Faylar bağımsız
Malatya'da, 6 Şubat'ta yaşanan depremlerin ardından artçı sarsıntılar ve küçük çaplı depremler sürüyor. 6 Şubat depremlerinin Malatya ve diğer faylara stres yüklemediğini belirten deprem bilimci Dr. Ramazan Demirtaş, 'Stres yüklendiğiyle bu faylar harekete geçmez. Bir fayın harekete geçmesi için deprem tekrarlama aralığını doldurması gerekiyor. Deprem tekrarlama aralığını doldurmadığı sürece siz oraya istediğiniz kadar stres yükleyin. O fay deprem üretmez' dedi.
6 Şubat tarihinde yaşanan 7,7 ve 7,6’lık Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen ve büyük yıkımlara neden olan depremlerden sonra bölgede yaşanan artçı depremler tartışma konusu olmaya devam ediyor. Uzmanlık alanı Paleosismoloji, deprem jeolojisi olan Dr. Ramazan Demirtaş, depremlerden sonra oluşan artçılar, ve Malatya fayı ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Demirtaş, yaşanan depremlerin ardından sarsıntıların Malatya fayı zonuyla ilgisinin olmadığını belirterek, “Bu depremlerin Malatya fayı zonuyla yakından uzaktan alakası yok. 6 Şubat’tan günümüze kadar 105 günlük dönemde olan depremlerin hepsi doğrudan 6 Şubat’taki ikinci deprem 7. 6’lık depremin artçı depremi. 6 Şubat’tan sonra yaşanan depremlerin, Çardak fayının doğu ucundaki gerilmeler yani normal faylar sonucu oluşan artçı depremler diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Deprem bilimi olasılığa dayanmaz
Geçtiğimiz günlerde Malatya’nın Akçadağ ilçesinde meydana gelen 4, 1 şiddetindeki depremin 3 merkezde farklı farklı değerlendirilmesine ve Malatya fay zonuna stres biriktiği yönündeki açıklamalara tepki gösteren Dr. Demirtaş, “Deprem bilimi olasılığa dayanmaz. Deprem bilimi somut veriye dayanır. Akçadağ depreminde, bir depremden 3 sismoloji merkezi bu kadar hata yaparken siz bunu direk Malatya fay zonu ile ilişkilendiremezsiniz. Twet atılıp Malatya fay zonu stres yüklemiş bunun anlamı burada büyük deprem bekliyorum demek istiyor. Ama bunu demiyor olursa ben söylemiştim olmazsa da stres yükleniyor der çıkar işin içerisinden” diye konuştu.
Bu depremlerin, Malatya fay zonuyla yakından uzaktan alakası yok
Yaşanan depremler ve artçı sarsıntılar 6 Şubat’ta yaşanan 7,6’lık Çardak fayı zonundan kaynaklandığının altını çizen Demirtaş, “ 6 Şubat sonrası ikinci deprem 7.6 deprem Çardak fayı zonu üzerinde oldu. Çardak fayı zonu üzerinde olunca doğal olarak, Çardak fayının doğu ve batı ucunda pürüz noktalar var. Çardak fayının doğu ucu Malatya fay zonuna doğru döner Batı ucu da Göksun’a doğru döner. Çardak fay zonundan kaynaklanır. Yani sol yanal yatay atımlı olduğu için Malatya fay zonu, mesela doğu tarafta depremlerin olduğu kesimlerde biraz daha güneylere indiğiniz zaman depremlerin olması normal. Çünkü çardak fayı sonrası arka tarafta bir genişleme yani bir düşey atımlı faylara uğruyor. Yani çardak fayından kaynaklanıyor. Batı ucu, Göksun tarafı da Çardak fayı döndüğü için orada doğrultu değiştirdiği için orada da arka tarafı yine çekilmeye başlıyor orada da düşey atımlı faylara oluyor. Yani orta kısmı yatay atımlı fay her iki ucu normal fayların olan bir özelliğinden dolayı bu doğu ve batı ucu çok ciddi bir pürüzü engel noktası çardak fayı için. Yoğun artçı depremlerin olması bundan kaynaklanıyor. Bu depremlerin Malatya fayı zonuyla yakından uzaktan alakası yok. 6 Şubat’tan günümüze kadar 105 günlük dönemde olan depremlerin hepsi doğrudan 6 Şubat’taki ikinci deprem 7. 6’lık depremin artçı depremi. 6 Şubat’tan sonra yaşanan depremlerin, Çardak fayının doğu ucundaki gerilmeler yani normal faylar sonucu oluşan artçı depremler diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Malatya fayının deprem tekrarlama aralığı 3 bin yılının üzerinde
Demirtaş, Malatya fayının 7 şiddetinde ve üzerinde bir deprem tekrarlama periyodunun 3 bin yılın üzerinde olduğunu söyledi. Kentte yaşanan artçı sarsıntıların ve depremlerin bağımsız depremler olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “ Malatya fay zonundan uzakta depremler oluyor. Ana fayların dışında komşu bölgelerde küçük küçük faylar üzerinde tetiklenmiş bağımsız depremler oluyor. Bu normaldir mesela 7. 8, 7. 6’lık depremler olunca 300 km yarıçaplı bir alanda yüzeysel bölgesel deformasyonlar oluyor. Bu deformasyonlar nedeniyle o civarda da 4 ile 5 arası 3 ile 5 arası bizim tetiklenmiş bağımsız depremler oluyor. Biz bunları bekliyoruz. Ama burada o depremlerin olması Saros fayı, Ecemiş fayı, Tuzgölü fayı, Malatya fayının harekete geçtiği anlamını taşımıyor. Mesela Arguvan’da deprem oluyor bu orada o fay harekete geçti anlamına gelmiyor. Oranın sismistesi apayrı, yani depremselliği ayrı. Çünkü o fayların her birinin bir kayma hızı var. Bu kayma hızına bağlı olarak mesela, Malatya fayının geçmişi belli. Malatya fayının 7’nin üzerinde bir depremi tekrarlama periyodu 3 bin yılın üzerinde. Dolayısıyla en son deprem 3 bin yıl önce oldu. Malatya fayı yaklaşık 4-5 tane farklı parçadan oluşur. Depremin tekrarlama periyodu 3 bin yıl olunca tarz bir şey söyleme şansınız olamaz. Bu basında baya bir yazıldı. 6 Şubat depremini geçiren Malatya’ya halkın üzerinde çok ciddi bir sıkıntı oldu” diye konuştu.
Bir fayın harekete geçmesi için deprem tekrarlama aralığını doldurması gerekiyor
Bir fayın harekete geçmesi için deprem tekrarlama aralığını doldurmuş olması gerektiğini ifade eden Demirtaş, stres yüklendiğinde fayların harekete geçmeyeceğini söyledi. Demirtaş, “ Stres yüklendiğiyle bu faylar harekete geçmez. Bir fayın harekete geçmesi için deprem tekrarlama aralığını doldurması gerekiyor. Deprem tekrarlama aralığını doldurmadığı sürece siz oraya istediğiniz kadar stres yükleyin. O fay deprem üretmez. Ne zaman üretir? Mesela Malatya fayı 3 bin yıl önce deprem ürettiğini farz edelim. 3 bin yıl 2 bin 950 yıl geçse en son depremden 3 bin yıl önceyi beklemez stres yüklendiği için 50 yıl öncesinden, 30 yıl öncesinden bu deprem olabilir. Mesela, Malatya fayı bin 500 yıl öncesinde deprem ürettiyse deprem tekrarlama periyodu 3 bin yılsa siz oraya istediğiniz kadar stres yükleyin orada bin 500 yıl bin 300 yıl geçmediği sürece Malatya fayı deprem üretemez” dedi.