Eserleri ve düşünceleriyle derin izler bırakan: Necip Fazıl Kısakürek
Savcılık ve hakimlik görevlerinde bulunan hukukçu Abdülbaki Fazıl Bey ile Girit muhaciri bir ailenin kızı olan Mediha Hanım'ın çocuğu olarak 26 Mayıs 1904'te dünyaya gelen Kısakürek'in çocukluğu, 'terbiyemi borçluyum' dediği, dönemin hakimlerinden büyükbabası Maraşlı Kısakürekzade Mehmet Hilmi Bey'in Çemberlitaş'taki konağında geçti.
Birçok kez cezaevine girdi
Derginin çıkmadığı zamanlarda, "Yeni İstanbul", "Son Posta", "Babıalide Sabah", "Bugün", "Milli Gazete", "Her Gün" ve "Tercüman" gazetelerinde Kısakürek'in günlük fıkra ve yazıları yayımlandı.
Birçok kez cezaevine giren Kısakürek'in farklı dönemlerle 512 sayıya ulaştırdığı "Büyük Doğu" dergisinde Özdemir Asaf, Peyami Safa, Nurettin Topçu, Nihal Atsız, Cemil Meriç, Şevket Eygi, Sezai Karakoç, Sabahattin Zaim, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Ziya Osman Saba, Sabahattin Kudret Aksal, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sait Faik, Oktay Akbal, Samiha Ayverdi, Reşat Ekrem Koçu ve Ahmet Adnan Saygun'un da aralarında bulunduğu pek çok isim yer aldı.
Necip Fazıl Kısakürek'in "baş eser" olarak gördüğü, şiir mefkuresini de ortaya çıkaran "Çile" eseri 1962'de okuyucuyla buluştu. Usta şair, bütün şiirleri arasından bir "süzme ve bütünleştirme" yaptığını söyleyerek, bu kitabın dışındaki şiirlerinin artık kendisine mal edilmemesini istemişti.
Sezai Karakoç, Kısakürek için "Şiir aslında Necip Fazıl'da sürekli olarak, ben'in hiçlikle yaptığı ölümüne savaşın en etkili belki de tek silahıdır." ifadesini kullanmıştı.