden uzaklaşmaz mı ? Deprem olmayacak demiyoruz, tabii ki uyaracağız hangi fay ne üretir açıklayacağız. Risklerden bahsedip korunma yollarını öğreteceğiz. Eli kulağında, gergin, diyerek bir yere varamayız. Duruma realist yaklaşacak olursak, 10 binlerce can yitip gitmeden 6 şubat depremleri tam 6 ay öncesinden bağıra bağıra ,kapıya vura vura geldi… Öncesinde kim ağladı? Ama sahi sizler 2 yıl önce uyarmıştınız... Deprem, çoğumuzun zihninde bir tehdit algısı oluşturur. Panik içinde olma hali, çaresiz hissetme, yoğun endişe, ölüm korkusuyla yüz yüze kalmak gibi duygular gelmektedir. Bu duyguları, ‘‘tehlikedeyim’’, ‘güvende değilim’, ‘’bu korkuyla baş edemeyeceğim’’ gibi negatif düşünceler takip eder. Sonra bir bakmışsınız ki Deprem korkusu yani seismophobia vakası olup çıkmışsınız. Olabilir, gergin, bekliyoruz. Hadi müritler Serkan İçelli’yi linç edelim! Canınıza sağlık…"