Esnaf içler acısı halde

2018-2019 eğitim yılını servisçiler olarak, içler acısı bir şekilde kapattıklarını dile getiren Malatya Servis Şoförleri Dayanışma Derneği Başkanı Aziz Apaçık, esnafın yüzde 30'unun borcunu ödeyemediği için icralık olduğunu söyledi.

Esnaf içler acısı halde

Malatya Servis Şoförleri Dayanışma Derneği Başkanı Aziz Apaçık, düzenlediği basın toplantısıyla 2018-2019 eğitim-öğretim yılını değerlendirdi. Apaçık, “Servisçiler, bu yılı işler acısı bir şekilde kapattı. Esnafımız borcunu ödeyemediği için yüzde 30’u icralık duruma gelmişler. Sebebi ise, geçen sene okullarda aidat kaldırıldı diye bir gündem oluşturuldu. Aksine aidatlarımız aynı şekilde devam ediyor. Önümüzdeki yılda aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum. En son esnafımız son ayın ücretini doğru dürüst toplayamadı. Kalıcı bir çözüm istiyoruz. 2018-2019 sezonu da işler acısı bir durum ve bizi daha zor bir dönem bekliyor diye düşünüyorum” dedi.

Araç takip sistemi bir türlü oturmadı

İzmir’de yaşanan olaydan sonra herkesin servis camiasının üzerine geldiğini vurgulayan Apaçık, “Özellikle servis camiasında sürekli yasayla uğraşıp, bir kanun çıkardılar araç takip sistemi. Sistemi bir türlü oturtamadılar. Her çıkardıklarında özellikle söylüyorum; bizim federasyon dahil olmak üzere belediyeler kendilerine buradan bir rant çıkarmanın derdine düştüler bu durumdan dolayı sürekli ertelendi. Önümüzdeki dönem yasal olarak Türkiye gündeminde bütün araçlara kamera ve araç takip sistemi takılacak bunun bize maliyeti şu anda 10 bin lira civarında maliyetinden ziyade bizim araçlarımız 12 sene sonra çöpe atılacağı için takacağımız cihazlarda çöpe atılacak. Kullanma şansımız olmayacak, giderlerimiz yükselecek, BAĞKUR ve vergiler göz önünde artı araçlarımızın fiyatları kur nedeniyle, şu anda çok yüksek sıfır araç alma şansımız yok. Bundan dolayı gelecek dönem gerçekten işler acısı bir durum.  Bakanlığımızın bu işi yapanlarla ciddi anlamda oturup, çocuklarımıza nasıl faydalı olabiliriz bunları bulmaları lazım. Avrupa’nın hiçbir yerinde model şartı yok ancak araçlarda teknik var. Bütün okul taşıtlarında ciddi anlamda bir teknik sistem var. Biz toplumun gözünde o kadar işler acısı bir durumdayız ki çıkamayacak duruma geldik. Benim görüşümde servisçi anne babadan daha önce gelir çocuk sabah ilk eğitimini serviste alır. Servisçi esnafı o kadar zor durumda psiko teknik eğitiminde kalır çünkü işler acısı durumda. Belge alırken bile kafası başka yerlerde olacak; sigortasında, BAĞKUR’unda, vergisinde olduğu için oraya kendini adapte edemeyecek” diye konuştu.

7 Suriyeli öğrenciye 37 bin lira bütçe ayrıldı

Apaçık, son zamanlarda özellikle Türkiye’nin batısında Suriyeli çocuklarının ücretsiz taşınacağı söylentisinin dolaştığını kaydederek, “Suriyeli çocuklar Türkiye’ye ayak bastığından bugüne zaten ödemesini Milli Eğitim yapıyor. Milli Eğitim ödeneğini başka yerden alıyorsa onu bilmem. Bizzat ihalelere katılan bir şahıs olarak, şunu açık ve net söylüyorum; benim ihalemde olan sadece yedi öğrenciye 37 bin lira bütçe ayrıldı servis gideri olarak. 37 bin lira bahsettiğim okulun Türk çocuklarına bütçe ayrılsın o okulda şuan 300 öğrenci var öğrencilerin tamamını ben taşıtırım. Yani 300 öğrencimiz, yedi Suriyeli öğrenciden daha kıymetsizmiş. Suriyeli çocuklara karşı değilim ama onlara verilen değer ve harcanan gider benim Türk çocuklarıma da yapılsın. Varsa o kadar bütçemiz benim asgari ücretle geçinen garibana da yapılsın.  Beş yıl sonra bizler bu ülkede mülteciyiz. Bir insan bayramda eğer ülkesine gidebiliyorsa, o ülkede kalabilir. Suriyeli 16 yaşındaki genç iki hanım almasını biliyorsa orda çok güzelde savaşabilir. Eğer gerçekten ülkesine gitmek istiyorsa, gidip, ülkesinde savaşsın ama niye gitsin burada her şey bedava. Biz zaten bakıyoruz gitmesine gerek yok. Bunlar yüzünden işverende iş yapamıyor, çalışanda çalışamıyor” şeklinde konuştu.